MAKYAJ 1 SAATE YAKIN SÜRÜYOR
Güncelleme Tarihi:
İstanbul’un dehlizlerinde yaşayan yaralı bir adam. Mesleğine tutkuyla bağlı genç ve güzel bir gazeteci. Ve bir yanlış anlamayla başlayan imkânsız bir aşk... “Güzel ve Çirkin” masalından esinlenilerek çekilen “Şubat”, Melisa Sözen ve Alican Yücesoy’u bir araya getirdi. İkiliyle çekimlerinin olmadığı bir sabah buluştuk, bu sıra dışı hikâyenin kahramanlarını konuştuk.
* Yeni diziniz “Şubat” yayına başladı, öncelikle hayırlı olsun diyelim. Neyi anlatıyor bu dizi?
Melisa Sözen: Bir şehir ve aşk hikâyesi bu... Yer altında ve yer üstünde yaşayan insanlar var, onların öyküsünü anlatıyor...
* Bu hikâye günümüzde mi geçiyor, yoksa geçmişte ya da gelecekte mi?
Melisa Sözen: Bilmiyoruz. Daha doğrusu, zamansız bir hikâye...
* Şubat karakterinin hikâyesi nedir peki?
Alican Yücesoy: Şubat’ın bir mentoru var; Aziz Bey. O, Şubat’ı altı yaşındayken bulmuş ve yeraltında büyütmüş. Aziz Bey, Şubat ve Saltuk, yeraltında yaşıyor. Şubat’ın bizim gibi bir nefsi yok. Eğitilmiş bir nefis onunki. Bir nevi bilgelik okulunda büyümüş. Fiziksel açıdan çok güçlü, fakat bu gücü kullanmak istemiyor. Çünkü etrafındaki insanlara zarar verebilecek bir güç bu. Aziz Bey de, Saltuk da bunun farkında. O yüzden Şubat’ın çok fazla ortalığa çıkmasına izin vermiyorlar. Dizinin ilk bölümünde az konuşan, biraz yabani bir Şubat vardı ama bu durum zaman içerisinde değişecek.
* Hikâye için zamansız dediniz. Bu durum karakterleri oluştururken sizi zorladı mı ya da tam aksine daha mı teşvik ediciydi?
Alican Yücesoy: Bence bu durumun karakteri oluşturma açısından hiçbir önemi yok. Zaman ya da mekânı bilmek, karakter için belirleyici değil...
YAĞMUR ÇOK CESUR AMA İÇİNDE KÜÇÜK BİR KIZ VAR
* Şubat karakteri için bir hazırlığınız oldu mu?
Alican Yücesoy: Üç-dört aydır belli bir antrenman programına tabiyim. Bir de diyet programım var. Yemeler içmeler ortadan kalktı yani. Özellikle de içmeler! (Gülüyor)
* Bu antrenman programı, irileşmenizi mi hedefliyor?
Alican Yücesoy: Önce irileşmemi, sonra da şekillenmemi...
* Hani “karaktere girmek” diye bir deyim vardır, siz girebildiniz mi karakterlerinize?
Alican Yücesoy: Yok yok, bana çok yalan gelir onlar. Karaktere girmeler, konsantre olmalar falan, komik buluyorum bunları. İnsana dair bir şey yapıyoruz zaten, öyle karaktere girecek bir gereksinim yok.
Melisa Sözen: Bence en doğru hazırlık, senaryoyu doğru anlamak, üzerine doğru çalışmak. Biz karakterlere zaten uzun bir süre çalıştık, okuma provalarımızı yaptık. Onun haricinde bizde pek olmayan kameralı provalar yaptık. Bunlar da yeterli zaten...
* Melisa Hanım, sizden de Yağmur karakterini dinleyelim. Gazeteci olduğunu biliyoruz, peki nasıl biri?
Melisa Sözen: Yağmur, çok hırslı, işinde yükselmek isteyen ve bu uğurda engel tanımayan bir kadın. Çok cesur ama aynı zamanda içinde küçük bir kız çocuğu var. İyi niyetli, bu yönüyle biraz da saf. Çok korunaklı yetişmiş ama o daha çok duygularını korumaya dikkat ediyor. Benim için değişik bir karakter. Çok gerçek. Oynarken beni kısıtlamıyor. O nedenle kendimi çok şanslı buluyorum.
MAKYAJ 1 SAATE YAKIN SÜRÜYOR
* Alican Bey, dizinin senaryosunu ilk okuduğunuzda, Şubat hakkında neler düşündünüz?
Alican Yücesoy: Şubat çok güçlü, aynı zamanda çok saf ve temiz bir çocuk. Bir de iyi ile kötüyü ayırt edebilecek durumda değil...
* Şubat ve yeraltında yaşayan diğerleri, yaşamlarını sürdürebilmek için ne yapıyorlar?
Alican Yücesoy: Şehrin atıklarıyla yaşıyorlar, illegal durumları yok.
*Rol için makyaj yapılıyor size. Ne kadar zamanınızı alıyor Şubat olmanız?
Alican Yücesoy: Yüzümün yarısına makyaj uygulanıyor, her gün bir saate yakın sürüyor.
* Çekimler nerelerde yapılıyor?
Alican Yücesoy: Beykoz’da bir plato kuruldu ama bu platonun dışında, gerçek mekânlarda da çekim yapıyoruz.
ARİF KOMİSER’İ OYNAMAK İSTİYORDUM
* Siz aslında bu dizideki başka bir karakteri canlandıracakmışsınız sanırım. Hangi roldü o?
Alican Yücesoy: Evet, ben Serkan Ercan’ın oynadığı Arif Komiser’i canlandırmak istiyordum.
* Neden?
Alican Yücesoy: Ona yükselmiştim. Hâlâ da çok beğeniyorum. Serkan da harika oynuyor. Bir sorgu sahnesi yazmışlar, hastası oldum o sahnenin. Ben o sahneye aşık oldum aslında. (Gülüyor)
Şubat rolü için sizi ikna etmeleri zor olmadı sanırım. Başrol neticede...
Alican Yücesoy: Biraz zaman aldı aslında... Başrol olup olmaması benim için fark yaratmıyor. Ben yaptığımız işin bütünlüğüyle ilgiliyim. Hangi rolü oynadığıma çok önem vermiyorum ama tabii ki herhangi bir rolde olmak da istemem.
* Peki hayalinizde bir rol var mı?
Melisa Sözen: Benim hayalini kurup “Şunu oynasam” diye düşündüğüm bir rol yok. Ama bir kitap okuduğumda “Keşke şu rolü canlandırsam” dediğim çok olur.
* Bir örnek verebilir misiniz?
Melisa Sözen: Onu söyleyemem işte! (Gülüyor) Ama Yağmur bir romanda olsa, kesinlikle oynamak isterim diyeceğim bir karakter...
* Farklı projeleriniz de olacak mı yeni sezonda?
Melisa Sözen: Benim yok.
Alican Yücesoy: Benim bir tiyatro oyunum var, o devam edecek.
BİR DAHA DÜNYAYA GELSEM MÜZİSYEN OLURDUM
* Oyuncu olmasaydınız, hangi mesleği tercih ederdiniz?
Melisa Sözen: Ben bir daha dünyaya gelseydim, uzay mühendisliği ya da gök bilimini tercih ederdim. (Gülüyor) Çok meraklıyımdır.
Alican Yücesoy: Ben bir daha dünyaya gelsem müzisyen olurdum ama iyi bir müzisyen olurdum.
* Çalıp söyleme gibi bir yeteneğiniz var mı?
Alican: Ufak ufak bir şeyler çalarım, biraz da söylerim.