Güncelleme Tarihi:
* “Gönder Gitsin” adlı yarışma programıyla ekrana döndünüz. Yarışmanın formatını anlatır mısınız?
- Yarışmamızın gerçekten çok keyifli bir formatı var. Görsel hafıza ile ilgili bir yarışma.
Bir konu başlığı var, yarışmacılara 4 fotoğraf gösteriliyor. Fotoğraflardan biri konuyla alakasız oluyor.
Yarışmacılar da o fotoğrafı bulmaya çalışıyor. Toplamda 10 soru var. Büyük ödülümüz ise 150 bin TL.
* Yarışmanın ilk bölümünde ünlü isimler yarıştı. Yine arada böyle sürprizleriniz olacak mı?
- Evet, bayrama özel ünlüler yarıştı. Kazandıkları parayı da sosyal sorumluluk projelerine bağışladılar. Arada yine böyle sürprizlerimiz olacak.
Yarışmanın formatı yurtdışında alındığı için yabancı konuklarımız da olacak.
Şimdilik bu kadarını söyleyeyim.
* Bu sizin ilk sunuculuk deneyiminiz değil mi?
- Evet, ilk kez sunuculuk yapıyorum. Heyecanımı yarışmacılarla birlikte attım.
Çok keyifliymiş sunuculuk.
Her şey spontene gelişiyor. Tek başınasın ve kontrol sende....
STÜDYOYA KEDİ GİRDİ
* Çekimler esnasında hiç ilginç bir yaşadınız mı?
- Evet, programı çekerken birden stüdyoya yavru bir kedi girdi. Yavru kediyi kucağıma aldım ve sevdim. Sonra yayına onunla birlikte devam ettim, Allah’tan uysal çıktı da yormadı bizi.
* Yarışmanın dışında sizi yeni sezonda “Nerdesin Birader” adlı dizide göreceğiz. Çekimler başladı mı?
- Evet, dizimizi çekmeye başladık. Macera ve komedi, ikisi bir arada.
Çekimlere Hindistan’da başladık. Oradaki çekimleri bitirdik, setimizi İstanbul’a taşıdık.
* Hindistan’daki çekimler nasıl geçti?
- Çekimler zor geçti. Mumbai çok kalabalık bir şehir.
Bizim çekimlerimiz de muson yağmurlarının başladığı güne denk geldik. İnanılmaz bir nem vardı.
O yüzden çok zorluk çektik.
Bir daha Hindistan’a gider miyim bilmiyorum
* Hindistan’da yaşar mısınız?
- Yok, bir daha gider miyim onu da bilmiyorum. Trafik fena, İstanbul’un trafiğini bile arıyorsun. Orada en kısa mesafe 2 saat sürüyor. Korna sesinden başka bir şey duyamıyorsun.
* Dizide iki karaktere hayat vereceksiniz. Karakterlerden biraz bahsedebilir misiniz?
- İkiz kardeşleri canlandıracağım. Biri oyunculuğu seçmiş, bir diğeri de komiser olmuş. İki kardeşin yolları seneler önce ayrılmış. Oyuncu olan kardeş, Bollywood’da yaşıyor ve artık ülkeye dönmek istiyor.
Böylece ikiz kardeşiyle yeni bir maceraya atılıyor. Kardeşler birbirlerinin yerine geçiyor ancak işler istedikleri gibi gitmiyor.
* İki karakteri birden canlandırmak zorladı mı sizi?
- Aslında keyifliydi benim açımdan. Ama hazırlık ve bekleme açısından ikiz çekimleri zorlu geçiyor tabii.
* Karakterlerle ortak yönleriniz var mı?
- Pek yok aslında. Sadece oyuncu olan kardeş, hayatını akışına bırakmış. Ben de plan program yapmadan yaşadım. Bu yüzden de pişman olduğum anlar oldu...
* Mesela?
- Mesela, oyuncu olmaya daha önce karar verebilirdim. Bunun peşine düşmedim. Dört senemi boşa harcadım, en büyük pişmanlığım bu...
Hiç dram teklifi gelmedi
* Sizi hep komedi yapımlarında görüyoruz. Dram teklifi gelmiyor mu yoksa siz mi tercih etmiyorsunuz?
- Açıkçası hiç dram teklifi gelmedi. Gelse neden oynamayayım ya da neden sıcak bakmamayayım? Komedi böyle bir şey, başladığınız zaman peşinizi bırakmaz...
* “Komedi oynamak daha zor” derler...
- Zor gerçekten... Kendinizi doğal hissetmeniz gerek. Ekip eğleniyorsa oluyordur.
* Dizi ve yarışma var... Peki bu sezon tiyatro sahnesinde görecek miyiz sizi?
- Evet, tiyatroya devam. Dört yıldır Moda Sahnesi’ndeyiz. Yeni sezonu da ekim ayında açacağız.
Heyecanla kızımızı bekliyoruz
* Yakında baba olacaksınız, neler hissediyorsunuz?
- 1,5 ayımız kaldı, heyecanla bekliyoruz. Zaman da geçmiyor.
* Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
- Kızımız oluyor. Bütün hazırlıklar yapıldı. Onun gelmesini bekliyoruz. İsmi belli ama sürpriz olsun. İnsanın aklını alıyor, mucizevi bir şey.
* Bunu sormak için çok erken ama kızınıza kardeş düşünüyor musunuz?
- Evet 2-3 tane çocuğumuz olsun istiyoruz. (Gülüyor) Bir çocuğun kardeş ile büyümesi gerekiyor.