Güncelleme Tarihi:
Sacit Aslan, Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan'ın oğlu. Gazino dünyasından fiilen koptu. Söylediğine göre mesleği hala ‘‘Gazinoculuk’’, ama şu anda istirahatte! Bugünlerde zehir zemberek. Çocukluğu, patronun oğlu olarak gazinolarda geçti. Tabiri caizse ‘‘Kundağa bu işin içinde sarılmış bir adam’’... Çeyrek asır geçtikten sonra çok iddialı değerlendirmeleri var bu aleme ilişkin. Babası da nasibine düşeni alıyor oğlundan. Ama yanlış anlaşılmasın, çamur atmak için değil. Ama oğul, babasının hakkını babasına teslim etmekten imtina etmiyor, muvaffakiyetine saygı duyuyor. ‘‘Ne öğrendiysem, ondan öğrendim.’’ Sacit Aslan, kendi hakkını da kendine teslim ediyor. ‘‘Babam gazino yönetimini bana hediye etmedi. Çok alt kademelerinden geldim.’’
Gazino dünyasına duyduğunuz bu öfke neden?
- Bulaşık yıkadım gazinoda. Uzun yıllar alışverişiyle uğraştım. Sabah saat 04.30'da, kar kış kıyamette gazinonun kamyoneti gelip beni Eminönü'ne götürürdü. Bu işi hiç istemiyordum. Ama öyle dayaklar yedim ki. Dayakların birinde beni Göksel Arsoy hastaneye götürdü. Babam beni döverdi, bu işleri öğrenemiyorum diye. Bu işi böyle öğrenmiş bir adamım. Benim jenerasyonumda bu işi yapan hiç kimse kalmadı. Başka işler yapıyorlar. Kala kala ben kaldım. O kadar çok sabrettim ki.
Neden bugün eleştiriyorsunuz, neyi beklediniz?
- Ben bu tenkitleri bugün yapmıyorum, son 20 senedir yapıyorum. Maksim gibi büyük kuruluşların sahnelerinin 24 saatte kimseye hediye edilmesinden yana değilim. Sevgilisi arkasında olacak, tam sayfa ilanlar verecek, yok bir başkasının metresi kaset yaptıracak... Ben sanata maddi güçlerin egemen olduğu bir iş olarak bakmıyorum. Hele hele 25 senedir işine emek vermiş insanlara çok ağır bir hakaret oluyor. Arkamda biri olsa da konuşacağım, olmasa da. Senelerce babama kurmaylık yapmış insanım.
BU TİPLERE SAYGIM YOK
Babanızla anlaşmazlığa düştüğünüz ilk olay nedir?
- Büyük Maksim Gazinosu, dokuz yıl kapalı kalmıştı. Geçen yıl Emel Sayın, Muazzez Abacı veya bu güçteki bir starla, ‘‘A’’ düzeyindeki bir sanatçıyla açmak lazım dedim. Babam, ‘‘Hayır, Pınar Eliçe'yle açılacak’’ dedi. Hayır, burası Pınar Eliçe'yle açılamaz. Maksim, koskoca Titanik gemisi gibi zaten batmış. Bunu Pınar Eliçe kaldırıp yüzdüremez dedim.
Babanız neden Pınar Eliçe'de ısrar etti?
- Pınar Eliçe'nin bu memlekette nasıl solist olduğu zaten belli. Bir tarihte sevgilisi tarafından Maksim Gazinosu'nun sahneleri satın alınmadı mı? Tam sayfa ilanlar verilmedi mi? Starların emek vererek geldiği Maksim, Pınar Eliçe'ye hediye edilmedi mi? Altı yıl öncesinin parasıyla beş milyar harcadı sevgilisi. Babam, dolar milyoneri değil ki. Maksim babamın, bu ailenin titridir. Çok değerli bir mücevher gibi bakması lazım. Bir devrin ekolü. Türkiye çapındaki starların kariyer yaptığı bir yer. Pınar Eliçe gibileri kimdir ki Maksim teslim ediliyor? Bu tiplere saygım yok.
Ben yine de Ankara'da çalıştığı gazinodan arayıp bizde başlayacağını söyledim. Aradan üç gün geçti, Fahrettin Aslan bana, ‘‘Sen haklısın, burayı Pınar Eliçe açamaz. Emel Sayın'la açacağız’’ dedi. Emel'le konuşup ikna ettim. Mutabakat sağlandı, başladı. Çok ender sanatçılarda rastladığım, o nezih grubu gazinoya getirdi. Playboylara, günübirlik zenginlere değil, pırıl pırıl insanlara hizmet verdi. Bu, yedi hafta sürdü. Ama Emel Sayın'ın ardından Seda Sayan, o bitince Pınar Eliçe, o bitince Seren Serengil vs. getirirseniz, kalite paraşütsüz düşüyor.
BABAMIN ZAAFI
Babanızın gerekçesi neydi bu isimleri astsolist yaparken?
- Fahri Bey, 70 yaşını aşmış, yüksek şekeri olan biri. Pohpohlanmayı seviyor. Bu saydığım arkadaşlar beni kandıramadılar. Dünyanın hiçbir yerinde emek verilmiş işler hediye edilmez. Bana hiçbir şey hediye edilmedi. Yeni bir star yaratmak, deneme yanılmayla olmaz. Evet, Fahrettin Aslan yarattı. Harika Avcı, önemli bir sahne artistiydi. Sesi o tarihte gayet düzgündü, sahneye yakışıyordu. Çok samimi söylüyorum, bizim ailenin fertleriyle tokalaşmaktan öteye giden hiçbir ilişkisi olmadı. Maksim'de çalışmak için önemli bir ödün de vermedi.
Ne tür ödünler gerekiyor Maksim'de çalışmak için?
- Eğer hayal ettiğiniz yerlere gelecek kabiliyetiniz olmadığı halde bu yerler size hediye ediliyorsa, siz bunun faturasını ödeyeceksiniz. Manen de olsa, bir şekilde öder. İcap ediyorsa yatak odasından da geçer. Bu bir şahsiyet eksikliğidir. Yatak odasından geçerek Maksim endeksli bir özel hayat varsa, bunu hakaret kabul ederim. Bugüne kadar, emek veren insanlarla yan yana oldum. Bu tiplerle aynı lisanı kullanamıyorum. Bunlar Fahri Bey'in bu konulardaki zaafını ve beni aşamayacaklarını bildikleri için baba oğulu karşı karşıya getirdiler. Aslına bakarsanız böyle güçleri de yok. Bu cahil kızlar, bizim ailevi meselelerimizi kendilerine yorumladılar. Ne Seda Sayan'ın ne Pınar Eliçe'nin Fahrettin Aslan'la benim aramı bozmaya da bulmaya da güçleri yok.
Babanızın genç şarkıcılara zaafı mı var?
- Her yaşı ilerlemiş insanın var. Eskiden var mıydı, vardı. Benim de böyle zaaflarım olmuştur. Ama insanlar hataları tekrarlamaz aynı şekilde. Sütten çıkmış ak kaşık değilim. Öyle bir hatam oldu ki on yıllık evliliğimin yıkılmasıyla faturasını ödedim. İnsan öyle bir varlık ki zaman zaman beyniyle hissiyatı arasında açmazda kalıyor. Ama işime üst boyutta yansımamıştır.
Babanızla aykırı düşmenizde gazinoculuğun eski pırıltısını kaybetmesi de etkili olmadı mı?
- Eğer çok kestirmeden müşteri tipi değişti gibi zahiri sebeplere değer verirseniz böyle olur. Niye değişiyor müşteri? Koyduğunuz programla doğru orantılı. Süreç içerisinde elit tabaka elini ayağını çeker. Bir çocuk gibi emek verdiğiniz Maksim'i hediye edemezsiniz. Çırıl çıplak soyunup da şöhret olanlara bu ekolü hediye etmeye kimsenin hakkı yok! Bunu Fahri Bey bilmiyor mu? O kadının bırakın pratik olarak, teorik olarak bile şarkı söylemesine beyninin imkanı yok.
ÇIPLAK STARLAR
Kimler?
- Beş-altı kişiyi geçmez. Dünyanın neresinde vardır ki bir solist bikinisinin altını ve üstünü çıkarıp haber programlarına çıkar, Türkiye'nin gündemine gelir? Sonra da o akşam rahmetli Münir Nurettin Selçuk'un Dönülmez Akşamın Ufkundayım'ını söyler? Yakışır mı, yazık değil mi Münir Nurettin'e? Kemikleri sızlamaz mı? Bu işi yapanla buna müsaade eden arasında hiçbir fark yoktur. Hatta daha suçludur.
YAZAR DA DAYAK YEDİ
Gazino starlarındaki gidişat da kötü?
- Öyle hale geldi ki nur içinde yatsın, koskoca Zeki Müren, kimler tarafından tenkit edilecek hale geldi. Bilir misiniz ki Zeki Müren'in devr-i sadfetinde bu tipler yanına yaklaşamazlardı. Muazzez Abacı gibi bu memlekete yüz senede bir gelip gelmeyeceği bilinmeyen bir solist, bugün eleştiriliyor. Ne yapmışlar Cüneyt Ortan'la? Zeki Müren'i manen ölümsüzleştirmek için bir projeye imza atmışlar. Peki Fahrettin Aslan, yıllarca Zeki Müren'den para kazanmadı mı? Maksim'de 14 yıl, yılın altı ayında Zeki Müren, altı ayında Behiye Aksoy çalıştı. Nerede Behiye Aksoy? Nasıl sahip çıkılmış? Fahri Bey, çıktı bu insanları tenkit etti. Zeki Müren için en son yaptığı, tekme tokat Maksim kapısına koymaktı.
Neden dövmüştü?
- Hangi sebep Zeki Müren gibi bir deve reva görülür?
Babanızla çelişkileriniz uzlaşmaz boyutta görünüyor?
- Geçenlerde biri, ‘‘Sen Don Kişot musun’’ dedi. O yeldeğirmenlerini düşman sanıp kavga etti. Bense yaşanmış olayları ortadan kaldırıp yazdıkları senaryoları hakikat olanlarla mücadele ediyorum. Zeki Müren'in dayak yemesi, bu memlekette bir vakadır. Ben kendimi misyoner kabul ettim. Şartlar ne olursa olsun çıkıp doğruları anlatacağım.
Bu dayak olayı ne zaman olmuştu?
- Maksim Gazinoları'ndan ayrılmadan dört beş sene evvel. 1969 ya da 1970'te. Sanatçının kapris yapması, Fahrettin Aslan'ın dediklerine uymamasının karşılığı dayak yemek mi? Her kandıramadığınıza dayak mı atacaksınız?
Babanızdan dayak yiyen başka sanatçı oldu mu?
- Birçok insan var. Gönül Yazar babamdan 30 kere dayak yedi. Öyle dayaklar yedi ki kafasındaki peruk havuza düştü. Hâlâ ağabey diyor. 17 senede solistlik mertebesine geldi hakikaten. Peki, Muazzez Abacı gibi 25 sene emek veren bir insanı tenkit edebilir mi? Fahrettin Aslan nasıl buldu Muazzez Abacı’yı? ‘‘Silemezler gönlümden ne aşkımı ne seni’’yi okudu. Peki Gönül Yazar ne okudu? ‘‘Halimeyi samanlıkta bastılar, şalvarını gül dalına astılar’’. Şalvarı gül dalına asılan, silemezler gönlümdeni tenkit etme hakkını nereden buluyor? Gönül Yazar da biliyor Zeki Müren'in dayak yediğini. Ercüment Batanay da, 20 sene mesai yaptıkları Muzaffer Özpınar da biliyor. Zeki Müren'in kadim dostu Erdoğan Şenay da. Ama medeni cesaretle bu dayağı telaffuz edebilecekler mi?
SAHNEYİ BIRAKIRIM
Kendi anlayışınıza uygun bir gazino işletmeyi düşünüyor musunuz?
- Zengin adam değilim. Sade bir vatandaşım. Fahrettin Aslan'ın oğlu olmam büyük servetlerim olmasına delalet değil. Ama Fahrettin Aslan benim mesaimi satın alabilir. Mantığıma uygun, maaşlı bir iş bulursam, çalışabilirim.
Babanızın takdir ettiğiniz yönleri de vardır herhalde?
- Babamdır, başarılarına her zaman saygım vardır. Sıfırdan yaratmış bir adamdır. Ama hayatımı Maksim'e endekslemedim.
‘‘A’’ sınıfı olmayan şarkıcılara hitaben başka söyleyecekleriniz var mı?
- Topluiğnenin başı kadar insani değerleri varsa, şerefli insanlar gibi bu işi esas sanatçılara, emekçilere bıraksınlar. Bu memleket doğruları bulmak zorunda.