Güncelleme Tarihi:
“Ulan İstanbul”, ekrandan internete geçti. Bu, sektörde bir ilk. Neler söyleyeceksiniz bu radikal kararla ilgili?
- Bu sistem, insanların neyi seyredeceğine deneklerin değil kendilerinin karar verdiği bir dönemin başlangıcı olabilir. Ayrıca bunu yapmak için kurdukları altyapı, özgün projeleriyle bekleyen yüzlerce genç için inanılmaz bir fırsat kapısı. Eğer emsal teşkil eder ve bu konuda öncü olursa, sektöre derin bir nefes aldıracağını düşünüyorum.
İlk hafta tıklanma sayısı 1 milyonu geçti. Sizce “Ulan İstanbul” bu şekilde mi devam eder internetteki yolculuğuna?
- İlk bölüm için çok sevindirici. 23 Şubat’ta ikinci bölüm yayınlandı, o da aynı ilgiyi gördü. Ancak bunlar ücretsiz bölümlerdi. Ücretli bölümlerle ilgili bir şeyler söylemem gerekirse; sorduğunuz şeyi bizim performansımız ve izleyicinin alışkanlıklarını değiştirip değiştiremeyeceğimiz belirler.
TRAFİK VE SOSYAL MEDYADAKİ HALİMİZİ SEVMİYORUM
Sizin internet ve sosyal medyayla aranız nasıl?
- Ben bir trafikteki, bir de sosyal medyadaki halimizi pek sevmiyorum. Her ikisinde de anlamsız bir kavga gürültü ortamı var. Bu sebeple İstanbul içinde araba kullanmıyorum. Sosyal medyada da tavrım bu yönde, bir arkadaşa bakıp çıkıyorum.
Sosyal medyada size gösterilen ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bu, bizi özellikle genç kitlenin takip ettiği anlamına geliyor.
Siz internetten dizi izliyor musunuz peki?
- Şu an internetten takip ettiğim iş “The Boot at the End” sadece iki dakika süren bir tek mekan dizisi...
Günün kaç saatini sosyal medya ve internete ayırıyorsunuz?
- Haber alma ihtiyacıma göre değişiyor. Dünyada ve ülkede neler olup bittiğini gerçek anlamda öğrenebileceğimiz başka bir mecra çok fazla yok maalesef.
“Ulan İstanbul”la sizin hayatınızda neler değişti?
- Kaşem arttı (gülüyor).
MAYMUN ÇARLİ EN SEVDİĞİM DİZİ KARAKTERİYDİ
Karlos çok sevilen bir karakter oldu. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Sokakta nasıl tepkiler geliyor?
- Benim eskiden izlediğim dizilerde en keyif aldığım karakterlerden biri Maymun Çarli’ydi. O yüzden bu durumu, bu ilgiyi çok ciddiye almadan keyfini çıkarmaya çalışıyorum.
Sette beklerken neler yapıyorsunuz? Kendi sahnenizi beklediğiniz o zamanı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Sette bir oyuncunun en darlandığı anlar, beklediği anlardır. Ben bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için genelde uyuyorum. Neredeyse hiç beklemeden çalışan bir oyuncuyum diyebilirim.
Kesinlikle oynamalıyım ve asla oynamam dediğiniz roller var mı?
- Yok öyle takıntılarım... Bir rolü okuduğumda hafif bir kaşıntı geliyorsa oynarım.
İNTERNET PROJELERİMİ RAFTAN İNDİRİYORUM
Set dışında kalan zamanlarda neler yapıyorsunuz?
- Keyfim ne istiyorsa onu... İlle de şunu yaparım, bunu yapmalıyım gibi bir derdim yok.
“Ulan İstanbul”la bir arada yürüttüğünüz başka proje var mı?
- Bundan yaklaşık 10 sene önce ilk internet/Facebook dizisi “Mukadderat”ı yapmıştık. Bir internet kanalının kurulacağını hayal edip bir sürü proje üretmiştik. Şu anda raflardan indirdiğimiz o projelerle uğraşmaya başladık yine. Yakında bir süprizle görücüye çıkabiliriz. Bunun dışında devam eden bir oyunumuz var. Tiyatro Craft’ta “Kalp Düğümü”...
Bu işten sonra ne yapmak istiyorsunuz?
- Dizi anlamında sorduysanız bir fikrim yok. Zaten bu işler genellikle siz fikirsizken gelip sizi buluyor.