Güncelleme Tarihi:
Kızının doğumunu nasıl beklediğini böyle anlatıyor Take That grubunun solisti Gary Barlow… Ve o mutlu, heyecanlı bekleyişin ardından yaşadığı büyük kaybı, o korkunç acıyı üzerinden uzun yıllar geçmiş olsa da nasıl hâlâ atlatamadığını itiraf ediyor.
ADINI KOYUP EŞYALARINI HAZIRLADIKLARI KIZLARINI KUCAKLARINA BİLE ALAMADILAR
53 yaşındaki yıldız şarkıcı ve 54 yaşındaki eşi Dawn Andrews, 2012’de Poppy adını koydukları kızlarını kucaklarına bile alamadan ona veda etmek zorunda kalmışlardı. Dawn Andrews ölü doğum yapmış, aile tüm hazırlıklarını tamamlamış kızlarına kavuşmayı beklerken acıların en büyüğünü tatmıştı.
Gary Barlow, geçtiğimiz gün katıldığı bir yayında bu büyük acıyı hâlâ unutamadığını itiraf etti. "Henüz huzur bulamadım. Kızıma kavuşamamak yüzünden hâlâ kızgınım” diyen ünlü şarkıcı zamanla azalacağını sandığı acının ilk günkü gibi yerinde durduğunu anlatıyordu.
“HÂLÂ HUZUR BULAMADIM”
Ünlü şarkıcı ailesinin yaşadığı trajedi için “Bu konu hakkında çok detaylı konuşmuyorum ve kelimenin tam anlamıyla konuşamıyorum çünkü yaşadığım şeyi anlamaya çalışıyorum. Eşimin duyguları benimkilerden tamamen farklıydı. Bu konuda uzun zamandır kızgınım, henüz gerçekten huzuru bulamadım” dedi.
Barlow, kızı Poppy'nin ölümünün karısı Dawn Andrews’la ayrılmalarına yol açacağından korktuğunu da itiraf etti. “Başımıza bunlar geldiğinde endişe verici bir istatistik vardı, çiftlerin yüzde 95'i böyle bir deneyimden sonra ayrılıyordu” diyen yıldız isim karısını kaybetmekten de çok korkmuştu.
KARISINI DA KAYBETMEKTEN ÇOK KORKMUŞTU
Oysa 1988’de, daha gencecikken tanışan Dawn ve Gary 2000 yılında evlenip, üç çocuk sahibi olduktan sonra yaşadıkları bu acının ardından daha da yakınlaştılar. Gary Barlow karısının bu konudaki dik duruşunu “Kadınlar böyle bir durumda biz erkeklerden daha farklı davranıyor. Eşim üzüntüsüyle benden çok daha iyi başa çıkıyor, o benden çok daha güçlü bir insan. Bu süreç boyunca gerçekten inanılmazdı” diyerek anlatıyor.
Gary Barlow için bu uyanamadığı bir kâbusa benzeyen günün bir başka unutulmaz tarafı daha var… grubun solisti olan Barlow kızını kaybettiğini Take That’le birlikte Londra’da düzenlenen 2012 Olimpiyatlarının kapanış töreninde sahne almasından sadece birkaç gün önce öğrenmişti.
BÜYÜK ACISIYLA SAHNEYE ÇIKTI
Barlow sahneye çıkmamak istemesi durumunda herkesin onu anlayışla karşılayacağını bilmesine rağmen ülkesindeki bu önemli gecede yine de sahneye çıktı. Şarkıyı söylerken duygularına zor hakim olan Barlow’un adı gösterdiği bu özveri ve cesaret sayesinde ertesi gün manşetleri kaplayacaktı…
“KARIMIN GÜCÜ TARİF EDİLEMEZ” Karısı Dawn'ın gücünden övgüyle bahseden Gary Barlow “O gerçekten özel, gerçekten özel. Harika bir anne. Çocuklarımızı o büyüttü, ben büyütmedim. Ben her şeyi kapsayan bir iş yapıyorum, tüm dünyayı dolaşıyorum, o ise çocuklarımızı büyütmek için işinden vazgeçti. Harika bir iş çıkardı, çocuklarımızla tanışan herkes her zaman ne kadar harika olduklarını söylüyor. O harika bir kadın, dürüst olmak gerekirse bana karşı da oldukça sert” diyor…
AİLE BİRBİRİNE KENETLENDİ
Aradan geçen 12 yılda üç çocuklarını büyüten çift aile olarak birbirine tutunmuş durumda. Barlow ve Dawn Andrews çiftinin 22 yaşında Daniel, 19 yaşında Emily ve 13 yaşında Daisy adında üç çocuğu var.
Ünlü şarkıcı en küçük çocuklarının yaşanan trajediden etkilenmediğini çünkü hatırlamadığını söylerken diğer iki çocuklarının hâlâ bunun hakkında çok konuştuğunu söylüyor.
ONU ŞARKILARLA HAYATTA TUTUYOR
Poppy'nin ölümünden sonra Gary Barlow, kızının anısına Let Me Go adında bir şarkı yazmıştı. Ünlü şarkıcı kederinde biraz teselli bulmak için müziğini kullandığını itiraf etti: "Benim için hayattaki çoğu şey hakkında konuşmak yerine müzik yazıyorum. Onu, kızımı benim için her gece canlı tutan bir sürü müziğim var.”
ACISIYLA NASIL BAŞA ÇIKTI? “BİR ÖMÜR GİBİ GEÇEN O BİRKÇA SANİYE…” Gary Barlow 2022’de bu konuyla ilgili nadir açıklamalarından birinde "Dawn arıyor ve bir sorun olduğunu söylüyor. Bu, bir saniyede bir ömür yaşadığınız o telefon görüşmelerinden biri. Herkes acısıyla başka şekilde mücadele eder. Ben bulimia hastalığına yakalandım. Sonra da sağlığıma kavuşup hiç durmadan koşuya çıktım. Bunun beni kurtaracağını umdum.” demişti.