Güncelleme Tarihi:
Aslında kamera karşısına geçtiği ilk film, kendisi gibi aktör olan babası Ernie Lively’nin ilk yönetmenlik denemesi olan 1998 yapımı Sandman filmi olmuştu. Ama tüm dünya 2007 – 2012 yılları arasında yayınlanan ve izlenme rekorları kıran Gossip Girl (Dedikoducu Kız) dizisindeki Serena van der Woodsen rolüyle tanıdı ve bağrına bastı.
Blake Lively, sadece yeteneği ve güzelliğiyle değil, kariyeri süresince hem sempatikliğiyle hem de bir moda ikonu haline gelmesiyle kendine gösteri dünyasında sarsılmaz bir yer edinmeyi başardı. 2011’de Green Lantern filminde rol arkadaşı olan Ryan Reynolds’la yaptığı evlilik ve peş peşe doğurduğu dört çocuğuyla kurduğu yuva ise herkes tarafından parmakla gösteriliyor.
Blake Lively’nin doğal güzelliği, rahat tavırları, kendini ailesine adaması ve elbette Ryan Reynolds’la yaşadıkları bol şakalı aşk sosyal medya yoluyla karşımıza çıktıkça onu artık iyice bizden biri, eşimiz dostumuz, adeta bir komşu kızı gibi benimsemiş haldeyiz. Zaten o da tüm paylaşımlarını bunların hiçbirini umursamadan yapıyor.
Ancak geri dönüp bakınca Blake Lively’nin kırmızı halıların yıldızı olduğu gerçeğini kabul etmek lazım. Tüm film galalarında, Oscar gibi bütün büyük ödül törenlerinde en şık giyinen kadın seçilmeyi başaran Lively aynı zamanda yılın moda olayı olarak anılan Met Gala’ların da gediklisiydi. Dile kolay; yıldız oyuncu 2008’den 2022’ye kadar tüm Met Gala’lara davet edildi ve hepsinde kostüm seçimleri ve zarafetiyle en öne çıkan isimlerden biri olmayı başardı.
Bu sene hariç! Henüz ismini ve cinsiyetini açıklamadığı dördüncü çocuğunu şubat ayında kucağına alan güzel oyuncu bu yıl (elbette davet aldığı) Met Gala’ya katılmayı tercih etmedi. Ancak eğlenceden mahrum da kalmak istemeyen Lively, arkadaşları orada eğlenirken yaptığı sosyal medya paylaşımlarıyla yine adından söz ettirmeyi başardı.