Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2018 12:16
Emre Saygı’nın hazırlayıp sunduğu show programı “Hadi Be”ye “Hedefim Sensin” senaristi ve filminin başrol oyuncusu Ata Demirer konuk oldu. Ata Demirer, son filmi başta olmak üzere, bilinmeyen yönlerine dair samimi açıklamalarda bulundu.
Ata Demirer “Bıyığın çok beğenilmiş... Bundan sonra kalacak mı?” sorusuna yanıt verdi: Gala için değil bu bıyık, ben filmi bitirdim sonra kestim. Kestikten beş, on gün sonra üzülmeye başladım. Alışmışım ya hoşuma gitmiş, şimdiye kadar hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Sakallı, bıyıklı oynadığım filmlerde; mesela 'Osmanlı Cumhuriyeti'nde padişahı oynarken öyleydim ama tek bıyık ilk kez oluyor, bir eksiklikmiş gibi hissetmeye başladım. Hani şimdi yaşımız da gelmeye başladı, 40’lı yaşlarda başka bir şeye dönüştürüyor bu... Başka bir sinema veriyor, başka bir komedi imkânı da sağlıyor. O yüzden bir süre böyle takılayım diyorum.
Bir sahneyi bir günde çektiğimiz oluyor!
'Gezip-tozup,
film çekmişler' yorumlarına da cevap veren Demirer; Evet tabii, tatil yapıp oldu, siz öyle bilin. Bizim dünyamızı bilmeyen, herhangi bir sinemada kamera arkasını seyretmeyen, çekim anında orada olmayan bir insan için bizim film çekimlerinin arka tarafı öyleymiş gibi bir his uyandırabilir. Ama keşke dediğiniz gibi olsa... İki buçuk dakikalık bir sahneyi bir günde çekiyorsunuz. Benim her gün uyanma saatim 6, set saatimiz 8, paydos saatimiz gün sonu... "Gün biter, iş biter" bizdeki replik budur. Yani bir sahne için 12 saat çalışıyorsun ve bitiyorsun. Aynı sahneyi defalarca, aynı repliklerle en iyisini bulana kadar çekiyorsun. Bazen bir günde iki sahne çekiyorsun; ikisi ayrı günlerin sahneleri oluyor, kostümleri farklı, hali başka, oyunu başka... Sonra akşam olduğu zaman kendini bir yere atıyorsun, koltuğa bir
yemek geliyor, akşam 9,5 - 10’da da uyuya kalıyorsun. Öyle hayal ettikleri gibi bir şey yok yani. Bir de şöyle bir şey var: Hiç kimse sakatlanmamalı; mesela benim yüzümde bir çizik olsa sahne gider. Diyelim ki; o gün repo ve deniz molası verdin, denizde yüzerken bile aklın hep filmde, ayağıma kestane batmasın, başka bir şey olmasın diye düşünüyorsun sürekli... Kendini hiçbir zaman rahat bırakamıyorsun ta ki film bitene kadar... Film bitiyor ama bu durum film bittikten 4-5 gün sonrasına kadar devam ediyor. Çünkü şöyle bir telefon gelebilir; "şu sahneyi çektik, çok da güzel oldu ama atlamışız, o gün arkadan bir tane köpek geçmiş veya o sahne yanmış." Bu mesela 'Neşeli Hayat' filminin başına geldi, 25 gün önünü bir daha çektiler filmin. O yüzden bıyığını, sakalını kesemiyorsun, yani devamlılık lazım. Ne zaman o telefon gelir ve karşıdaki ses "biz bütün negatifleri kontrol ettik, bütün dijitalleri kontrol ettik, hiçbir problem yok, git tatile" derler, o zaman biter iş.
Bir Zeki Müren filmi çekilirse 50 ile 70 arasına talip olabilirim
Demirer; “Sinema kariyerimin herhangi bir zamanında mutlaka ...nın hayatını oynamak isterdim” sorusuna 'Fiziksel olarak oynamam biraz güç ama Zeki Müren olabilir. Belki yaşlılığını... Bir Zeki Müren filmi çekilirse 50 ile 70 arasına talip olabilirim. Çünkü o zaman kilo almıştı. Güreşçilerden düşünüyorum, 'Koca Yusuf' olabilir. Buldum! Bir kurt denizciyi oynamak isterdim, 'Barbaros Hayrettin' olabilir, 'Turgut Reis' olabilir veya bir çökertme hikayesi gibi... 1910’larda, Kurtuluş Savaşı yıllarında geçen bir sürü 'Zeybek' hikayeleri vardır, destanlar vardır; Hekimoğlu, Kerimoğlu, Çökertme hikayeleri falan... Öyle bir baba Zeybek, bir sünger avcısı, bir denizci falan... O tarz bir şey oynamak isterdim.
SONY EFSANESİ 24 YIL SONRA GERİ DÖNDÜ | TEKNOLOJİ KUTUSU