Onur BAŞTÜRK
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2016 17:31
Birkaç kere izledim. Her seferinde o kadar çok konuşuyordu ki...
Yerli yersiz, yersiz yurtsuz.
Aslında konuşmadan ziyade sürekli manipülasyon rüzgarı yapıyordu.
Tam bir vıdı vıdı örneğiydi yani.
Survivor Semih’den bahsediyorum.
SMS’lerle halkın en çok tuttuğu/oyladığı şimdinin popüler TV karakterinden.
Neden bu kadar tutuluyor çok konuşan Semih?
Çünkü herkesin ona gıcık olmasını, bile isteye cephe almasını istiyor.
Ve bunu sadece çenesiyle başarıyor.
Diğer kaslı/yakışıklı adamlar ya da atletik kızlar aslında halka yakın değil.
Onlar birer rüya. Ulaşılabilir değiller.
Ama Semih bildiğin mahallenin gıcık çocuğu.
Onu oynuyor.
Semih’lere aslında tüm mahalle gıcık olur, ama Semih’ler gün gelip muhtar ya da belediye başkanı adayı oldu mu hemen onlara oy verilir!
Çünkü iyi konuşmacıdır Semih’ler.
Karşısındakini ikna ederler.
İddia küpüdürler (Eğitilmemiş gençler var karşımda, benim ömrüm bunları tımar etmekle geçti)
Lafları topaç gibi çevirmeyi, nereden nasıl ateş edeceklerini bilirler (Bir patates için onurumuzu, gururumuzu ayaklar altına almayalım, dik adam lazım bana!)
Lakap takmayı, kafalarına göre isim değiştirmeyi severler. Efecan’a “Esmer adam” diyor, Serkay’a ise “Serkaç”.
Gıcık olsa da, arkasından konuşsa da “Aman” der mahalle, “Bu kadar konuşuyorsa bu yapar, oyum ona.”
Bu yüzden adanın kaslı çocuklarının yerinde olsam Semih’le didişmeyi bırakırdım.
Mekik çekip keyfime bakardım.
Olmaz çünkü, ayrı dünyalar.
Biri kahvehaneler, diğeri havalı spor salonları.
Biri arka sokaklar, diğeri lüks alışveriş merkezleri.
Hem Semih’ler karşısındakiyle didişip durduğunda daha çok büyüyüp güçleniyor.
Eh, hindistancevi-ziyle didişecek hali de olmadığına göre...