Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2007 00:00
Sevgi Karay bir heykeltraş. Malzemesi demir. Demirden heykeller, dekoratif objeler tasarlıyor. Demir parmaklıklar, kapılar üreterek ev ve işyerlerinin dekorasyonuna katkı sağlıyor. Yeditepe Üniversitesi’nin ve Les Ottomans Oteli’nin kapıları ve demir parmaklıkları ona ait. İstanbul Sanayi Mahallesi’nde bir loft’ta yani duvarları olmayan bir evde yaşıyor. Ev aynı zamanda showroom. Üst kattaki atölyede ürettiği objeleri burada sergiliyor.
"Kendimi bildim bileli yaratıcı bir enerjiye sahip olduğumun farkındayım. Tiyatrocu olmayı düşünüyordum. Adana’daki lise yıllarımda akademi sınavlarına hazırlanmak için kursa gittim. Hocam heykeltıraş Berika İpekbayrak’tı. Ondan çok etkilendim. Çamur, üç boyut, malzeme derken heykeltıraş olmak için ilk tohumlar atılmış oldu." Sevgi Karay, heykelle yolunun nasıl kesiştiğini böyle anlatıyor.
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Heykel Bölümü’nü kazanması tesadüf değil. Ama demirle haşır neşir olmaya başlaması biraz tesadüf. Her heykel öğrencisi ikinci sınıfa geldiğinde malzeme seçimi yaparmış. Metal, taş, ahşap, döküm... Sevgi Hanım ateşle oynamayı sevdiğini için demiri seçmiş. İlk karşılaştıkları anı "aşk" olarak anlatıyor: "Ben demirin özgünlüğüne aşık oldum. Demirle konuşmak istiyorsanız, huyuna gitmelisiniz. Ancak o zaman size cevap verir. Kaynağın kokusuna bayılıyorum. En önemlisi bir şeyi uc uca ekleyerek bütüne gitmeyi seviyorum." Bir gün demirden sıkılacağı aklına bile gelmiyor. Daha yaratılacak çok şey var, aşkımız bir ömür sürecek diye düşünüyor.
Sevgi Karay’ın demirden heykellerinin en önemli özelliği hareket! "Onlar durdukları yerde hareket ediyorlar" diyor. Denizaltındaki sessiz dünyada varolma çığlığı atan canlılardan, böceklerden esinleniyor. Sert bir malzeme ile güçlü formlar yaratıyor. Zıtlıkların birbirini var etme geriliminden heyecanlandığını itiraf ediyor. Bu noktadan hareketle heykellerine bir isim takıyor: "Heyecanlı heykeller!"
Malum, demir soğuk bir malzeme. Sevgi Karay, demirin yanına ikinci bir malzeme ekleyerek onu ısıtıyor. Bronz, pirinç, ahşap, cam ve deri gibi... Son günlerde daha düz ve modern tasarımlar yapıyor. Çünkü dekorasyondaki trendler bunu gerektiriyor. En çok kapı, merdiven, bahçe korkulukları, lamba, masa, ayna ve sandalye üretiyor.
Sizin yaptığınız işin ferforjeden ne farkı var diye soruyorum. Şöyle cevaplıyor: "Demir benim için sadece bir malzeme. Yapılan işi ferforje olarak tanımlamak yanlış! Farklı malzeme kullanarak özgün tasarımlar yapıyorum. Gaudi de tasarımlarında demiri kullanmıştır ama yaptığı işe ferforje diyemeyiz! Yaptığım her işin tasarım aşamasında heykelciliğimden kaynaklanan plastik kaygılar ön plandadır."
LOFT YAŞAMINI ÖNERİRİMSevgi Karay, kendi gibi heykeltıraş olan eşi Halit Karay’la birlikte 15 yıldır Sanayii Mahallesi’nde yaşıyor. Önceleri sadece atölyeleri oradaymış. Daha sonra atölyenin alt katına bir galeri yapmaya karar vermişler. Sonra o galeri davetler ve partilerle yaşayan bir mekana dönüşmüş. Bir gelen bırakıp gitmek istemiyormuş. "Biz de gitmek istemiyorduk. Önce mutfak ekledik. Derken banyo, yatak ekledik. Ve bir loft çıktı ortaya" diyen Sevgi Karay, duvarsız bir mekanda yaşamanın insanı çok rahatlattığını söylüyor: "Gürültü,
trafik, park problemi ve garip komşuluk ilişkileri yok. Köpeklerimiz çok rahat. Biz rahatız. İstediğimiz herhangi bir saatte, gece geç saatlere kadar üst kattaki atölyemizde rahatlıkla çalışabiliyoruz. Daha üretken oluyoruz. Tek bir dezavantajı var. Hiçbirimizin özeli yok. Her şey ortada, her şey birlikte... Ama mutluyuz. Herkese öneririm."
YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ VE LES OTTOMANS’IN KAPILARINI YAPTISevgi Karay’ın sahibi olduğu Karay Dekorasyon’da, demir ağırlıklı mimari ya da dekoratif her türlü obje üretiliyor. Kapılar, kapı kolları, menteşeler, merdivenler, korkuluklar, aydınlatma elemanları, paravan, dolap, tabak, ayna, masa ve sandalyeler... Yeditepe Üniversitesi’nin bütün demir ağırlıklı işlerini onlar yapmış. Les Ottomans Oteli’nin ana giriş kapıları, bahçe korkulukları, merdivenlerinin bir kısmı ve bahçe kapıları da Karay Dekorasyon’a ait. İstanbul ve Bodrum villalarında imzalarını görüyoruz. Yalılara merdivenler, kapılar, bahçe korkulukları yapıyorlar.