Güncelleme Tarihi:
Vatanım Sensin dizisine dahil olan Yüzbaşı Yakup karakterini canlandıran Fatih Artman, izleyiciler tarafından oldukça merak konusu oldu. Kurtuluş Savaşının en önemli isimlerinden biri olan Yüzbaşı Yakup'un kim olduğu araştırılmaya devam ediyor. Beyazıt'tan Kağıthane'ye idama yaya götürülürken, Yolda bir karpuz arabasını çevirmiş, "asker evlatlarım susamışlardır" diyerek idam mangasına karpuz ısmarlayan Yüzbaşı Yakup, şimdi de Vatanım Sensin dizisinde canlandırılacak. Peki, Yüzbaşı Yakup karakterini canlandıran Fatih Artman kimdir? Kaç yaşındadır?
Behzat Ç.’nin Harun’u, Vatanım Sensin’in Yüzbaşı Yakup’u Fatih Artman, 1 Ocak 1988 Ankara’da doğdu. Eğitimini Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümünde tamamladı. Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi ile oyunculuğa başlayan genç oyuncu henüz daha kariyerinin ilk rolünde ekranlarda tanındı. Ardından sırasıyla Beş Kardeş ve Son Destan dizilerinde rol aldı. Sinema kariyerinde ise Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm, Behzat Ç. Ankara Yanıyor, Bana Masal Anlatma ve Ekşi Elmalar gibi önemli yapımlarda sahne aldı.
YÜZBAŞI YAKUP KİMDİR?
Daha önce Halide Edib Adıvar ve Atatürk göndermeleriyle büyük ses getiren Vatanım Sensin, tarihin seyrini değiştiren karakterleri hatırlatmaya devam ediyor. Sevilen dizinin yeni bölüm öncesi yayınlanan fragmanı yine bu isimlerden birini gündeme getirdi. Atatürk sahneleriyle dikkat çeken fragmana Yüzbaşı Yakup karakteri damga vurdu. Peki, Fatih Artman’ın canlandıracağı Yüzbaşı Yakup kimdir?
İstanbul, İttihat ve Terakki'nin fedailerinden olan Yakub Cemil, Çerkes ve Lezgi kökenli bir Osmanlı subayıdır. 1883 doğumlu olan Yüzbaşı Yakup, 1903'de Teğmen rütbesiyle Harp Okulu'ndan mezun oldu. İlk görev yeri Manastır'da konuşlanan 6. Nizamiye Piyade Tümeni idi. Burada Enver Paşa'nın emrinde bulunmuş ve hayatı boyunca da Enver Paşa'nın en yakınındaki adamlarından biri olmuştur. II. Meşrutiyet dönemine kadar bu bölgede görev yaptı. Bulgar, Sırp, Yunan, Arnavut çetelerine karşı mücadele etti. Gayri Nizami Harp tecrübesini bu dönemde kazandı. İttihat ve Terakki'ye katılması da yakın arkadaşlarının etkisiyle aynı dönemdedir. İhtilalin ardından İttihat ve Terakki cemiyetince 1909 yılında İran'a gönderildi. Görevi daha önceden kaldırılmış olan meşrutiyeti yeniden ilan ettirmek üzere yeraltı faaliyetlerinde bulunmaktı. Yol boyunca, bölgedeki kürt aşiretlerinin desteğini toplayarak ilerledi. İranlı meşrutiyet yanlıları ile işbirliği yaptı. 31 Mart olaylarının patlak vermesiyle İstanbul'a çağrılınca görevini bırakmak zorunda kaldı. İsyan bastırıldıktan sonra Ermeni ayaklanmaları sebebiyle müfettiş-i umumi olarak Adana'ya gönderildi. 1910'da gazeteci Ahmet Samim Bey'e düzenlenen suikastın faili olduğu iddia edildi ancak bu iddia ispatlanamadı. İstanbul günlerinde İttihat ve Terakki yönetimi ile ters düştü ve İtilaf devletleri ile barış için İttihat ve Terakki hükümetini ikna, bu mümkün olmazsa darbe ile devirme planları yaptı. İttihat ve Terakki hükümetini dağıtmak, İtilaf devletleri ile barış yapacak bir hükümeti yıkmak istiyordu. Başkomutan ve Harbiye Nazırı adayı ise Mustafa Kemal'di. İttihat ve Terakki içindeki entrikaların sonucunda Talat Bey grubunun Enver Paşa'yı kandırması sonucunda hükümeti devirmeye teşebbüs ve Harbiye Nazırı Enver Paşa'ya suikast suçlamasıyla tutuklandı. Enver Paşa, Yakub Cemil'in idam edilmesinden yana değildi. Ancak Enver Paşa'nın yurt dışında bulunmasını fırsat bilen Talat Paşa, Yakub Cemil'in idamına karar verdi. 11 Eylül 1916 günü kurşuna dizilerek idam edildi.
YÜZBAŞI YAKUP EFSANELERİ
Beyazıt'tan Kağıthane'ye idama yaya götürülürken, Yolda bir karpuz arabasını çevirmiş, "asker evlatlarım susamışlardır" diyerek idam mangasına karpuz ısmarlamıştır. İdamında vücuduna 14 mermi saplanmasına rağmen yarım saat boyunca can vermediği söylenir.
Vücudundan sızan kanların toprağa önce vatan yazdığı efsanesi türemiştir.Atatürk, Trablusgarp'da yaşanan olaydan dolayı çok sevdiği Yakub Cemil'e çok kızmıştır, onun hakkında şu sözü sarf ettiği söylenir. "Eğer bir gün bir ihtilal yaparsam yanıma alacağım ilk adam Yakub Cemil'dir, ihtilalden sonra da ilk asacağım kişi de yine Yakub Cemil'dir."
Yakub Cemil'in idamının ardından Atatürk, Ali Fuad (Cebesoy)'a şunları söylemiştir: "Yakub Cemil asılmış. Sebebi de ben başkomutan vekili ve harbiye nazırı olmadıkça kurtuluş yoktur demiş. Dediğini yapmış bile olsaydı ben İstanbul'a gittiğimde ilk iş olarak Yakub Cemil'i cezalandırırdım. Eğer ben o ve onun gibiler tarafından iktidara getirilecek bir adamsam, adam değilim!"