Aleyna dünya starı olsun tabii ama nasıl?

Ömür GEDİK
Aleyna, Calvin Harris’e Twitter’dan “Seninle çalışmak istiyorum” diye mesaj atmıştı. Hayal kuruyor ve gerçekleştirmek için uğraşıyor. Böyle bir hayali olması güzel bence. Motivasyonu süper. Ayrıca çok iyi şarkı söylüyor. Yolu açık olsun.
Onur BAŞTÜRK
İddiası bence güzel, dünya starı olmaması için bir neden yok. Ama Türkçe ile olmaz. İngilizce söylemek zorunda. O da bu ülkede olmaz. Yurtdışına gitmesi lazım. Orada da Aleyna gibi yüzlerce genç kız var. Daha da iyiler hatta. O zaman yine buradan çıkış yapacak. Tek manasız bulduğum, Lady Gaga’yla aynı gün doğduğunu ısrarla belirtmesi. Ne yapalım yani?

Melike KARAKARTAL
Aleyna Tilki’nin başarılı ve klişe ifade ile “star ışığı”na sahip biri olduğu konusunda herkes hemfikir... İleride daha güzel işler yapacağını öngörmek de mümkün, ancak her zaman söylediğimi yineleyeceğim: Bizim memlekette maalesef başarı ile tevazu aynı cümlede kullanılmaz ama bu konuya biraz kafa yorması şart, henüz çok genç.
Cengiz SEMERCİOĞLU
40 yaşında, 50 yaşında popçu mu olur dedik, 17-18 yaşında popçular geldi sektöre, şimdi de onları “dövüyoruz”... Hanginiz 17 yaşında böyle uçarı, bilmiş, iddialı, dünyayı fethedecek enerjide değildiniz? Dünya starı olur mu bilemem ama Aleyna’nın kafasını kullanırsa Türkiye starı olacağı açık. Ben bütün 17-18 yaşındaki popçuları destekliyorum, dinozorların saltanatını bunlar yıkacak.

 

Tarkan’ın, Ozan Çolakoğlu ve Gülşen’in oğlu Azur Benan’la verdiği poz, son günlerin en çok konuşulan konularından biri oldu. Konsey bu sürpriz pozu yorumladı. 

Ömür GEDİK
Tarkan artık baba olmak istiyorum diye bağırıyor. Azur Benan da kucakta ilk medyatik pozunu vermiş oldu böylece. Kazan kazan bir durum yani.

Onur BAŞTÜRK
Ömür’e katılıyorum, tam “kazan kazan” durumu olmuş. Aynı zamanda çok hoş bir poz tabii. Tarkan baba olmak için ısınma turu atıyor resmen. Seneye bugünlerde kendi çocuğunu kucağında görebiliriz pekala.

Melike KARAKARTAL
Gülşen ve Ozan Çolakoğlu’nun Azur Benan’ı göstermek konusunda çekincelerini çok iyi anlayabiliyorum, sakınıyorlar güzel bebeklerini. Azur Benan’ı bir kez göreceksek, elbette bu sıradan bir fotoğraf olmayacaktı. Tarkan’a da prova oldu bu kare...
Cengiz SEMERCİOĞLU
Ozan ve Gülşen’in oğluna da ilk pozunu Tarkan’la vermek yakışırdı. Tarkan babalığa ısınma turları atıyor.
Bu pozlarla hayranlarını babalık resimlerine hazırlıyor. Hayata şanslı başlayan bir çocukmuş Azur Benan, şansı hep devam etsin...

Ayrılıp tekrar barıştıktan sonra aynı enerji olmaz

Geçen hafta iki ünlü çift barıştı. Aslıhan Doğan-Arda Turan çiftiyle Meryem Uzerli ve Alp Özcan. Her iki çift de uzun bir ayrılıktan sonra yeniden bir araya geldi. Konsey, ara verdikten sonra bir ilişkinin eskisi gibi aynı seviyede, enerjide devam edip edemeyeceğini masaya yatırdı...

Onur BAŞTÜRK
Aynı enerjide olmaz tabii. Çünkü hepimiz gün be gün değişiyoruz, aynı kalmıyoruz ki. Ayrı kalınan süreçte iki insan da muhakkak farklılaşmıştır. Bir araya yeniden gelindiğinde belki eskisine göre daha iyi olabilir. İki kişinin farkındalığına bağlı bir şey. Bir de “vazgeçememe”, “yerine birini koyamama” hali var ki, bu en kötüsü. Eğer tekrar bu yüzden bir araya gelindiyse ayrılık kaçınılmaz. Çünkü böylesi bir ilişki bağımlı bir ilişki tarzı.
Melike KARAKARTAL
Doğan ve Turan’ın arasında bir “hayat tarzı anlaşmazlığı” olduğunu daha önce konuşmuştuk, kendisi de dile getirmişti zaten.
İlişkilerde bu önemli bir konu, insan ilişkiden uzaklaştığında bu durum üstesinden gelinebilir gibi görünür.
Fakat aynı hislerle aynı yolda yürüyememek, uzun vadede insanın ilişkisini sorgulamasına sebep olan en önemli faktörlerden biri. “Aynı telden çalmak” derler ya hani, o yoksa “aynı telde buluşmak” üzerinde çalışmak gerekiyor belki de...
Ömür GEDİK
Ayrılıklardan sonra suçlu taraf bir süre melek gibi oluyor. Ama sonra her şey eski hamam eski tasa dönebiliyor. Barışma dönemini iyi değerlendirip doğru kurallarla ilişkiye başlamak en doğrusu. Patinaj yapıp tekrar “hoş geldin ayrılığa” dememek adına...
Cengiz SEMERCİOĞLU
İlişkiye ara vermek bir yanıyla iyi bir yanıyla riskli. Bu arada başka birini de bulabilir, kıymetini anlayıp geri de dönebilir. Son yıllarda ilişkilerin mottosu “Bırak gitsin, dönerse senindir” hesabı yani... İlişkiye tekrar başlamanın sonu genelde evlilik olur ama onu söyleyeyim...

 

Çınar’a kötü davransa daha mı iyiydi yani?

Şükran Ovalı, flört ve evlilik sürecinde Caner Erkin’in oğlu Çınar ile ilgili hiçbir paylaşım yapmamıştı. Ancak geçtiğimiz günlerde ilk kez Insta Story’den Çınar’ın oyun oynarken çekilmiş bir videosunu paylaştı. Sizce Asena Atalay bu paylaşımı gördüğünde ne hissetmiştir? Ovalı’nın bu paylaşımı doğru mu?

Ömür GEDİK
Ne hissetti bilemiyorum ama iyi hissetmesi gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta Şükran, Çınar’ın babasının hayatını paylaştığı insan. Çınar’a kötü davransa, ilgilenmese daha mı iyi? “Çocuğumu eski eşimin hayatındaki yeni insanla görüştürmem” kafasındaki kadınları son derece bencil ve zayıf buluyorum. Asena onlardan değildir umarım.
Onur BAŞTÜRK
İyi hissetmeli Asena. Sonuçta Çınar’la vakit geçiriyor Şükran Hanım, bu güzel bir şey. Ama nedense Asena’nın bu paylaşımdan pek hoşlanmadığını düşünüyorum. Dokuzuncu hissim böyle buyuruyor Konsey...
Melike KARAKARTAL
Daha önce olanlara baktığımızda, bu tablonun Asena için kolay olmayacağını öngörmek mümkün. Ancak Çınar’ın babasının yeni bir hayatı, yeni evlendiği bir eşi var ve Asena bu durumla illa bir noktada barışacaktır. İnsanlar evleniyor, çocuk sahibi oluyor, boşanıyor, sonra tekrar evleniyor ve tekrar çocuk sahibi oluyorlar. Hayatın akışı bu, ilk defa onların başına gelen bir durum değil. Herkes nasıl alışıyorsa onlar da alışacaktır.
Cengiz SEMERCİOĞLU
Ortada bu kadar tartışma ve gerilim varken yapmamalıydı. Çünkü nispet olarak algılanacağı çok açıktı.
Çınar’ın baba evinde ne kadar mutlu olduğunu göstermek istemiş ama bunu gösterecek olan da Şükran olmamalı. İsterse babası olarak Caner paylaşabilirdi. Şükran iyi ablalık yapabilir ama bunu bu aşamada göstermeye çalışmasının bir anlamı yok.

Başak Sayan’ın pozları doğal ve seksi

İkizlerine hamile olan Başak Sayan’ın göbeğini açıkta
bırakan pozları sosyal medyada çok konuşuldu. Konsey bu fotoğrafları nasıl buldu? Estetik mi, hoş mu? Hamile bir kadın
böyle bir poz verir, vermez mi? Konsey tartıştı...

Ömür GEDİK
Tüm dünyada ünlüler göbeği açık pozlarını paylaşıyor. Çok da beğeniliyor. Konuşuluyor. Ama şahsi fikrim bu pozların çok da estetik olmadığı yönünde. Gereksiz buluyorum üstelik. Sevene karışamam tabii ama ben pek bakmayayım.
Melike KARAKARTAL
Hamile kadınların ne yapıp ne yapamayacağını konuşmak, hamile kadınların kendilerinden başka kimseye düşmez. Vaktiyle üstüne vazife olmayan herkesin konuştuğunu gördük bu konuda malum... Herkesin kendi özgürlüğü, kendi kararı, kendi tasarrufu.
Onur BAŞTÜRK
Ben hamile bir kadının böyle pozlar vermesini seksi buluyorum. Başak Sayan’ınki de hoştu, seksiydi, estetikti.
Neden hamile bir kadının göbeğini göstermesi kötü bulunuyor, ben de onu anlamıyorum. Doğal bir şey değil mi bu? Neden saklanıyor, gizleniyor ya da itici bulunuyor? Cidden tuhaf.
Cengiz SEMERCİOĞLU
Hamile kadının göbeğini gururla göstermesinden daha doğal ne olabilir? Hayatının en büyük, en önemli işini yapmış... Sıkıysa sen de hamile kal da göster erkek milleti!

Tolgahan’ın “alyans kalbimde” edebiyatı

Tolgahan Sayışman gazetecilerin “Neden alyans takmıyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Kaybetme korkusundan takmıyorum. Ben alyansı kalbime takmışım. İlla millete göstermeye gerek yok.” Sizce Tolgahan haklı mı? Yoksa gereksiz edebiyat mı yapmış? Peki alyans mutlaka takılmalı mı? Takılmasa da olur mu?

Ömür GEDİK
Pek çok evlilikte alyans takmamak ayrılık nedeni! Tam tersine erkekler, ‘kaybetme korkusu’yla takıyor alyansları. Alyansı değil, eşlerini kaybetme korkusuyla tabii. Ama Tolgahan belli ki eşiyle bu konuyu konuşmuş, anlaşmış. “Alyansı kalbime takmışım” cümlesini de sevdim ben.
Melike KARAKARTAL
Tolgahan Sayışman’ın Almeda Abazi ile evlendiğini herhalde Afrika’da yaşayan son ilkel kabile bile duydu, alyans taksa ne olur, takmasa ne olur... Alyans kimileri için romantik bir simge, kimileri için de evli olduğunu göstermenin en kolay yolu. Parmaktaki yüzüğe anlam atfetmeyenler için bunların hiçbir anlamı yok tabii. Kişiye göre değişiyor.
Onur BAŞTÜRK
Alyans takmak demode bir şey bence. Ama Tolgahan bunu diyememiş de, edebiyat yapmış biraz. Yok alyans kalbimde filan... Uzun bir amaaan çektim okuyunca. Feci sıkıcı buldum. Hâlâ da buluyorum.
Cengiz SEMERCİOĞLU
Los Angeles sokaklarında karısını sırtında taşıdığı videolar ortaya çıkıyor, alyansa ne gerek var... Ayrıca alyansa kim bakıyor artık, ihanet etmek isteyen adamı/kadını alyans mı engelleyecek Allah’ınızı severseniz! O yüzden kalbe takılı alyanslar daha önemli.

 

Nusret doğru yolda

Fenomen kasap Nusret Gökçe’nin son atağı, “Narcos”un setine gidip başrol oyuncusuyla fotoğraf çektirmek oldu. Sizce Nusret doğru yolda mı? Ve tüm bunları stratejik bir plan programla mı yapıyor? Konsey yorumladı...

Ömür GEDİK
Tuzlama fotoğrafı dünya çapında olay olduğunda Nusret’e “PR’cın çok iyi, tebrik ediyorum” demiştim. “Ben özel bir çalışma yapmadım, bunlar kendiliğinden oluyor” demişti bana. Nasıl oluyor, kendiliğinden mi, PR çalışması mı, yorum yapmayacağım ama ne olursa olsun güzel şeyler oluyor Nusret adına.
Onur BAŞTÜRK
Bence hiç de kendiliğinden olmuyor. Gayet planlı gidiyor Nusret. Ve başarılı da yürütüyor PR işini. “Narcos” fotoğrafı çok iyiydi. Bence yakında Hollywood’a da sıçrar. Ya da Bollywood’a... Artık seçim ona kalmış.
Melike KARAKARTAL
Nusret, başarılı bir sosyal medya kampanyasından sonra tüm dünyada tanınan bir şöhret haline geldi, bu elbette rastlantısal değil. Doğru bir strateji ve işine olan aşkı onu çok meşgul ve varlıklı bir adam haline getirdi ama kazandığını harcayacak, yeni zevkler edinecek vakti yok. Belki de biraz yavaşlamasının zamanı gelmiştir, sosyal medyada gördüğümüz fotoğraflarında hayatın tadını çıkarıyor gibi görünüyor ama gerçekte aksinin olduğunu düşünüyorum.
Cengiz SEMERCİOĞLU
Nusret dünya çapında PR çalışmasını tam gaz sürdürüyor. Tüm bunlar için Amerikalı bir ajansa milyonlarca lira ödemiş olsun ya da olmasın ortaya çıkan sonuç büyük bir başarı. Nusret ve tuz dökme hareketi dünyada fenomen oldu mu olmadı mı? Küçücük bir dükkandan dünya markasına dönüştü mü dönüşmedi mi? Bu yüzden sadece alkışlanır...