'Suyla ilgili her şeyi yapabilirim'

Ankara’da denizden uzakta nasıl bir çocukluk yaşadınız?
Aslında gerçekten denizden bir o kadar uzak ama bir o kadar da deniz âşığı olarak büyüdüm. Suyu çok seviyorum öncelikle, o yüzden İstanbul hem yapmayı düşündüğüm meslekler hem de yaşamak için çok hayalini kurduğum bir şehirdi. Ve Ankara’dan sonra İstanbul’a yerleştim zaten.

Özellikle de su sporlarıyla ilgileniyorum. Benim için suyun içinde olmak, yüzmek en keyifli olanı… Bunun dışında üç yıldır falan wakesurf yapıyorum. Bu yaz da kitesurf’e başladım. Onu öğrendim ama daha çok antrenman gerekiyor tabii ki. Bu yazı öyle geçirdim. Suyla ilgili her şeyi yapabilirim aslında, her şeye açığım. İki-üç yıldır dalış yapıyorum. Dalışa Gelibolu’da başlayarak orada aldım brövemi. Bu yaz da en son Bodrum’da daldım batık uçak için. Geçen sene de özellikle batırılmış bir gemi için dalmıştım.

Farklı denizlere gitmeyi düşünüyor musunuz dalış için?
Düşünüyorum, içimde öyle bir heves var. Vakit ne kadar yeterli olur, bilmiyorum. Şimdi bir de ekstra bir eğitim daha almak istiyorum yeni bir belge için. Ama vakit bulamadım. Artık önümüzdeki yaza…

Peki deniz deyince aklınıza ne geliyor? Ne ifade ediyor?
Huzur… Ne durumda olursam olayım, nerede olursam olayım suyun kenarında olayım. Hele bir de denize girebiliyorsam orası benim için cennet. Hiç şikâyet etmem.

Suyla ve rüzgârla mücadele
İki senedir de Famous Cup’a katılıyorsunuz. Nasıl bir deneyim sizce?
Bu yıl da geçen yıl da Matador ekibiyle yarıştım. Her iki yarışta da kazandık. Orada gerçi dört-beş ayrı kategoride mücadele veriyor ekipler. Kendi kategorimizde birinci olduk diyeyim. Bu sene de aynı ekiple olmak istedim, onlar da beni istedi. Uğur getirdim herhalde. Tabii bana öyle çok iş yaptırmıyorlar. Baya böyle harala gürele gidiyorduk üç-dört saat. Suyla ve rüzgârla cebelleştik bir şekilde. Ama ben böyle işleri sevdiğim için çok keyif aldım. Hoşlanmayan için eziyet de olabilir. Seneye iş durumum el verirse yine katılmak isterim yarışlara.

“Bütün yaz yaşanır bu teknede”
Peki, bu tekneyi nasıl buldunuz?
Büyük bir yelkenlinin içindeyiz. Burada olmak gerçekten çok keyifli… Bir yarış teknesinden apayrı bir duruşu var. Bu tekneyi gördükten sonra aslında fikrim de değişmeye başladı, tekne sahibi olmayı düşünebilirim. Yoğun iş temposunun arasında iki saatlik bir çekim için bile çıkmış olmak çok iyi geldi. Suyun üstünde olmak, şehirden biraz uzaklaşmak, sessiz sakin yol almak… Çekim çok güzeldi, hava harikaydı. Bir kere teknenin renkleri tam benim renklerim, çok sevdim. Çok modern ve temiz… Geniş ve ferah… Kamaralar, tuvaletler de keza öyle. Bütün yaz yaşanır bu teknede. Kuzinesini çok sevdim. Benim teknem olsa, ben baya pastalar, börekler yaparım burada. Sıcaktan bunalırım, denize dalıp çıkarım, tekrar yemek yaparım… Bilmiyorum artık, beni teknede daha sık görebilirsiniz.