Ya hep ya hiç!

◊ Öncelikle “Bir Litre Gözyaşı” hayırlı olsun, neler hissediyorsunuz?

- Çok heyecanlıyım. Gerçek hayattan uyarlama bir iş. Hikâyemizin çok sıcak ve içten olduğunu düşünüyorum. Umarım seyircimizin de takdirini kazanırız.

◊ Canlandırdığınız Mahir karakterini bir de sizden dinleyelim...

- Hikayeyi okuduğum an Mahir karakterini çok sevdim. Çok alışılmış biri değil. Mahir’i ya çok seversiniz ya hiç sevmezsiniz. Sanırım onu dizideki diğer karakterlerden ayıran fark bu.

◊ Mahir ile Mert arasındaki en büyük fark ne?

- Çok büyük farklar var. En büyük fark hayata bakış açıları. Mahir çok karanlık bir yönden bakıyor hayata. Onun depresif olduğunu düşünüyorum.

MİRAY’LA GÜZEL BİR İKİLİ OLABİLİRİZ

◊ Bir karakteri canlandırırken onu ne kadar içselleştiriyorsunuz? Karakterin etkisinden çıkamadığınız zamanlar oldu mu?

- Bir karaktere çalışırken onu elimden geldiğince tanımaya çalışıyorum. Zaten tanıdıkça ister istemez empati kuruyorsunuz. İçselleştirmekten kastınız bu ise evet içselleştiriyorum. Ama canlandırdığım bir karakterin etkisinden çıkamadığım olmadı. Sonuçta bu benim işim. İşimi layıkıyla yapmaya çalışıp evime dönüyorum. İş hayatınızla kişisel hayatınızı ayıramıyorsanız, bu durum çok sağlıklı sonuçlar doğurmaz.

◊ Şu ana kadar hep usta isimlerle bir arada çalıştınız. Bu dizide de Sanem Çelik ve Tolga Tekin gibi başarılı oyuncularla berabersiniz, neler söylemek istersiniz?

- Bu durumdan çok mutluyum. Çalıştığım her insandan farklı şeyler öğreniyorum. Gerek iş, gerek hayatla ilgili. Bu konuda çok şanslı olduğumu düşüyorum. Umarım hayatım boyunca bu şans devam eder.

◊ Dizideki partnerin Miray Daner’le enerjiniz tuttu mu? Ekranın yeni ikilisi geliyor diyebilir miyiz?

- Miray popüler olması yanı sıra, iyi bir oyuncu. Set disiplini, çalışkanlığıyla ön planda. Çok güzel bir enerji var aramızda. Bu enerji izleyenlere de geçerse güzel bir ikili izleyebiliriz diye düşünüyorum.

Teklif gelince oyunu oynamaya başladım

 ◊ Başrolünde olduğun “İyi Oyun”, 2 Kasım’da gösterime girecek. İzleyiciyi nasıl bir film bekliyor?

- Teklif geldiğinde çok heyecanlandım, çünkü ilgim olan bir konuydu. Yönetmenimiz Umut Aral ve ekip arkadaşlarımla birlikte çok güzel bir film çıkardığımızı düşünüyorum. Filmimiz beş arkadaşın League of Legends turnuvasındaki mücadelesini anlatıyor. Ben Cenk karakterini canlandırıyorum.Cenk 18 yaşında internet kafede çalışıp ailesine yardım etmeye çalışırken aynı zamanda küçük turnuvalarda para karşılığı takımlara girip onların kazanmasını sağlıyor. Sonrasında başına gelenleri filmimizde görelim. Sürprizi kaçmasın.

◊ Film için hazırlanma süreciniz oldu mu?

- Yurtiçi ve yurtdışı e-spor turnuvalarını takip eden biriyim. Filmden önce oyunu biliyordum ancak oynamıyordum.Film teklifi geldiğinden itibaren çalışmaya ve pratik yapmaya başladım. Şunu da eklemek istiyorum, filmimiz aynı zamanda oyun bilgisi olmayan insanlara da hitap ediyor.Yani sadece oyun içerikli bir film değil. Arkadaşlık, mücadele ve umut da içeriyor.Şimdiden iyi seyirler diliyorum herkese.

 İnandığım şeylerin peşinden koştum

 ◊ Özgürlüğünüze düşkün müsünüz?

- Özgürlüğüne düşkün olmayan bir insan yoktur herhalde. Özgürlük benim için gönlünce evet ve ya hayır diyebilmek. Kısıtladığımı hissedersem bunu karşımdakine açıkça söylerim.

◊ Şansa inanır mısınız?

- İnsan kendi şansını kendi yaratır ve ya artırabilir diye düşünüyorum. Yani hayatınızla ilgili aldığınız bir karar, yaptığınız her eylem, söylediğiniz her söz bir ihtimal ve olasılık yaratır. Şans dediğimiz şey, bir hedef için emek sarf ettikten sonra çıkan sonucun en iyi şekilde size dönmesi. Şansı her zaman bu yönden ele aldım.

◊ Bundan 5 yıl önceki ve 5 yıl sonraki Mert’e bir şeyler söylemenizi istesek?

- Bundan 5 yıl önceki Mert’e “iyi ki inandığın şeylerin peşinden koşmuşsun.” demek isterdim. 5 yıl sonra ki Mert’e ise “ne günlerdi be!” demek isterdim. (Gülüyor)