Tuba Ünsal "Filiz Ahmet’i deneme çekimine ikna edemedik"

Güncelleme Tarihi:

Tuba Ünsal Filiz Ahmet’i deneme çekimine ikna edemedik
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 16, 2014 01:16

Tuba Ünsal ve Filiz Ahmet, “Ruhumun Aynası” dizisinde, farklı kültürlere sahip iki renkli karakter olarak izleyici karşısına çıkmaya başladı. Yaz ekranının Elçin ve Gülpare’siyle buluştuk, diziden başlayıp özel yaşama uzanan keyifli bir söyleşi yaptık.

Haberin Devamı

? Dizi öncesinde birbirinizi tanıyor muydunuz?
- Tuba Ünsal: Evet, tanıyorduk.
? Proje için bir araya geleceğinizi öğrendiğinizde ne düşündünüz?
- Tuba Ünsal: Diziye “evet” dediğimde Gülpare rolünü kimin oynayacağı henüz belli değildi. Çeşitli oyuncularla görüşüldü, deneme çekimleri yapıldı ama ben ısrarla bu rolü Filiz’in oynamasını istedim.
? Neden?
- Tuba Ünsal: Senaryoyu okuduğum anda gözümde Filiz canlandı, ama deneme çekimine katılmaya yanaşmıyordu. Sonunda kadroya girince çok sevindim. Çünkü hem çok iyi bir oyuncu hem de çok iyi bir insan. Çekimler boyunca ailemizden çok birbirimizi göreceğimiz için ekipteki insanların birbirini tanıyor olması büyük avantaj...
- Filiz Ahmet: Prensip nedeniyle deneme çekimi yapmıyorum. İki dakikada ne gösterebilirsiniz ki...
- Tuba Ünsal: Bu arada yanlış anlaşılmasın, bu deneme çekimi Filiz’in oyunculuğuna dair bir şey değildi, ikimizin canlandırdığı karakterler ekranda nasıl duracak diye bakılacaktı. Dizimiz Amerikalı bir kanalda yayınlandığı için, belirli kuralları var. Nicole Kidman bile deneme çekimi yapıyor ama Filiz’e bunu yaptıramadık (gülüyor).
- Filiz Ahmet: Deneme çekimlerinde biraz kasılıyorum. Çünkü o role girebilmem için atmosferin tam olması lazım. Havaya giremediğim için rolün hakkını veremezsem çok üzülürüm. Biraz mükemmeliyetçiyimdir.
? Bugüne kadar kariyerinizde deneme çekimi olmadan nasıl ilerleme kaydettiniz peki?
- Filiz Ahmet: Ben de bilmiyorum. Kimi istedi, kimi istemedi zaten. Böylece günümüze kadar geldim.
? Tuba Hanım’la çalışmak eğlenceli mi peki?
- Filiz Ahmet: Süper! Bundan sonraki sözleşmelerime Tuba ile çalışma şartı koyduracağım (gülüyor).

BİZ BİRBİRİMİZİ TAMAMLIYORUZ
? Canlandırdığınız Elçin ve Gülpare karakterlerinin hayattan beklentileri neler?
- Tuba Ünsal: Elçin, 35 yaşında, yolu yarılamış bir kadın. Ama fanus içinde yaşamış. Çok iyi okullarda okumuş, iyi bir ailenin kızı fakat gerçek hayat nedir bilmiyor. Ve bir gün hayatı tepetaklak oluyor. Elçin’in teori kısmı ne kadar kuvvetliyse Gülpare’nin de hayatla ilgili pratiği o kadar kuvvetli. Bu anlamda birbirlerini tamamlıyorlar. Hayat bir şekilde Elçin’i gerçek hayatın içine, yani Gülpare’nin mahallesine atıyor.
- Filiz Ahmet: Gülpare’nin Elçin kadar üst düzey bir yaşamı yok. Hayatı mahallesinden öğrenmiş bir kadın. Uzun zamandır Elçin’in muayenehanesinde çalıştığı için zamanla psikolojiye de ilgi duymaya başlamış. Elçin’in hastalarına terapi yapabilecek kadar bilgi sahibi artık.
- Tuba Ünsal: Elçin ve Gülpare, omuz omuza yaşam mücadelesi veriyorlar, birbirleri olmadan “hiç”ler.
- Filiz Ahmet: Üstelik büyüme tarzları birbirlerinden çok farklı. Buna rağmen birbirlerini tamamlıyorlar.
? Dizide entrika ya da kalp kırıklığı var mı?
- Tuba Ünsal: Aslında tam bir mahalle dizisi çekiyoruz. Bütün ailenin bir arada izleyebileceği bir iş. Bizde entrika değil, eğlence bol... Senaryodaki olay örgüsü ve diyalogları çok keyifli ilerliyor. Bunlar bir dizi için yeterli bence, sonuçta televizyona iş yapıyoruz, hayat kurtarmaya gerek yok.

RUHUNU BULUTA BENZETİYORUM
? Sizin ruhunuza ayna tutsak neler görürüz?
- Filiz Ahmet: Bana sormayın bu soruyu, Tuba’ya sorun (gülüyor).
- Tuba Ünsal: Anlatsanıza Filiz Hanım (gülüyor)... En iyisi Filiz’in ruhuna ben ayna tutup size anlatayım. Filiz şeker gibi bir insan. Ben onu buluta benzetiyorum; çok derin olsa da içinden tüy gibi hafif bir şekilde geçebiliyorsunuz. Çok sağlam bir karakteri var ve çok güçlü bir kadın. Bu ülkeye yabancı da olsa, hiç öyle durmuyor, bizden biri gibi. Üstelik oyunculukta duygularını başka bir dilde ifade etmek gerçekten çok zordur.
? Anlamadığı noktalarda yardımcı oluyor musunuz?
- Tuba Ünsal: Bazen çok komik şeyler yaşıyoruz. Geçen gün çekimde “Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın” lafını bir türlü söyleyemedi, “Ateş olsam ne yapmayacaktım” diyor. Çok eğlendiriyor bizi.
- Filiz Ahmet: Çok kullanılmayan cümlelerde zorlandığım oluyor. Yine de kelime haznemi epey genişlettim.
? Siz Tuba Hanım’ın ruhuna ayna tutsanız neler söylersiniz?
- Filiz Ahmet: Güzel bir anne görüyorum Tuba’ya baktığımda. Kalbi de, aklı da çok temiz. Ayrıca organizasyon yönü inanılmaz kuvvetli, bu konuda onun üzerine kimseyi tanımam. İki dakikada dünyayı organize edebilir.

İNSAN 30’UNDAN SONRA DEĞİŞİYOR
? “Muhteşem Yüzyıl”dan sonra bir film çektiniz ama 1,5 yıldır televizyonda yer almıyorsunuz. Bilinçli bir tercih mi bu?
- Filiz Ahmet: Hem kendimi dinlendirmek istedim hem de o dönem gelen senaryolarda ilgimi çekecek bir karakter çıkmadı. “Ruhumun Aynası”nda hem senaryo hem de Ayşen Gruda, Suzan Aksoy gibi isimlerle çalışma fikri çok hoşuma gitti. Benim için her yeni set, yeni bir okul ve yeni bir tecrübe.
? İzleyiciler Nigar Kalfa’yı çok sevmişlerdi, Gülpare’yi de severler mi?
- Filiz Ahmet: Gülpare, Nigar’dan daha tatlı bence. Nigar’ı sevdilerse Gülpare’yi kesin severler.
? Diziden yola çıkarak sormak istiyorum; insan 30’lu yaşlarına geldiğinde bir hayat telaşımı başlıyor sizce?
- Tuba Ünsal: Ben unumu eleyip eleğimi astığıma, çoluğa çocuğa karıştığıma göre bu soruyu Filiz cevaplasın.
- Filiz Ahmet: Evet, 30’dan sonra insanların bir değişim geçirdiğini söyleyebilirim. Annelik için alarm çalmaya başlıyor yavaş yavaş. İşler yoğun olduğu için biraz erteleyebilirim diye düşünüyorum ama bunlar kısmet işi, geldi mi gelir.
? Yakında güzel haberler alacağız sanırım...
- Filiz Ahmet: Artık o kadar sorma, girmeyelim bu kadar derin mevzulara (gülüyor).
? Annelik nasıl gidiyor?
- Tuba Ünsal: Gayet güzel... Hem işi hem de anneliği bir arada yürütüyorum. Aslına bakarsanız Elçin karakterini oturtana kadar çok zorlandım çünkü tam anlamıyla benim zıt karakterim. Mesela Elçin’in hayatta en çok istediği şeylerden biri yuva kurmak, çocuk sahibi olmak... İçimde böyle bir karakteri oturtmaya çalışırken gerçek hayatta çoluk çombalak takılmak beni zorladı.
? Karaktere tam olarak ne zaman bürünebildiniz peki?
- Tuba Ünsal: Sete gelip Elçin’in kıyafetlerini giydiğimde, onun ortamına girdiğimde kendiliğinden geldi. Tabii oyuncu koçum İlker Kaleli de inanılmaz derece yardımcı oldu.

Haberin Devamı


SARE’NİN ROCK STARIYIM
? Sare ile anne-kız ilişkiniz nasıl gidiyor?
- Tuba Ünsal: Şu an onun hayatının rock starıyım. Sürekli benimle vakit geçirmek istiyor, benim eşyalarıma bayılıyor. Dizi setine gelmeyi de çok seviyor.
- Filiz Ahmet: Sare’ye “Büyüyünce ne olmak istiyorsun” diye sordum, “Oyuncu” dedi.
- Tuba Ünsal: Sare, Filiz’i kendi arkadaşı zannediyor. Dizinin tanıtımlarını seyrederken “Arkadaşım o benim arkadaşım” diyor. “Yanındaki de annen” diyorum ama o umurunda bile değil.
? Hem kız hem erkek annesi olmak nasılmış?
- Tuba Ünsal: Erkek annesi olmak çok özel bir şeydir derlerdi. Gerçekten de öyleymiş, erkek bebek anneye aşık olarak dünyaya geliyor. Hem kızım hem de oğlum olduğu için çok şanslıyım.
? Bir röportajınızda üçüncü çocuğu da düşündüğünüzü söylemişsiniz, doğru mu?
- Tuba Ünsal: Hayır, düşünmüyorum. Yeni bir diziye başladım, her şey yeni yeni düzene giriyor. Bu yüzden öyle bir düşüncem yok.
? Bu yoğunlukta kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
- Tuba Ünsal: Çocuklar uyuduktan sonra kendi hayatım başlıyor diyebilirim. Onlar yattıktan sonra senaryo çalışıyorum, sabahları erkenden kalkıp çocukların gününü organize ediyorum. Bu anlamda kendime zaman ayırdığımı söyleyemem.
? Bu durum evliliğinizi nasıl etkiliyor? Çocukların evliliği olumsuz yönde etkilediği söylenir...
- Tuba Ünsal: Yok canım, biz gayet iyiyiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!