Güncelleme Tarihi:
Ziynet Sali ne anlattı?
Aile mirasım iyi değil. Kolesterol yüksekliği ve şeker hastalığı ile boğuşanlar, kalp hastalığına yakalananlar var.
Bana gelince... Sorunlarım saymakla bitmeyecek kadar çok. Mesela kolesterolüm çok yüksek. Eklem ve kas ağrılarım var. Mide-bağırsak sorunlarım yıllardır sürüyor. Kabızlık, hazımsızlık, şişkinlik sürekli problemlerim. Ciddi ölçüde uyku sorunlarım var. Uykuya dalmam da, derin uykuya geçmem de zor. Sık uyanıyor, gün içinde uyku eğilimi yaşıyorum. Uykusuzluğun neticesi olarak kronik yorgunluğum, dikkat eksikliğim ve çok zayıf bir belleğim var.
Bitmedi! Yıllardır baş edemediğim kilo sorunumu da eklemeliyim. Yaptığım diyetlerin sayısını hatırlamıyorum. Verdiğim kiloları fazlasıyla ve hemen geri aldım. Neyse ki bu aralar kilo durumum iyi. 3-4 kiloluk bir fazlalıkla vaziyeti idare ediyorum.
Beslenmem de iyi değil. Bir kere çok sık diyet yapıyorum. Gece çalıştığım için yeme süreçlerimi ve yediklerimi kontrol altında tutamıyorum. Hamur işlerine düşkünüm. Çikolata ve tatlı görünce çıldırıyorum. Pilava, makarnaya, patatese pek düşkün değilim ama meyvelerin hepsini severim. Kontrolsüz ve sık atıştırıyorum. Benim sorunum düzensiz, gereksiz ve kontrolsüz atıştırmalar.
Stres durumuma gelince... Stresimi doğru dürüst yönetemediğim için doktorların tavsiyesi ile fluoxetin içeren bir antidepresan kullanıyorum. Kullandığım herhangi bir besin desteği, vitamin, mineral yok.
Egzersiz yapıyor muyum? İşte burada durumum galiba biraz olsun iyi. Açık havada yürümeyi seviyorum. Dans etmeyi zaten işimin bir parçası gibi düşünüyorum. İki yıldır pilates yapıyorum, bana iyi geldiği düşüncesindeyim. Gerilim baş ağrılarım var. Stresli olduğum dönemlerde can yakıcı hale geliyor bu ağrılar.
Ayrıca psikolojik durumumla gıda tüketim miktarım arasında da bir bağlantı kesinlikle söz konusu. Stresli dönemlerimde hem daha fazla gıda tüketiyorum, hem de şekerli, unlu gıdalara daha sık yönelebiliyorum.
Osman Hoca’nın yorumları
Ziynet Sali’nin sağlık değerlendirmesi biraz sıkıntı verici oldu. Ziynet Hanım sağlığı konusunda beklediğimden de dikkatsiz çıktı.
Beslenme, egzersiz, stres yönetimi ve uykusu için verdiğim notlarda bile emin olun “sanatçı torpili” var. Çok daha düşük notlar alması ve neticede sınıfta bile kalması mümkündü. Neyse! Bence Ziynet Hanım acilen hayatına yeniden çekidüzen vermeli. Çünkü yaşı 40’ları zorluyor. Onun için “gölge çizgisi/orta yaş çizgisi” çok uzak bir noktada değil.
Bir an önce toparlanması, yiyip içtiklerine, stres yönetimine, uyku problemlerine kalıcı çözümler bulması lazım. Yoksa işi zor. Sohbetimizde durumdan kendisinin de memnun olmadığını vurguladı. Yıllardır çözemediği kilo problemini çözmeye karar verdiğini, uyku sorununa ciddi çözümler bulmayı düşündüğünü anlattı. Umarım kararları kalıcı olur.
Ayrıca genetik mirası da maalesef iyi değil. Ailesinde kolesterol yüksekliği olanlar ve şeker hastalığına paçayı kaptıranlar bir hayli fazla. Bu iki önemli risk nedeniyle de akrabalarının çoğu koroner kalp hastalığının yarattığı sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmış.
Eğer “kilo, stres yönetimi, uyku” problemlerine iyi ve kalıcı çözümler üretebilir, özellikle de beslenme konusundaki yanlışlarında etkili iyileştirmeler yapabilirse genetik risklerine de zemin hazırlamamış olacak. Bana göre okuduklarınızın hepsi de onun üstesinden gelebileceği şeyler.
BANA GÖRE
Depresyonda ilaç şart mı?
Ziynet Hanım da kronik bir antidepresan kullanıcısı. Yıllardır fluoxetin yutup duruyor. Çoğu hanımın, çoğu sanatçının içine düştüğü bir tuzak bu. Antidepresanlar maalesef işin kolaya kaçanları tarafından tercih edilen çözümler. Oysa iyi biliniyor ki basit depresyon süreçlerinin çoğu yaşam tarzında yapılacak değişiklikler, özellikle stres yönetiminde gerçekleştirilebilecek iyileştirmeler ve profesyonel bilişsel terapi yaklaşımlarıyla (psikiyatrist) da çözümlenebiliyor. Ziynet Hanım’ın yıllardır yuttuğu ama bir türlü faydasını görmediği antidepresanı bir kenara bırakıp konu hakkında bir psikiyatrla işbirliğine gitmesi lazım.
BİR TAVSİYE
Nasıl kilo verecek?
Ziynet Sali 20 yılda 20 farklı diyet yapmış. Her seferinde 3-5 kilo verip sonra yeniden ve fazlasıyla geri almış. Sahne çalışmaları yapan biri olarak kilolu olmak da, fazla kilolardan kurtulmak da, verilen kiloları geri almamak da zor problemler, yönetilmesi güç süreçler. Ama ne olursa olsun kilo sorunu önemli bir sağlık sorunu. Bana göre Ziynet Hanım da sık sık yapılan bir yanlışla yola çıktığı ve o yanlışı ısrarla sürdürdüğü için çözememiş problemini. O da çoğu “kronik diyetçi” gibi “kilo sorunu=diyet yapmak” zannediyor. Oysa her kilo sorununun bir nedeni var. Ve o neden anlaşılıp tedavi edilmedikçe, yönetilebilir bir sürece dönüştürülmedikçe kilo verilse bile verilenleri geri almamak mümkün değil. Ayrıca sadece diyetle kilo vermenin de yanlış olduğu kesin. Yalnızca enerji kazanımını kısıtlamak belki bir süre kilo vermenizi sağlayabiliyor ama metabolizmanızın da canına okuyabiliyor. İşte bu nedenle hangi diyet olursa olsun mutlaka egzersiz çalışmalarıyla da desteklenmesi, bitmedi; egzersiz alışkanlığının bir yaşam tarzı haline getirilmesi gerekiyor. Aile hikâyesi ve kişisel sağlık öyküsü Ziynet Sali’nin bir insülin direnci sorunu yaşadığını düşündürüyor. İnsülin direnci araştırmaları yapılacak ve sonra da bu direncin nasıl kırılacağı ve nasıl yönetileceği ona öğretilecek.
ÖNEMLİ
Depresyonun 10 hali!
Depresyonun farklı ve şaşırtıcı onlarca belirtisi var ama bence şu 10 işareti daha bir ciddiye almanızda fayda var:
1- Kötümserlik: Hiçbir şeyin bundan sonraki süreci daha iyi hale getiremeyeceği duygusu.
2- Uyku bozuklukları: Özellikle uykuya dalmakta değil de gecenin ortasında uyanma ya da sabahın köründe uyku bölünmeleri yaşama şeklinde olanları ya da tam tersine aşırı uyuma halleri ve çoğu zaman da hemen her sabaha yorgun ve uykusunu alamamış şekilde uyanma durumları.
3- Genel bir enerji eksikliği: İlerleyici bir yorgunluk hali, isteksizlik, keyifsizlik, bir şeyi yapıp yapmama konusunda giderek belirginleşen kararsızlık duygusu.
4- Sosyal çevreye karşı ilgisizlik: Zaman içinde bu ilgisizliğin, yalnızlaşmanın insanlardan uzaklaşma boyutuna varması.
5- İnatçı bir üzüntü hali
6- Kendine güvende azalma: İşe yaramazlık duygusu hissetme.
7- Unutkanlık ve konsantrasyon güçlüğü
8- Erken ve kontrolsüz tepkiler: Öfke atakları, ağlama krizleri, aşırı duygusal iniş-çıkışlar.
9- İştah değişiklikleri: Özellikle karbonhidratlılara ve tatlılara düşkünlük durumu.
10- Cinsel isteğin azalması.
EV TEFTİŞİ
Buzdolabında ne var?
Ziynet Sali’nin buzdolabında ne ararsanız var ama genel olarak sağlıklı bir buzdolabı sanki! Meyvesi, sebzesi, mineral suyu, yumurtası, peyniri, sütü, yoğurdu, zeytini, salçası ile tipik bir şehirli buzdolabı oluşturmuş.
Kuruyemişlerin fazlalığı ve sol köşedeki margarin kutusu ise biraz can sıkıcı (Sohbetimizde de Ziynet Hanım’ın iflah olmaz bir kuruyemiş tutkunu olduğunu öğrendik). Ziynet Sali Kıbrıs’ın ünlü Hellim Peyniri’ne de fazlaca düşkün. Buzdolabı sınıfı geçer mi? Bence geçer.
UNUTMAYIN
İyi stres kötü stresi kovar
Korku, endişe, huzursuzluk gibi yorucu duygulara sebep olmayan stres motive eder, harekete geçirir. Yorulmaya yol açan kötü stres ise yaşlanmaya sebep olur ve ömrü kısaltır. Motive eden, harekete geçiren ama bunu yaparken korku, endişe, huzursuzluk gibi enerji azaltıcı, yorucu duygulara sebep olmayan stres, iyi strestir. Yoğun ruhsal uyarımlar nedeniyle yorulmaya yol açan kötü stresler yaşlanmaya sebep olur ve insan ömrünü kısaltır. Kötü stres bağışıklık cevaplarını da olumsuz etkiler. Yaratıcılığa, üretime, mutluluk çağrışımlarına, sevgiye, yardıma, merhamet hissine, işbirliğine, uzlaşmaya yönelten streslerin, yaşamı uzatıcı, bağışıklık cevabını güçlendirici olduğu kabul edilir. Stresten kaçmak, onu ortadan kaldırmaz.Stresten tümüyle kaçmak da pek mümkün olmaz. Bu kaçışlar, uzun dönemde etkili de olmaz, sadece kısa vadeli bir rahatlama sağlar. Çoğu kez, kalıcı bir rahatlığa kavuşabilmek için kaçmak yerine altındaki gerçek nedenlerle uğraşmak gerekir. Stres yönetiminde deneyimli uzmanlar pek çok etkili öneri geliştirmişlerdir.
Ziynet Sali’nin notları
Beslenme: 6
Stres yönetimi: 6
Uyku kalitesi: 6
Aktivite: 9
Ortalama: 7