Güncelleme Tarihi:
HEDEF BELİRLEMEK BANA GÖRE DEĞİL
◊ Bugüne kadar birkaç dizide sizi izleme imkanımız olsa da hakkınızda çok az şey biliyoruz. Öncelikle sizi tanımak isteriz...
- 14 Temmuz 1992, Ankara doğumluyum. Öğretmen bir anne-babanın kızıyım. Tüm hayatım Ankara’da geçti. Orada büyüdüm, okudum ve evlendim.
◊ Ankara Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunusunuz ve çocukluğunuzdan bu yana da oyunculukla iç içesiniz. Bu sevdanın tohumları ilk ne zaman atıldı?
- Evet, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde okudum. Çocukluğumdan beri tiyatroyla iç içe olmamın sebebi amcamın da oyuncu olması aslında. Çocukluğum, amcamla birlikte TRT dublaj stüdyolarında ve setlerinde, tiyatroların kulislerinde geçti. Hâl böyle olunca başka bir meslek düşünmedim hiç. Büyüyünce ne olacaksın sorusuna verdiğim cevap hep “oyuncu” oldu.
◊ “Tutsak” dizisiyle ekrandasınız, diziden sonra hayatınızda neler değişti?
- “Tutsak”tan sonra hayatımda değişen en önemli şey yaşadığım şehir oldu. Tüm hayatım Ankara’da geçti. Son yıllarda iş dolayısıyla sık sık git gel yapsam da ilk defa bu kadar uzun süredir İstanbul’dayım. En güzel değişiklik ise bu işle birlikte hayatıma dahil olan insanlar...
◊ Oyunculuk size neler öğretti, neler kattı? Ve bundan sonrası için hedefleriniz neler?
- Sıradan gelebilir ama oyunculukta her an yeni bir şey öğrenme fırsatınız var. Dolayısıyla bu soruya tek ve kesin bir cevap vermem olanaksız. Ama bana kattıklarından bahsedebilirim. İnsana hatta insanın içine özgü bir iş yapıyoruz, dolayısıyla karşınızdaki oyunculardan öğrendiklerinizin yanı sıra kendinize dair yepyeni şeyler keşfetme fırsatınız oluyor. Kendinizi tanıyorsunuz yavaş yavaş ve bazen şaşırıyorsunuz. En önemlisi önyargı olmadan sorgulayabilmeyi ve güven duyabilmeyi öğreniyorum. Hem kendi oynadığınız karaktere hem de karşınızdakine inanmak ve güvenmekten geçiyor yol bana göre... Hedeflerime gelince, ben hiç hırslı bir insan olamadım. Plan yapmaya inanmam, dolayısıyla kendime hedefler koymam. Bunun yerine kendime hep yeni şeyler katmayı, izlemeyi, öğrenmeyi sürdürerek nereye gelebileceğimi zaman içinde görmeyi tercih ediyorum.
◊ Hayalinizdeki rolü sorsam?
- Dediğim gibi hayal kurmak ve hedef belirlemek bana göre değil.. Oynama alanımın olacağı her rol benim için mutluluktur. Fakat tiyatro için konuşursak, “Medea” oynamak fena olmazdı...
DERiN’i BEKLEDiĞiME DEĞDi
◊ Hem “Tutsak” dizisi hem de “Damat Takımı” filmiyle seyirciyle buluşuyorsunuz. Neler söylemek istersiniz?
- Aynı dönemde birbirinden çok ayrı iki karakterle seyirci karşısına çıkmak çok keyifli. Filmde canlandırdığım Ceyda; cool, aklına eseni yapan, rahat bir karakter. “Tutsak”ta ise hırslı, akıllı ve âşık bir kadın rolündeyim. Derin aklına geleni hemen uygulamaz, düşünür, tartar, en doğru zamanda hamlesini yapar.
◊ Hikayenizin hangi dönemindesiniz şu an?
- İlk işimden beri farklı karakterler oynamak istedim ve kendime bu konuda söz verdim. İki proje arasındaki süreç uzasa bile hayat vermek isteyeceğim rolü bekleyecektim. Kendimi tekrar etmemek en çok özen gösterdiğim konu. Şu ara Derin’in tadını çıkarıyorum. Beklediğime değdi.
◊ Derin çok hırslı bir kız, istediklerini elde etmek uğruna yapmayacağı şey yok. Bu özelliği sizi kızdırıyor mu?
- Aslında kızdırmıyor diyemem. Bazen ben bile “Ah derin! Yok artık Derin” diye diye okuyorum senaryoyu. Tabii her şeyi yalnızlığın getirdiği büyük kaygıyla yapıyor. Ne yapıyorsa hayatta kendini güvene almak ve sevdiği adama kavuşmak için yapıyor. Derin’in hedefinden vazgeçmeyen tarafını seviyorum.
◊ İlk kez kamera karşısına geçtiğiniz günden beri neler değişti sizde ve hayatınızda?
- Tabii ilk deneyimim ile şu anki durumum arasında çok büyük fark var. Her işimde yeni şeyler öğreniyorum. En önemlisi kameranın sınırlarını bilerek rahat ve oyunumda özgür olabilmeyi çözmekti... Önümde daha çok zaman ve yol var tabii.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR