Zelal ÖZALP
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2016 13:23
Yıllar önce Beren Saat’le kamera karşısına geçtiği bir cips reklamıyla tanınan Uğur Kurul, “Güllerin Savaşı”ndaki rolüyle de ününe ün kattı. Justin Bieber’e benzerliği nedeniyle özellikle genç kesimin yakın takibinde olan oyuncu, “Bu benzerliğin avantajını yaşamadım, bana gönül işlerinde faydası olmadı” diyor.
◊ Çok mu yeteneklisin? Nasıl keşfedildin?
- Ortada yetenekten ziyade istek ve azim var. Her ne kazandımsa, ne yaptımsa kendi kendime başardım. Hiç torpilim yok. Keşif öyküsü dersen... Lisenin ilk yıllarında bir arkadaşımla reklam görüşmelerine gitmeye başladım. Bir anda Gaziosmanpaşa’da oturan o asosyal çocuk gitti, çevrem genişledi. Her yerden arkadaş edindim, zamanla kendime güvenim arttı. “Oyuncu olmalıyım” dedim, ilk dizi şansımı da 16 yaşında elde ettim. Benim hikayemde anahtar, sabır... Bu işi kafama koyduğumda kendime herhangi bir yol belirlemiş değildim, sektör içinde sadece ufak bir yemdim. Ama yılmadım. Eğitim aldım, görüşmeler yaptım, uzun süre bekledim. Yolum, bir cips reklamında beraber kamera karşısına geçtiğim Beren Saat sayesinde açıldı.
◊ “Güllerin Savaşı”yla da hayran kitlen epey arttı. O proje hayatını nasıl değiştirdi?
- Kısa bir boşluğum olmuştu. Evde oturmak bana göre değil diye Asmalımescit’te barmenliğe başladım. O süre zarfında bol bol gezip tozup eğlendim. “Güllerin Savaşı”yla tekrar ağırlaştı hayat. Her gece çıkıp eğlenme, paranın tadını çıkarma gibi bir şansım kalmadı.
◊ Dizi final yaptı, eski hayatına dönmüşsündür o zaman...
- Yok, bana şöyle bir bilinç geldi; daha fazla evde oturuyor, kitap okuyor ve kendimi geliştirecek alanlar arıyorum. Daha fazla film izliyorum. Artık cumartesi gecesi dışarı çıkmaktansa evde oturur iki film izlerim mantığındayım. Güzel bir arkadaş çevrem var, onlarla vakit geçiriyorum. Bu aralar belki de yaşın getirdiği bilinçtir ama her daim kendimi geliştirmem gerekiyor hissiyatındayım.
◊ Erken yaşta iş hayatına atılmanın getirdiği bir olgunluk olabilir mi bu?
- Bilmem, 91 doğumluğum ve 16 yaşımdan beri dizilerdeyim. 13-14 yaşından itibaren de para kazanmaya başladım. Bugün en yakın arkadaşlarım hep kendimden büyüktür mesela.
ARTIK TOPLU TAŞIMADA UYUKLAMA ŞANSIM YOK◊ Genç kızların yakın takibindesin. Bu durum hayatını nasıl etkiliyor peki?- Toplu taşımayı çok kullanırım normalde ama artık çaktırmadan fotoğraflarım çekiliyor. Otobüste cama kafamı koyup uyuklama dönemim bitti (gülüyor). Bir gün biri yine fotoğrafımı çekmiş. Otobüsten indim, Instagram üzerinden fotoğrafımı mesaj attı kız. Cevap vermedim diye de yemediğim laf kalmadı. Saygısız da oldum, ukala da (gülüyor).
◊ 10 yıl sonra kariyer anlamında kendini nerede görüyorsun?- 10 yılı beklemeden bir sinema filminde rol almak istiyorum. İlk hedefim o... Açıkçası 10 yıllık bir hayal de kurmam. Kısa vadeli hayaller daha gerçekçi çünkü. Yok ille de 10 yıl diye zorlarsan; tanınmış, örnek bir adam olmak isterim o kadar.
◊ Justin Bieber’la benzerliğine gelelim...- Teyzemin çocuğu (gülüyor)... İnsan insana benziyor ya. İlk başlarda ben de benzetiyordum. Hani o ilk patladığı, daha kendini değiştirmediği dönemde neredeyse aynıydık, fark ediyordum.
◊ Bu benzerlik avantaj sağladı mı sana?- Kastettiğin şey “Justin Bieber seven bir kızla görüştün mü?” gibi bir şeyse, hayır! Justin’in bana gönül işlerinde faydası olmadı (gülüyor). Onu bir avantaj olarak görmedim, hatta beni rahatsız etti. “Ne kadar benziyorsun” diyorlar, ben susuyorum.
◊ Başlarda benzetiyordum kendimi dedin, ya şimdi?- Benzetmiyorum. O da mı Gaziosmanpaşa’dan çıktı. o da mı endüstri lisesi0nde erkekler arasında okudu ki benzeyelim?
YAPTIĞIM KEBAPLARI GÖREN USTA ŞAŞIRDI◊ Sürpriz bir kararla yeme içme sektörüne giriş yaptın. Mekanın nasıl bir yer?- Bir arkadaşımla konuşuyorduk hep “Sermayemiz olunca bir yer açalım” diye. Ben garantici ama kısa vadeli sonuç görmeyi seven biriyim. Arsaya para yatırıp değerlenmesini bekleyecek biri değilim. Bankada da vadeli para pek biriktirmem. Geniş bir çevrem var. Bunu değerlendirdik. Asmalımescit’te Müptela adında bir mekanımız var artık.
◊ Mutfak işlerine meraklı mısındır?- Öncesini bilmem ama artık mutfağa girip şişe etleri saplıyorum, dürüm falan yapıyorum. Adana’dan usta geldi, şalgamlar geldi. Girip mutfağa kebap yapmaya başladığımda usta şoke oldu.
◊ Şişe et saklamak dışında... Hobilerin neler?- Sanat çok ilgilimi çekiyor. Kültür-sanat etkinliklerini takip ediyorum. Şu sıralar işisel gelişim kitaplarına sarmış durumdayım. Film çok izliyorum. Günde iki film izlediğim oluyor. Sporda birçok şey denemiştim, kick box’ta aradığımı sanırım buldum, bağımlısı oldum.
◊ Ufukta yeni bir proje var mı?- “Güllerin Savaşı”nın final yapacağını duyduğumdan beri görüşmelerim devam ediyor. Çok aceleci davranmak istemiyorum. Çabuk tüketen bir toplumuz, 7 bölümde biten diziler var. 70 bölümlük bir diziden çıkmışken, hatalı bir
seçim yapmak istemem. Onun için ince eleyip sık dokuyorum. Bu arada bir sonraki projede polisiye oynayı çok isterim.
EMMA WATSON’DAN BAŞKASINA AŞIK OLMADIM
◊ Yoğun tempoda sevgiliye zaman ayırılmıyor, dizi de bitti aşk hayatın nasıl gidiyor?
- En zor soru. Neden sona sakladın (gülüyor)... Şu an hayatımda biri yok. “Harry Potter” izlerken Emma Watson’a aşık olmuştum. Gaziosmanpaşa’daki bir kırtasiyede posteri vardı, ona bakar dururdum. O yüzden de oyuncu olmak istemiş olabilirim (gülüyor). Ama gerçek hayatta henüz hiç aşık olmadım. İnsanların anlattığı, filmlerde izlediğim ve canlandırdığım karakterlerin yaşadığı aşkı bilmiyorum tam olarak. Umarım bu yıl ben de aşık olurum artık ya.