Güncelleme Tarihi:
"Ben hayatımı, çocuklarımın istikbalini ona verdim. 7-8 senedir beni bir telefonla dahi aramış insan değildir. Beni öyle bir hastalığa düşürdü ki, üzüntüden. Kimse inanmıyor yaşadığıma dahi...
Bazı konular oldu telefon açıyorum, cevap vermiyor. Dedim ki 'Bülent böyle böyle bana 5 bin TL gönder'. 'Sen bana emrediyorsun' dedi. Sonra gönderdi inkar yok... Ama bu hastalığımda çok büyük param gitti.
Vahap Avcı'ya dedim ki 'bunlar beni hastaneye götürüyorlar ama almazlar, burada bırakırlar' dedim.Öyle de oldu. Ankara'ya hastaneye getirdiler beni. Bilgin Serttaş 2. gün 'işim var' deyip İstanbul'a gitti. Bu süreçte Bülent Serttaş yanıma gelmeyi bırak, aramadı bile. 110 kilodan 48 kiloya düştüm. Hastaneden çıkıp Malatya'ya döndüm. Çünkü öleceğimi biliyorum. 38 senede 75 bin TL ama eksisi artısı vardır 100 bin lira diyelim, o kadar bana verdiği para...
'Abi bir şöhret olsam sana arabanın kralını alacağım, evin kralını alacağım, lokanta açacağım' diyordu. 'amin' diyordum hep.
Benim durumun çok iyiydi, hala da iyi. Onun bir şeyine ihtiyacım yok.
2015 yılında benim için 'ölüyor' demişler. Yataktan kalkamıyordum. Geldiler yanıma 'Seni Amerika'ya götüreceğiz' dedi. Şov yaptı, bırak Allah aşkına.
Ben kendisine çok mesajlar attım.
Bana herkes 'İlgileniyor mu seninle' diyor. 'Sülalemin babası' diyorum. Yalan söylüyorum insanlara...
Ben çoluğumun, çocuğumun nafakasını ona yedirdim. İki elim yakasındadır artık. 4-5 ay önce bir para mevzusu oldu. Mahsus istedim yalan yok. 2008'den 2015'e kadar beni aramadı.
Ama gelip cemaati kurarsa, cemaatin dediğini kabul etmezsem namerdim. Ben para meraklısı, hastası olsaydım onun için ne evimi satardım, ne eşimin altınlarını satardım."