Ünlü oyuncu kendini böyle anlatıyor: Çirkin bir çocuktum... Onu tanıdınız mı?

ELÇİN SANGU

PROSPEKTÜS TAKINTILI BIYIKTAN HOŞLANMIYOR

· Güzel oyuncu Elçin Sangu’nun oyunculuğu kadar sesi de güzelmiş. Mersin Üniversitesi Opera Bölümü’nden mezun olan Sangu’nun oyuncu olma isteği zamanla daha ağır basmış.
· Annesi opera bölümü okumasını istemeyince gizlice sınavlara girmiş. Kazanınca da en büyük destekçilerinden biri yine annesi olmuş.
· Şarkıcılık yapmayı düşünmese de ileride bir şarkıda vokal yapmak istiyormuş.
· Çocukken kendi tabiriyle çirkin ve arkadaşlarını sürekli rahatsız eden bir çocukmuş. Öyle ki arkadaşlarını korku dolu hikayeler anlatarak ağlatırmış.

· Bir erkekte bıyıktan asla hoşlanmazmış. Ayrıca düşük bel pantolon giyen erkeklere de karşıymış.
· Tıbba karşı ilgisi olan oyuncunun, prospektüs okumak gibi bir takıntısı varmış. Kullandığı ilaçların içeriğini bilmesi gerekiyormuş.
· Güzel oyuncunun en büyük hayali, senaryosunu yazdığı bir sinema filmini yönetmekmiş.
· Annesi çalıştığı için ilkokuldan itibaren yemek yapmayı öğrenmiş.
· Sağlıklı yaşama önem veren Sangu, haftanın üç gününü pilatese ayırıyormuş.

ÖZGE ÖZKAPLAN

EN BÜYÜK UĞURU İLK MAAŞIYLA ALDIĞI YÜZÜK

· Oyuncu Özge Özkaplan’ın çocukluk hayali İngilizce öğretmeni olmakmış. Bu isteği ilkokul öğretmenine olan hayranlığından geliyormuş.
· Bilkent işletme mezunu olan Özkaplan, mezun olana kadar annesi gibi finansçı olacağını zannetmiş. Oyunculuk tutkusu ağır bastığı için sanata yönelen oyuncunun en büyük pişmanlığı tiyatro bölümü okumamakmış.

· En büyük uğuru ilk maaşıyla aldığı yüzükmüş. Kendisine uğurlu geldiğine inandığı yüzünü ne yazık ki geçen ay kaybetmiş.
· Olumsuz şeyleri kafasına takmak ve sürekli sorgulamak gibi bir huyu varmış. Kendisine “Bu dediğime bozuldu mu acaba? Böyle yaparak yanlış mı yaptım?” gibi sorular sorarmış.
· Fiziksel olarak beğenmediği bir tarafı olmasa da boyunun 10 cm kadar uzun olmasını dilermiş.
· Davul ve piyano çalmak en büyük hobileri arasındaymış.
· Kart oyunları oynamaktan çok keyif alıyormuş. Bu aralar hayvan belgeselleri izlemeye kafayı takmış.

ENGİN AKYÜREK

TELEFON DETOKSU YAPIYOR

· Ekranların başarılı ismi Engin Akyürek’in yetenek yarışmasına katılarak oyunculuğa adım attığını biliyor muydunuz? Ünlü oyuncu, adını ilk kez 2004 yılında “Türkiye’nin Yıldızları” adlı yarışmada birinci olarak duyurmuş. Aynı yarışmada Beren Saat ise ikinci olmuş.
· Kendisinde sevmediği özelliği kararsız olmasıymış. Bu kararsızlık birçok konuda kendisini zorluyormuş.

· Yıllardır magazinden uzak Anadolu Yakası’ndaki Kalamış’ta gizemli bir hayat süren Akyürek’in en sevdiği ilçe Kadıköy’müş.
· Sohbet ortamlarında telefonla ilgilenilmesini asla sevmezmiş. Hatta telefonunu ters çevirip bakmazmış. Evde bazen telefonunu 3 saat kapatır ve telefon detoksu yaparmış.
· Üniversite yıllarında yazmaya başladığı öyküleri, zamanla biriktirerek “Sessizlik” isimli kitapta toplamış.
· Alışveriş yapmayı pek sevmiyormuş. İmaj kaygısı pek olmayan oyuncu, kendisine yakıştırdığını direkt alıp giyermiş.
· İş dışında beyaz pantolon asla giymezmiş.


· Karikatüre merakı varmış ve karakterleri çizebiliyormuş.
· Yüzmek ve tüplü dalış zevkleri arasındaymış.
· “Kara Para Aşk” dizisiyle 2015’te düzenlenen Uluslararası Seul Drama Ödülleri’nde ‘en iyi aktör’ seçilmiş. Yine aynı yıl Emmy Ödülleri için ‘en iyi erkek oyuncu’ kategorisinde aday gösterilmiş.

SİNAN GÜLERYÜZ

ÖZEL KORUMALIKTAN MÜZİK SAHNESİNE

· Şarkıcı Sinan Güleryüz, tam bir spor adamıymış. Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi mezunu olan Güleryüz, uzun yıllar kişisel antrenörlük yapmış.

· Birçok iş insanı ve sanatçıya eğitim veren şarkıcı, boks ve voleybol ile ilgilenmiş.
· 5 yıl boyunca özel güvenlik ve koruma yetiştirmiş.
· Bir dönem 10 kişiden oluşan özel bir ekiple VİP sanatçı korumalığı yapmış. İbrahim Tatlıses, Sertab Erener, Volkan Konak, Şebnem Ferah çalıştığı isimlerden bazıları...



· Dağcılık ve doğa sporlarıyla da yakından ilgilenip eğitimler vermiş.
· Motor sporlarına olan ilgisi onu yarışlara itmiş ve ‘Ünlüler Yarışıyor’ programında birincilik bile elde etmiş.
· Mutfak işlerini seven Güleryüz, “Şarkıcı olmasaydım aşçı olurdum” diyormuş.