Güncelleme Tarihi:
Hollywood’un şöhret basamaklarını en hızlı tırmanan isimlerinden biri oldu Sharon Stone. Biz onu Temel İçgüdü filmiyle tanımış olsak da kariyerine aslında 80’li yıllarda başlamış, bir yıldız olmak için çok uğraşmıştı. Uzun süre televizyon dizilerinde ufak tefek roller alarak yönetmenlerin dikkatini çekmeye çalıştı, çabaları sonuçsuz kalmayacaktı.
1990 yılında büyük ses getiren Total Recall filminde Arnold Schwarzenegger’ın eşini canlandırdığı küçük ama film için önemli bir rolde çıktı dünyanın karşısına. Aslında şeytanın bacağını kırdığı yer de tam burasıydı. Filmin yönetmeni Paul Verhoeven, Stone’nun performansından memnun kalmış olacak ki onu 2 yıl sonra gösterime girecek olan Temel İçgüdü’nün başrolü için seçti. İşte o uzun, sancılı ama sağlam kariyerin ilk adımı da böylece atılmış oldu.
Stone, o dönem eleştirmenler tarafından pek de beğenilmeyen ancak yıllar içinde kült mertebesine erişen filmde canlandırdığı baş döndürücü bir güzelliğe sahip ama gizemli ve tehlikeli kadın portresiyle hatırlandı hep. Katil mi yoksa kurban mı olduğu sorusunun cevabını açık etmeyen gerilim türündeki film onu tüm kariyeri boyunca takip etti. Stone da aslında hep bu ısrarlı takipten kaçmaya çalıştı bir anlamda.
Yetenekli bir aktris, iyi bir oyuncu olduğunu kendi çok iyi biliyordu ve bunu dünyanın da bilmesini istiyordu. O, sadece Temel İçgüdü’nün iç gıcıklayan yıldızı değildi. Ömrü bu etiketi söküp atmakla geçti.
64 yaşına basan ve olgunluk döneminin tadını çıkaran Sharon Stone ün ve zenginliğe kavuşmuş olsa da 2001 yılında yaşananlar kariyeri de dahil sahip olduğu her şeyi tehdit etmişti.
Yıldız oyuncu, 2021 yılında yayınlanan otobiyografisi ‘The Beauty of Living Twice'da, 2001 yılında vücudundan 'dev' tümörlerin çıkarıldığını anlatıyordu. Stone’un kendi tarifine göre meme dokusunu saran tümörler çok büyüktü.
Tümörler çıkarıldıktan sonra birkaç cerrahi operasyon daha geçirmek zorunda kalmıştı. Stone, artık iyileştiğini ve artık yoluna devam edeceğini düşünürken aynı yıl, henüz 43 yaşındayken önce beyin kanaması ve hemen ardından da felç geçirmişti.
Mart 2021'de katıldığı bir televizyon programında Stone, hastaneye kaldırıldığı ve bir doktordan “Neredeyse ölmek üzeresiniz” cümlesini duyduğu o korkunç anları anlattı.
“Oda çok sessizdi” demişti Stone. “Odanız bu kadar sessiz olduğunda ve yanınıza uğrayıp etrafta dolaşan pek kişi kalmayınca durumun ne kadar ciddi olduğunu ve ölüme ne kadar yakın olduğunuzu anlarsınız.”
Stone ölmekten kurtuldu, tedaviler onu iyileştirdi ama hiçbir şey bıraktığı gibi kalmamıştı. Yaşadıkları sadece kariyerini değil insanlara bakışını da değiştirecekti.
Sharon Stone o günlerde evini ipotek etmek zorunda kalmıştı. Sahip olduğu her şeyi kaybettiğini söylüyordu başarılı oyuncu. Yolunda giden kariyeri bir anda neredeyse sonlanmıştı. Kimse kapısını çalmadı.
"İNSANLAR BANA ACIMASIZCA DAVRANDI"
Yaşadığı bu durumu oldukça ilginç cümlelerle tarif etmişti Stone:
“Prenses Diana ve ben… Biz çok ünlüydük. O öldü. Ben felç geçirdim. Biz unutulduk.”
2019'da Variety'ye verdiği demeçte “İnsanlar bana acımasızca kaba davrandı” demişti. “Ne sektördeki kadın arkadaşlarım ne de velayet davama bakan kadın hakim felç geçirmenin ve bunu yenmenin ne kadar tehlikeli ve zor bir süreç olduğunu anlayamadı. Aslında hiç kimse bu sürecin bir kadın için ne demek olduğunu anlayamıyor. İyileşmek ve yoluma devam etmek yedi yılımı aldı.”
Stone’un bahsettiği ‘kadın hakim’ 1998’de evlendiği Phil Bronstein’le evlat edindikleri Roan adlı oğullarının velayet davasına bakmıştı. 2003’de boşanma davası açan Phil Bronstein, Stone’un 2 yıldır yaşadıklarını hiçe sayarak Roan’ın velayetini istemiş, davanın hakimi de velayeti gerçekten ona vermişti.
Stone, yıllar sonra bir bağışıklık sistemi hastalığı yüzünden çocuk sahibi olamadığını, tam 9 kez düşük yaptığını açıklayacaktı.
Başarılı oyuncu, ikinci oğlu Laird Vonne'u 2005'te ve üçüncü oğlu Quinn Kelly Stone'u 2006'da evlat edindi. Stone, artık, üç oğluyla birlikte Batı Hollywood, California'da bir zamanlar aktör Montgomery Clift'e ait olan bir evde yaşıyor.
USA Today ile 2015'te yaptığı bir röportaj sırasında kariyerini nasıl yeniden inşa etmek zorunda kaldığını anlatmıştı. Hollywood’un kadın oyunculara hele de belli bir yaşa gelmiş ya da sağlık sorunu yaşamış kadın oyunculara kötü davrandığını herkes bilir zaten…
Artık bağımsız yapımlarda yer alan, üzerindeki ‘seksi oyuncu’ imajını silen ve kendini aktivizme adayan Sharon Stone, bu korkunç günlerin üzerinden tam 21 yıl geçtikten sonra bir kez daha zorlu bir yola giriyor.
TÜMÖR BİR KEZ DAHA ONU BULDU
Instagram hesabından 3 milyondan fazla takipçisine seslenen Stone, yakın zamanda aldığı bir yanlış teşhisin kurbanı olduğunu itiraf etti. Vücudunu bir kez daha tümör sarmıştı. “Büyük bir fibroid tümörünü çıkarmak için ameliyat olacağım.” dedi. Kâbus 21 yıl sonra onu bir kez daha yakaladı.
Daha önce yanlış teşhis aldığı için yaşadığı sancılı süreci paylaşan Sharon Stone, bu teşhis ve sonucunda uygulanan yanlış operasyondan sonra korkunç ağrılar çekmeye devam edince ikinci bir doktordan görüş aldığında gerçekte vücudunda büyüyen bir tümör olduğunu öğrendi.
Yapılan yanlış işlemler yüzünden epidural anesteziyi iki kez almak zorunda kalan oyuncu kadınlara seslenerek onlara korkmamalarını ve mutlaka en az iki doktordan görüş almalarını söyledi. Rahimdeki miyomlar sayısız kadında bulunsa ve çoğu zaman önemsiz olsa da bazı durumlarda tümöre dönüşebiliyor ve hayatı tehdit eder hale geliyor. Stone’un başına gelen de benzer bir durumdu.
Hayranlarına, operasyon ve tedavi sürecinin 4 ila 6 hafta arasında süreceğini ve her şeyin yolunda olduğunu söyleyen Stone, onu tanıdığımız uzun yıllar boyunca koruduğu cesaretini ve dik duruşunu bir kez daha, bu kez başka bir ölümcül hastalığı yenerken kullanacak ve belli ki hayatına kaldığı yerden, daha güçlü bir şekilde devam edecek.