Güncelleme Tarihi:
Anlaşılan AKP yönetimi de desteksiz attığının farkında ki, yeni kaynak arayışlarında sinekten yağ çıkarmaya çalışıyor.
TBMM lojmanları, ardından vasıfsız orman arazileri ve SİT alanlarının yüzde 3’lük bölümü derken, kentlerin göbeğinde yer alan ve rantı yüksek okul alanlarının satışından da büyük gelir bekliyor Hükümet. Şimdi iş dayandı hazine arazilerine. Gerçi hazine arazisi dediğimiz kaynak AKP için çantada keklik nasılsa.
Sanırım devletin deniz kıyılarındaki “dinlenme tesisleri” denilen yerlerin turizmin hizmetine sunulması maskesi altında elden çıkarılması bugün-yarın gündeme gelir..
Benim aklıma Özal döneminde gerçekleştirilemeyen bir proje takıldı açıkçası.
O da Istanbul-Ankara ve İzmir gibi metropol kentlerimizin içinde kalan, büyük iş merkezleri ve hipermarketlerin kurulmasına müsait cezaevlerinin arsaları.
Bu değerli arsalar için ilanların hazırlandığı hafızalarımızda henüz.
Özal’ın Adalet Bakanlarından Oltan Sungurlu’nun başlattığı değerli cezaevleri arsalarının satışı bir türlü gerçekleşmemişti. Sungurlu ile yaptığım bir söyleşide bakan “Bu arsaları modern cezaevi yapma karşılığı elden çıkarmak niyetindeyiz. Cezaevleri böylelikle hem şehir dışına çıkacak, hem de güvenli olacak. ABD’den gelen uzmanların görüşü alınarak konforlu ve güvenli cezaevi yaptıracağız. Hem bu sorunu kökten çözmüş olacagız, hem de arsalardan hazineye para aktarma imkanı olacak” demişti.
Sungurlu’ya “Bu projeye talip olan iş adamları var mı?” diye sorduğumda “Tabii var, başta Sakıp Sabancı talip bu projeye” deyince ben de aklımın arkasına hemen söyleşinin başlığını yazmıştım:
MAPUS(SA) PROJESİ HUZURUNUZDA…
Bu başlıklı yazı şimdi Tempo Dergisi’nin arşivlerinde ama neden hayata geçirilemesin ki.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e benden bır kıyak olsun.
Bu kaynağa gözlerini çevirsinler bence.
Zaten ilk fırsatta Çiçek’e sormak isterim “Aklınızda böyle bir proje var mı?” diye.
Sevgiler,
Sezai