Güncelleme Tarihi:
◊ “How to Get Away With Murder”daki rolünüzle 2015’de Emmy kazandınız, Emmy alan ilk siyah kadın oyuncu oldunuz. Ayrıca üç kez Oscar adaylığı kazanan ilk siyah kadın oyuncu yine sizsiniz. Bu yıl “Fences”deki rolünüzle Golden Globe ve Sag’i kazandınız, üstelik Oscar’ın en güçlü adaylarındansınız. Kariyerinizde çok fazla ilk, çok fazla başarı var. Oyunculuk nasıl bir tutku sizde?
- Daha küçük bir çocukken, bir işi gerçekten çok iyi yapabilmeyi istedim. Etrafımda yaptığı işle anılan kimse yoktu, sadece yaşamak için çalışıyorlardı. Onlar gibi olmak istemedim. İlk kez okulda sahneye çıkıp da tek kişilik bir oyun sergilediğimde, birkaç kişi gül attı.
Çok iyi bir oyuncu olmaya işte o gün karar verdim. Her performansımdan sonra insanlar bana gül atmalıydı. Hiçbir zaman ödül törenlerine gitmeden önce eğer kazanırsam ne söylerim diye teşekkür metni hazırlamadım ya da ayna önünde söyleyeceklerimi çalışmadım ama... Sadece mükemmel bir oyuncu olmaya, hangi sahne olursa olsun çıkınca en iyisini yapmaya odaklandım. Yaptığım işle en iyi şekilde anılmayı istedim. İşte böyle bir tutku...
◊ Gelelim “Fences”deki karakteriniz Rose’a... 18 yıllık evliliğin sonunda aldatılan ve bunu affeden bir kadın Rose... Onun kararına anlam verebiliyor musunuz? Affetmek nedir size göre?
- Kesinlikle anlam verebiliyorum, eşini neden affettiğini anlıyorum. “Neden?” diyeceksin. Etrafımdaki kadınlara “Eğer kocanız sizi aldatsa affeder misiniz” diye sordum, hepsi “Asla, mümkün değil, şöyle yaparım böyle yaparım, mahvederim” gibi cevaplar verdi. Sonra ikinci sorumu sordum: “Kocanın bu yasak ilişkiden bir çocuğu olsa ve annesi onu doğururken ölse, bebeğe bakar mısın?” Yüzde 99’u “Bakarım” dedi. Kadınları birleştiren nokta işte tam burada ortaya çıktı. “Affetmek nedir”e gelirsek... Kesin bir tanımı olduğunu sanmıyorum. Ama ünlü bir psikolog “Başına gelen umulmadık geçmişin tüm umutlarından vazgeçmek” demiş.
“THE HELP” KIRILMA NOKTASI OLDU
◊ 30 yıllık kariyerinizde son dönemde ne çok değişiklik oldu değil mi? Kırılma noktası neydi sizce?
- Bence 2011’de çekilen “The Help” kırılma noktası oldu. Ödüle aday gösterilmek, bir oyuncunun kariyerini tamamen farklı boyuta taşıyor, işlerimiz açılıyor, teklifler çoğalıyor.
◊ İşin artık yapımcılık tarafında da yer alacaksınız. Neden böyle bir karar verdiniz?
- Çünkü daha fazla beklemek istemiyorum. Bu piyasada oyuncuysanız, zincirin en zayıf halkasını oluşturuyorsunuz. Çok yetenekli olabilirsiniz, işinizi çok iyi yaparsınız ama hâlâ iş gelmeyebilir. Kapılar açıkken kontrolü ele almak ve kendi projelerini yaratmak daha mantıklı geliyor artık.
BEN DE O AÇ ÇOCUKLARDAN BiRiYDiM
◊ Hayırsever bir insansınız, ihtiyacı olan insanlara bağışlarda bulunuyorsunuz. Bunlardan bahsetmek ister misiniz?
- Bu ülkede 5 çocuktan biri açlık sorunu ile karşı karşıya... Açlığa karşı mücadele veriyorum çünkü ben de onlardan biriydim. Çalıştığım derneklerle 15 milyon dolar topladık şimdiye kadar ve çocukları beslemek için 250 ayrı yemek programı yarattık. Benim yaptığım en basiti, çocukları beslemek büyütülecek bir şey değil. Hayatta en sevdiğim şey yardım etmek... İnsanları mutlu etmek bağımlılık veren bir his. Çok şükür yardım edebilecek
gücüm var...
VIOLA DAVIS KiMDiR?
1965 yılında, Güney Karolina’da doğdu. 30 yıllık kariyerinde birçok yardımcı rolde yer alan Viola Davis’in kariyerindeki yükseliş 2011 yapımı “The Help” ile oldu. Davis, bu filmle 2012 yılının Oscar Ödülleri’nde “en iyi yardımcı kadın oyuncu” ödülünü kazandı.
2016 yapımı Fences filmiyle Altın Küre Ödülleri’nde “en iyi yardımcı kadın oyuncu” ödülü aldı. Broadway oyunundaki rolü ile Tony ödülü sahibi olan oyuncu, ABC’nin hit yapımı “How to Get Away With Murder”da rol almaya devam ediyor.