Tom Holland: Rolü aldığımı Instagram'da öğrendim

◊ Oyuncu seçmeleri ile başlayalım dilerseniz... “Spider-Man” olma süreci nasıldı?
- Hayatımda geçirdiğim en stresli dönemdi diyebilirim. Spider-Man’e oyuncu aradıklarına dair bir basın bülteni yayınladılar. Görür görmez ajansımı aradım, bana deneme çekimi ayarlamalarını istedim. Üç hafta sonra ajanstan cevap geldi: “Senden deneme çekimi istiyorlar. Ama kamera karşısına geçip kendi kendine çekecek ve onlara göndereceksin.” Beş ayrı çekim yaptım, yolladım. Ardından beni Los Angeles’a, cast direktörü Sarah Finn ile yapılacak bir deneme çekimine çağırdılar.

◊ Ve kabul edildiniz...
- O kadar kolay değil. Devamında Robert Downey Jr. ile ekran testi yapmam için Atlanta’ya yolladılar beni.

◊ Bitti mi?
- Yok. Atlanta’ya bir daha çağırdılar; bu kez Chris Evans ile ekran testi yapmam gerekiyordu.

TERS TAKLA ATMAMI DA İSTER MİSİNİZ!

◊ Mutlu son...
- (Gülüyor) Değil. Birkaç ay sonra aradılar, tekrar seçmelere katılmam gerektiğini söylediler. Bu sefer kostümlü çekim olacaktı. O son final seçmelerinin ardından rolü alıp almadığımı birkaç gün içinde bildireceklerini söylediler. 6 hafta geçti, hâlâ haber yoktu. Rolü alamadığıma inanmaya başlamıştım. O günlerde Instagram’da gezinirken Marvel’ın sayfasında “Yeni Spider-Man’in kim olduğunu öğrenmek istiyorsanız web sayfamıza bakın” notunu gördüm. Ben olmuştum!

◊ Son final seçmelerinde yeteneğinizi konuşturmuşsunuz yani...
- Sanırım... Sonuncusu hareket-manevra seçmeleriydi. Koreograf vardı sette. Kavga sahnesinden bir hareket gösterip aynısını tekrar etmemi istedi. Chris Evans da odadaydı. Hareketi yaptım, sonra “Ters takla da atmamı ister misiniz?” diye sordum. Herkes “Yok, boş ver” falan derken odadan biri “Yapabilir misin?” diye sordu. Takla atmaya başladım, Chris söyleyeceği cümleyi unuttu! Çok cool bir andı.

◊ Neler hissettiniz rolü aldığınızı öğrendiğinizde?
- Biraz şaşkınlık, biraz mutluluk... Endişe yoktu hiç.

◊ Ya devamında?
- Önceki filmleri tekrar tekrar izledim, neleri yapıp neleri yapmamam gerektiğini düşündüm. Çizgi romanları okumaya başladım. O romanlara ait binlerce ekran görüntüsü aldım. O ikonik Spider-Man atlamalarını, inişlerini hakkıyla yapabilmek için de vakit kaybetmeden spora başladım...

KIZLARA ÇIKMA TEKLİF ETMEYE HÂLÂ UTANIYORUM

◊ Öğrencilik yıllarınızı bir düşünseniz, Peter Parker ile aranızda benzerlikler bulabilir misiniz?
- Hem de çok... Ben de ödevlerimi yaparken zorlanırdım. Utangaçtım, kızlara çıkma teklif edemezdim. Bir süper kahramanın da aynı sorunları yaşadığını görünce yalnız olmadığını hissediyorsun, kendine güvenin geliyor.

◊ Şimdi nasıl kızlarla aranız? Hâlâ çıkma teklif etmeye utanıyor musunuz?
- Kesinlikle... O konuda hâlâ utangacım. Gerçi uzun zamandır kızlarla konuşmaya hiç vaktim de yok, sadece işime konsantre durumdayım.

◊ Çekimler bitti, film vizyona girdi, rahatlamış olmanız gerek ama...
- Ama filmin prömiyerleri ve röportajları için dünyayı dolaşıyorum şimdi de...

◊ Spider-Man gücü, bu utangaçlığı yenmenizi sağlar mı dersiniz?
- Öğrenciyken sınıfın hep en ufak tefek çocuğuydum. Kızlar okulun rugby takımındaki çocuklarla çıkmak istiyordu, küçük bale dansçısıyla değil... Şimdi durum farklı... Spider-Man yanı başımdayken eminim benim için her şey daha kolay olacak (gülüyor).

◊ Hayalinizdeki kız arkadaş nasıl biri?
- Kolay konuşabileceğim, neşeli, sıradan bir kız... Çok fazla şey aramıyorum. Fakat annemden geçer not alması şart. Annem benim için nasıl bir kız arkadaş düşünüyor hiçbir bilgim yok ama onun onayı şart. Ve itiraf edeyim, annem zor bir kadındır (gülüyor).

KULÜPLERDE EN İYİ DANS EDEN BENİM

◊ Dans kariyeriniz ne durumda?
- Dans etmeyi hâlâ çok seviyorum. Bir kulüpte ya da partide herkesten daha iyi dans ediyor olmak çok keyifli. Yer aldığım her projede dansın faydasını gördüm, çünkü dans vücut üzerinde nasıl kontrol sahibi olabileceğini öğreten bir uğraş. Fakat o kadar yoğun çalışıyorum ki dansa zamanım kalmıyor artık.

ÇOK TEHLİKELİ HAREKETLER DIŞINDA DUBLÖR KULLANMADIM

◊ Instagram’da sette çekilmiş bir videonuzu izledim. O kadar kolaymış gibi geri taklalar atıp zıplıyordunuz ki, hayran kalmamak elde değil.
- Çok komik, herkes aynı şeyi soruyor. Bugün erkek kardeşimle spora gittim, yarım saat sonra canı sıkıldı. Oysa ben aylar boyunca, her gün saatlerce spor yaptım. Yönetmenimiz bazen sette “Tom şu duvara tırmanıp oradan şu direğe atlayabilir misin?” diyordu. “O kadar da değil” diye yanıt versem de çok tehlikeli hareketler dışında yüzde 60-70’ini bizzat ben yaptım, dublör kullanmadım.

HAYATIMIN EN ÖNEMLİ DERSİNİ ROBERT DOWNEY JR.’DAN ALDIM

◊ Geçen yıl “Civil War: Captain America”da Chris Evans, Robert Downey Jr. ve diğer Marvel kahramanlarıyla çalışmıştınız. Sizden önce bu deneyimi yaşayan aktörlerden neler öğrendiniz?
- Chris ailemi ve arkadaşlarımı daima yanımda tutmamı söyledi. Bu piyasada, kendini kaybetmenin çok kolay olduğunu anlattı. Ama esas Robert Downey Jr.’dan kıymetli dersler aldım. Kariyerinin zirvesinde bir adam ama sete mutlaka gelmesi gereken saatten önce gelirdi. Çalışmaya başlamadan tüm set ekibiyle tokalaşır, hallerini hatırlarını sorardı. Ayrıca dünya üzerinde tanışabileceğiniz en nazik, en saygılı insanlardan biri. Onu çalışırken izledim ve sayesinde ne kadar zengin ne kadar başarılı olursam olayım, asla değişmemem gerektiğini öğrendim.

◊ Aralık ayında gösterime girecek filminiz “The Current War”da yine güçlü bir kadro var: Benedict Cumberbatch ve Michael Shannon...
- Ahhh... O filmin çekimleri “Avengers Infinity War” ile aynı zamana denk geldi. Birinde likra süper kahraman kostümünü giyerken diğer film için tarihi bir dekora dalıyordum. Londra-Atlanta arasında mekik dokudum.

◊ Projeden projeye yetişmeye çalışırken, hazırlığa nasıl zaman ayırabiliyorsunuz?
- Benim hazırlık sürecim karaktere, yönetmene ve filmin türüne göre şekilleniyor. Ne kadar çok hazırlanırsam, sette o kadar rahat edecekmişim gibi geliyor, o yüzden prova üstüne prova yapıyorum. Hazırlık için işime en çok yarayan yol bu.

◊ Prova alışkanlığı tiyatrodan kalmış olabilir mi? “Billy Elliot” müzikalinin de başrolündeydiniz.
- Olabilir tabii... O deneyim bir bakıma tüm kariyerime hazırlık gibiydi. Çünkü sahnede çok fazla şey öğreniyorsun. “Billy Elliot”ın şöyle de bir hatırası var: Rolü aldığımda çok küçüktüm. Billy için seçmişlerdi ama sonra fikirlerini değiştirdiler ve beni sahneye Billy’nin en yakın arkadaşı Michael olarak çıkardılar. Biraz büyüyünce Billy Elliot oldum ve tam 176 gösteriye çıktım.