Bir dönem Türkiye'nin en yakışıklı ünlülerinden biriydi... Şimdi emekli maaşıyla geçinen sıradan ama mutlu bir aile babası
Güncelleme Tarihi:
Mankenlik bütün dünyada milyonlarca gencin hayalini süsleyen bir meslek... Gayet yorucu ve özveri gerektiren bir kariyer alanı ama kazancının iyi olması ve sunduğu pırıltılı hayat bu mesleği bu kadar çarpıcı kılıyor. Eğer hayallerde varsa oyunculuğa giden yolda da iyi bir basamak mankenlik...
Yıllarca mankenlik yaptıktan sonra oyunculuğa geçen ve kariyerini o şekilde sürdüren örnekleri saymakla bitiremeyiz.
Bu çekici mesleğin en büyük dezavantajı ise genellikle devrinin çabuk dolması. Her ne kadar aksi örnekler giderek artsa da belli bir yaştan sonra mesleğin mensupları kendilerine başka hayat yolları çiziyor.
Genellikle "mankenlik" denilince zihinlerde güzel genç kızlar canlanıyor. Ama bu meslek aynı zamanda erkeklere de hitap ediyor. Sinema ve TV dünyasına şöyle bir baktığınızda mankenlikten oyunculuğa geçen çok sayıda isme rastlamak mümkün. Tıpkı kadın meslektaşları gibi.
Biz de bugün sizinle Türkiye'de moda dünyasının bir dönemine damgasını vuran yakışıklı mankenleri bir hatırlayalım istedik.
Bir zamanlar podyumlarda fırtınalar estiren, ünlü markaların tanıtım yüzü olarak paylaşılamayan bu ünlü mankenlerin şimdi nerede olup neler yaptıklarına bir bakalım. Hem de bir yandan Türkiye'nin popüler kültür tarihinin yakın dönemine doğru renkli bir yolculuğa çıkalım.
BİR DÖNEM HAREKETLİ HAYATIYLA GÜNDEMDEYDİ
Türkiye'de erkek manken denilince akıllara 1980'lere ve 90'lı yıllara damgasını vuranlar arasında ilk akla gelenlerden biri Engin Koç.
Liseyi bitirdikten sonra öğrenimine devam etmek yerine kendine bir kariyer yolu çizmeye karar verdi Koç. Bir süre Galatasaray alt yapısında voleybol oynayan Engin Koç, kısa bir süre de ünlü kuaför Erdem Kıramer'in salonunda çıraklık yaptı.
Hayatını değiştiren olay ise 17 yaşındayken Mankenler Kralı yarışmasına katılması oldu. Burada birinci olduktan sonra podyumdaki serüveni başladı.
Bir dönem magazin dünyasının en renkli simalarından biri olan Koç, birçok meslektaşı gibi oyunculuğu da denedi. 1983 yılından 2012'ye kadar çok sayıda TV dizisi ve sinema filminde kamera karşısına geçti.
Engin Koç ile aynı dönemde podyumda ünlenen meslektaşı Merve İldeniz de ondan yıllar önce daha sakin ve gözlerden uzak bir hayatı seçti. Bu kare, ikilinin birlikte görev aldığı bir çekimden.
Bir dönemin ünlü manken ve oyuncusu Engin Koç'un eşi ve oğluyla sakin bir hayatı var.
ARTIK EMEKLİ MAAŞIYLA DAHA SAKİN BİR HAYAT SÜRDÜRÜYOR
Daha önce iki kez evlenip boşanan Koç, 2011 yılında Pınar Kıvrak ile hayatını birleştirdi. Bu evlilikten bir erkek çocuk sahibi oldu.
Koç, kendi döneminde fırtınalar estiren birçok meslektaşı gibi bir noktada mesleğini bıraktı ve daha sakin bir hayat sürmeye başladı.
Hatta son dönemde memleketi Sivas'ta bir köy evi yaptırdığını ve artık onunla ilgilendiğini söyledi.
Gençlik yıllarını geçirdiği pırıltılı dünyaya veda eden Engin Koç, şimdi eşi ve oğluyla birlikte sıradan bir hayat yaşıyor. Söylediğine göre de emekli maaşıyla hayatını sürdürüyor.
Koç, artık kişisel tarihinin sayfalarına karışmış olan eski hayatını hiç özlemediğini söylemekten de geri durmuyor.
ŞANS OYUNUNDAN MİLYARLAR KAZANMIŞTI
Onunla aynı dönemde yıldızı parlayan mankenlerden biri de İsmet Özhan oldu.
O da podyumlardan sonra oyunculuğa adım attı. İlk sinema deneyimini Türk sinemasının usta yönetmenlerinden Atıf Yılmaz'ın imzasını taşıyan Dağınık Yatak ile yaptı. Müjde Ar ile başrol paylaştığı bu filmin ardından oyunculuğa hem simemada hem de ekranda devam etti.
İsmet Özhan, 2001 yılında ünlü şarkıcı Muazzez Ersoy ile yaptığı ve dört ay süren evlilikle konuşuldu.
Özhan aynı zamanda benzerine filmlerde rastlanacak bir olayın kahramanı da oldu. Bir şans oyunundan 168 milyar lira kazandı.
BAZEN LONDRA'DA BAZEN DATÇA'DA SAKİN BİR HAYATI VAR
Fakat borsada şansını denedi ve büyük bir miktar kaybetti. Özhan yine de kalan parasıyla İstanbul ve Datça'da ev aldı.
İsmet Özhan, 2000'li yılların başında Londra'ya yerleşti. Şimdi zamanının bir bölümünü orada bir bölümünü de Datça yakınlarında köy hayatı yaşadığı evinde sürdürüyor.
O da eski pırıltılı günlerini ve şöhreti özlemediğini söylüyor her fırsatta.
1980 ve 90'LARDA EN PARLAK DÖNEMİNİ YAŞADI
1980 ve 90'larda en parlak dönemlerini yaşayan mankenlerden biri de Atilla Saral. Bugün 61 yaşında olan Saral, gösterişli fiziği sayesinde 1980'lerin ikinci yarısında mankenliğe başladı. Saral da podyumdan oyunculuğa geçti.
1987 yılında Sevgiye Hasret adlı sinema filmiyle başladığı oyunculuk kariyerini 2015'te Kiraz Mevsimi adlı TV dizisine kadar sürdürdü.
ONUN DA BİR AYAĞI LONDRA'DA
Oyuncu İnci Türkay ile evli olan Saral, yaşamını İngiltere'de sürdürüyor.
O da Datça tarafında bir arazi satın alıp kendine bir yaşam alanı oluşturdu. Zaman zaman ailesiyle birlikte orada vakit geçiriyor. İnci Türkay ve Atilla Saral, sık sık da dünyanın farklı yerlerinde turlara çıkıyor.
MANKENLİKTEN ÖNCE DANS VARDI
Türkiye'nin 1980 ile 1990 arasındaki süreçte moda dünyasına damgasını vuran mankenlerinden biri de Yaşar Alptekin. Bugün 62 yaşında olan Alptekin'in öyküsü biraz farklı başladı.
Küçük yaşlarından itibaren dansa ilgi duyan Alptekin 1981 yılında bir gazetenin düzenlediği dans yarışmasına katıldı. Zaten oyunculuğa adım attığında da bu konudaki yeteneğini gözler önüne serdiği rolleriyle dikkat çekti.
Askerden döndükten sonra da manken olarak kariyer yapmaya başladı. Ondan sonra da tıpkı diğer meslektaşları gibi sinemada buldu kendini.
Yaşar Alptekin, ilerleyen yaşlarında daha muhafazakar bir yaşam tarzı benimsedi. O da şimdi eski hayatından farklı bir şekilde daha sakin bir hayat sürdürüyor.
Alptekin, bundan dört yıl önce acı bir olayla gündeme geldi... Tek kızının annesi Nilgün Altınyay hayata veda etti. Uzun süre bunun sarsıntısını yaşayan Alptekin geçen yıl ikinci evliliğini yaptı.
HAYRANLARINI YASA BOĞDU
Hatırladığımız bu mankenler kuşağında biri daha vardı ki kısa bir süre öne tüm Türkiye'yi yasa boğarak hayata veda etti.
Tolga Savacı bu sözünü ettiğimiz ünlü. 1983 yılında Fransız Koleji'ni bitiren Savacı aynı yıl mankenlik eğitimi almak için İtalya'ya gitti. Yıllarca İtalya'nın yanı sıra Almanya ve Fransa'da mesleğini yaptı.
Sonra Türkiye'ye döndü ve mankenlik derken ardından sinema oyunculuğuna başladı. .
Banu Alkan ile "Arzu" ve Hülya Avşar ile "Tapılacak Kadın", "Sekreter" gibi yapımlarda kamera karşısına geçerek sinemaya da adım attı.
ABD'DE YAŞIYORLARDI
Ayin Livianeli ve Özlem İbrahimoğlu ile sonu boşanmayla biten iki evlilik yaptı. . Daha sonra Nermin Bezmen ile evlendi.
O dönemden sonra da renkli dünyadan usul usul uzaklaştı. Çift, hayatını ağırlıklı olarak ABD'de sürdürüyordu. Bir ayakları da Türkiye'deydi.
Tolga Savacı. bu yılın şubat ayında beklenmedik bir şekilde hayata veda etti.
SANATIN İÇİNDE BİR AİLENİN OĞLU OLARAK DÜNYAYA GELDİ
Bütün bu hatırladığımız mankenler arasında biri vardı ki bir dönem yaşadığı sağlık sorunlarıyla konuşuldu. Yine 80 ve 90'ların fırtınalar estiren modellerinden biri Yusuf Azuz!
Azuz, Ankara Radyosu'nun prodüktörlerinden Salva Azuz ile bir dönem Tür pop müziğinin unutulmaz seslerinden Ayferi Azuz'un oğlu olan Yusuf Azuz, 1980'lerin en gözde mankenlerinden biriydi.
O da podyumlardan oyunculuğa adım attı. Bu konudaki ilk deneyimini 1991 yılında Yalnızlar adlı TV dizisiyle yaptı. Aradan gezen yıllarda birçok dizi ve TV filminde oynadı. Azuz son olarak 2008 tarihli Miras adlı sinema filminde kamera karısına geçti.
SAĞLIK SORUNUYLA KONUŞULDU
Yusuf Azuz, bir dönem yaşadığı sağlık sorunlarıyla gündeme geldi. MS hastalığına yakalandığı belirtilen Azuz için bir dönem birlikte çalıştığı bütün arkadaşları seferber oldu. Destek defileleri düzenlendi.
Fakat bir süre sonra Azuz her ne kadar benzer belirtileri yaşasa da MS hastalığına yakalanmadığını, açıkladı. Fizik tedavi gördükten sonra da sağlığını kazandığını açıkladı.