Zeynep Korel’in yaptığı densizlik

Onur Baştürk: Niyeti ne olursa olsun, yaptığı şey densizlik. Bir yandan Amerika’da yaşıyorsun, bambaşka bir hayatın var, neden burada gündeme gelmeye çalışıyorsun? Mesela biz neden Amerika’da onun temizliğe gittiğini filan öğrendik ki? Bize ne? Bunu neden duyurdu insanlara? Demek ki kardeşiyle ve daha çok kendisiyle ilgili bir problemi var...

Ömür Gedik: Demet Akalın doğru yerden girmiş.

Zeynep Korel’in yaptığı da iş mi şimdi? İnsan magazine bağlanıp “kardeşimin evliliği üzerinde karabulutlar geziyordu” der mi?

Hadi kardeşi geçtim, insan hamile bir hemcinsine bile yapmaz bunu.

Cengiz Semercioğlu: İki kardeşin arasının Zeynep Korel’in eşi olduğu iddia edilen Ivana adlı kadın yüzünden bozulduğu söylendi.

Zeynep Korel’le konuştum, Ivana ile 6 yıldır birlikte olduğunu doğruladı, “Ivana benim kardeşim, ev arkadaşım. 6 yıldır kızıma ablalık, teyzelik yaptı” dedi. Daha fazla detayına girmeyeceğim ama TV’de anlattıklarımın çoğunu teyit eden şeyler söyledi. Bergüzar’a “Seni mahvedeceğim. Yazacağım kitapta sansür olmayacak” demiş gerçekten. Nedir bu ünlülerin yakınlarından çektiği, kız kardeşler bile birbirine düşebiliyor.

Tek başına Yeşilay gibi

Prof. Dr. Orhan Kural, Sıla’nın içinde “bir sigara yak” sözü geçen “Karanfil” şarkısı için sigaraya özendirdiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Kural’ın “15 milyon kişi izlemiş, çoğu genç bunların. Kafalarına sigarayı yerleştiriyor” çıkışına ne diyorsunuz?

Cengiz Semercioğlu: Tek başına RTÜK, tek başına Yeşilay, tek başına Sağlık Bakanlığı gibi çalışıyor Orhan Kural. Ünlülerin korkulu kabusu ama bir yandan da kendi adından söz ettirmeyi başarıyor.  “Karanfil” şarkısı güzel ama Orhan Hoca, onu ne yapacağız?

Onur Baştürk: Orhan Kural’ı ciddiye almak ya da almamak, işte bütün mesele. Ben almıyorum. Çünkü bir sanat eseri bağımsızdır.

Kendini kısıtlamaz. Bunu da en çok öğrencilerine özgür düşünmeyi ve özgür tercihler yapmasını öğreten bir profesörün bilmesi
gerekir. Nokta.

Ömür Gedik: Orhan Hoca’nın sigaraya karşı kampanyalarını ve mücadelesini takdir ediyorum. Ama bir şarkıya sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulunmak, hayatın içinden gelen sözleri engellemeye çalışmak da sansüre giriyor ki bunu hiçbirimiz istemeyiz. Bu davalardan zaten bir sonuç çıkmıyor. Orhan Hoca sigaraya karşı savaşına, sigaranın zararlarını anlattığı seminerlerinde devam etmeli.

Herkese yakışmaz

Serenay Sarıkaya’nın bir marka için çektirdiği pozda en çok botları konuşuldu. “Saltanat kayığı” diyenler de oldu, “Allah’ım n’olur moda olmasın” diyenler de. Konsey, Sarıkaya’nın botlarına ve pozuna ne yorum yaptı?

Cengiz Semercioğlu: “Kapalı pide gibi diyenler” de vardı ve gerçekten de kötüydü.

Düşünün Serenay gibi bir kadın da bile güzel durmuyorsa bu botların moda olmamasını istemekte haklıyız demektir. Bu da haftanın bir başka ‘imalat hatası’ oldu.

Onur Baştürk: Valla ben beğendim. Saltanat kayığı benzetmesi de abartılıydı. Ama tabii Serenay’a yakışmış, herkese yakışmayabilir.

Ömür Gedik: Ben giyer miyim bilmiyorum ama Serenay’a yakışmış. Uzun boylularda daha iyi durur sanıyorum.

İyileşme sürecinde neden gönül eğlendirmesin

Mehmet Ali Erbil’in kendisinden 40 yaş küçük Alisa Deniz ile aşk yaşadığı haberleri için arkadaşı Tolga Yüce “Mehmet Ali’nin aşk yaşayacak durumu yok, o kız reklam peşinde” yorumunu yaptı...

Cengiz Semercioğlu: Mali bu, hasta yatağında da iyileşme sürecinde de aşk yaşar. Hanımefendi reklam peşinde olabilir ama Mehmet Ali buna takılmaz.

Onur Baştürk: İyileşme sürecinde neden gönül eğlendirmesin ki? Belki de böyle iyileşiyor. 40 yaş küçük olması da onun bileceği iş.

Ömür Gedik: İyileşme döneminde ona aşk, sevgi iyi gelir elbette ama artık yaşına uygun biriyle sağlıklı bir ilişki kurması gerekiyor. Artık çocuğu yaşındaki kızlarla gündeme gelmek istemediğini tahmin edebiliyorum.

Lafta değil özde çevreci

Bir markanın çekimi sırasında bulunduğu ormandaki çöplerden rahatsız olan Kerem Bürsin, tüm ekibi seferber edip çevreyi temizledi. Kerem’in bu davranışını Konsey değerlendirdi.

Onur Baştürk: Bravo! Sadece lafta değil, özde çevreciymiş Kerem Bürsin. Harekete geçmek budur. Beklememek ve müdahale etmek...

Ömür Gedik: Kerem’i yakından tanıyan herkes ne kadar kibar, terbiyeli ve iyi eğitimli olduğunu bilir. Kişi böyle olunca bunun günlük hayata yansımaları da böyle oluyor. Ne diyeyim, Kerem Bürsin gibiler çoğalsın.

Cengiz Semercioğlu: “Reklam için yapıyor” deseler bile sanatçıların bu duyarlılığını alkışlıyorum. Kerem de çevre, kadın ve hayvan hakları gibi meselelerde duyarlı bir oyuncu. Bu temizlik hareketini de samimiyetiyle yaptığına inanıyorum.

Ödülün Ivana’ya gitmesi tam bir ‘imalat hatası’

Ivana Sert, Altın Zambak Töreni’nde “İmalat Hatası” ile ‘yılın çıkış yapan şarkısı’ ödülünü alınca Demet Akalın “Ben Fero, Zeynep Bastık, Reynmen hemen köprüye” diyerek bu ödülü ti’ye aldı. Ivana Sert ödülü hak etti mi? Demet’in Akalın’ın Ivana Sert’le dalga geçmesini Konsey değerlendirdi.

Onur Baştürk: Altın Zambak ne? İlk kez duyuyorum. Tam Ivana Sert’lik bir ödül olmuş, koptum.

Demet Akalın haklı tabii. Onca başarılı, genç ve hak eden isim varken “çıkış yapan” ödülünü Ivana Sert’e vermek dam üstünde saksağan olmuş.

Ömür Gedik: Neredeyse her hafta bir mekanda ödül töreni yapılıyor ve çoğunda ödüller geceye katılacak sanatçılara veriliyor.

Ben Fero, Zeynep Bastık ya da Reynmen geceye katılıp o ödülü almayacağına göre ödül tabii ki onlara gitmez. Ivana Sert o gece gitmiş ödülünü de alkışı da almış.

Cengiz Semercioğlu: Ödülün Ivana’ya gitmesi tam bir ‘imalat hatası’ olmuş.

Yılın çıkış yapan şarkısı “İmalat Hatası” olabilir mi? Yılın diğer iddialı şarkılarına ayıp olmuş. Ama ödül töreni de Ivana da adından söz ettirdi, memnundurlar.