Sosyal medya zehirlenmesi

Ömür Gedik:
Evlilikler benzer şekilde hep güzel sözlerle, şahane niyetlerle, vaatlerle başlıyor da işte bu iki çiftte olduğu gibi ayrılıklar aynı yaşanmıyor.
Gerçi Bircan ve Şenol’unki gerçekten istisna, böyle boşanmalara sık rastlamıyoruz. Keşke hepsi böyle olsa ama bu kadar medenisi pek yok. Tebrik ediyorum ikisini de.
Merve ve Berk Oktay’ınki ise pek sert bir ayrılık. Berk çok sevdiğim bir oyuncu ve arkadaşım aynı zamanda. Merve’yle ilişkileri çok eskilere dayanıyor, yeni tanımıyorlar yani birbirlerini.
Berk’in öyle şiddete başvuracak biri olduğunu sanmıyorum, iddiaların doğru olduğuna inanasım gelmiyor. Öyle ya da böyle boşanma aşamasının bu cümlelerle gündeme gelmesi çok üzücü. Ayrılıklarının böyle olacağını bilseler eminim hiç evlenmezlerdi.

Onur Baştürk:
İlk çift medeni, tatlı tatlı yolları ayırmış, en güzeli en çok arzu edileni. Ama çok abartmışlar, “Bizden fotoğraf paylaşımı bekliyordunuz” diyerek. Böyle bir kibir Kraliyet Ailesi mensubunda yok valla. İkinci çifte gelince...
Maalesef çok tipik artık bu boşanma nedeni. Şiddet sıradanlaşmaya başladı evliliklerde. Çok üzücü. 
Cengiz Semercioğlu:
Merve Şarapçıoğlu ve Berk Oktay’ın yaşadıkları bunca şeyden sonra evliliklerini sürdürebilmesi mucizeydi zaten. Merve’nin sosyal medya hesapları hack’lenmiş ve çiftin uygunsuz fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Burun estetiği denilen şeyler yoksa aile içi şiddetin sonucu muydu bilmiyoruz. Bu çiftle uğraşan birileri vardı ve sonunda amaçlarına ulaştılar. Berk Oktay için hiç de iyi olmadı bu sürecin böyle işlemesi...
Bircan Bali ve Şenol İpek’e gelince... Hiç böyle bir boşanma görmemiştim ben. Fazla sosyal medya zehirlenmesi...

Taciz sorunu dayakla çözülmez
Gwyneth Paltrow, geçmişte yapımcı Harvey Weinstein’ın kendisini taciz ettiğini ve o dönem sevgili olduğu Brad Pitt’in bu yüzden Weinstein’ı dövdüğünü açıkladı. Ne  diyorsunuz bu açıklamaya?

Ömür Gedik: İşte benim Brad Pitt’im! Dayanamamış, dalmış tacizci yapımcıya. Şimdilerde yerden yere vurulan Weinstein’a zamanında dersini vermiş. Kimse kusura bakmasın ama ben onun bu maço halini sevdim.
Cengiz Semercioğlu:
Söz konusu Brad Pitt olunca şiddeti mazur görecek halimiz yok... Film sahnesi değil bu sonuçta. Tamam, Harvey Weinstein’ın yaptığının affedilir bir yanı yok da, herkes kendi cezasını vermeye kalkarsa bu işin sonu gelmez. Brad Pitt olsa da gelmez...
Bu işin hukuki yolları vardır, Brad Pitt’i örnek göstererek bizdeki erkek şiddetini normalleştiremeyiz. Sonuna kadar haklı olsa da her kim birilerinin kapısına dayanıyor, vuruyor, kırıyor, öldürüyorsa haksız duruma düşer.
Onur Baştürk: Brad Pitt’ciyiz tabii, reaksiyonu yerinde. Ama taciz sorunu böyle dayakla çözülmez tabii. Hukuki yollarla çözmek dururken herkes birbirine dayak atarsa düşünemiyorum ortamı.

Ne kadar manasız
Demet Akalın ve Hande Yener, Yıldız Tilbe’nin “Yıldızlı Şarkılar” albümünde yer aldı. İki popçu, şarkılarının aynı CD’de olmasını istemedi. Ne diyorsunuz, bu yüzden sorun çıkarmalarına...

Onur Baştürk: Eğer bu konuda sorun çıkarıldıysa, ne kadar manasız diyorum. Ve kendilerini ne kadar ciddiye alıyorlar! Bir an önce bu kısırdöngüden ibaret dünyalarından çıkıp biraz dünyayı takip etmelerini diliyorum.  
Cengiz Semercioğlu:
Hande daha önce “Demet varsa ben o albümde olmam” demişti. Sonra “Bir tek ‘Kış Güneşi’ni söylersem yer alırım” dayatması yaptı Yıldız’a...
Yıldız da şarkıyı Niran Ünsal’a söz vermiş olmasına rağmen Hande’ye de okuttu. Çözüm olarak da Hande’yle Demet’in iki ayrı CD’de yer alması formülü bulundu. İkisi aynı CD’de yer alsaydı, isimlerinin nerede yazılacağı bile olay olurdu.
Ömür Gedik: İkisi de aynı albümde yer almış, aynı logo altında isimleri yazılmış, aynı CD’de olsalar ne olur olmasalar ne olur... Gerçi ben aynı CD’de olsalardı da çok sorun çıkaracaklarını sanmıyorum.

Bu peçe dudak uçuklatır
Bülent Ersoy’un Swarovski taşlı 28 bin liralık peçesini nasıl buldunuz?

Onur Baştürk: Güzel bir peçe. Bülent Hanım’ın ağır ve aşırı süslü makyajını da kapatmış. Fiyatı da iyiymiş!
Ömür Gedik: Fiyatı da görüntüsü de dudak uçuklatıyor desem her şeyi tek cümlede anlatmış olurum sanırım.
Cengiz Semercioğlu: Bu kadar pahalı olabilir mi Swarovski taşlı bir peçe! Fazlasıyla abartılı gibi geldi bana bu rakam ama yine de kimsenin vermeyeceği bir parayı vermiştir Bülent Hanım buna... Her zaman giyimi kuşamı ve aksesuvarlarıyla dikkat çekmeyi başarıyor, yine aynısını yapmış...

Çocuk dudaktan öpülmez
Meryem Uzerli, kumsalda kızıyla dudak dudağa olduğu bir fotoğraf paylaştı ve eleştiri yağmuruna tutuldu. Çocuk dudaktan öpülür mü? Konsey bu fotoğrafa ne diyor?

Cengiz Semercioğlu: Pedagoglar “Çocuklarınızı dudağından öpmeyin” diyor. Cinsel gelişimden ebeveyn-çocuk ilişkisine kadar 40 tane sebep sayıyorlar buna gerekçe olarak. Hatırlarsanız yıllar önce Hakan Ural’ın kızını dudaktan öpmesi de olay olmuştu. Ama onun kızı yetişkindi ve bu yüzden çok daha fazla tartışıldı. Burada Lara daha 4 yaşında. Masum bir öpücük gibi görebiliriz olayı. Meryem’in çok iyi bir anne olduğunu da biliyorum, Lara’yı da sürekli dudağından öpmüyordur zaten.
Ömür Gedik: Hiç hijyenik değil. Öpüşmeyle geçen mikrop sayısı 80 milyon. Hadi bunlarınki öyle öpüşme değil, dudak dokundurma. Diyelim ki mikrop sayısı 10 milyon olsun. Bu bile korkunç bir rakam. Yazık değil mi küçücük çocuğa?
Çocuklarına yemek yedirirken yemeğin sıcaklığına kaşığı kendi ağızlarına sokarak bakan annelere kızardım. Meryem’inki de onlardan farklı olmamış. Bir daha yapmasın bence.
Onur Baştürk: Annelerin çocuklarına abartılı sevgi sözcükleriyle seslenmesi kadar bu tarz teşhir dozu yüksek hareketlerini de “sorunlu” buluyorum.
O sadece bir çocuk değil, kendi başına bir birey. Evet sen bakıyor, büyütüyorsun ama öyle bir kareyi de paylaşmaya hakkın yok. 

Kibariye boşanmalı
Kibariye, eşi Ali Küçükbalçık hakkındaki ihanet ve kumar borcu haberleri sonrası Cengiz Semercioğlu’na konuştu. Hem “boşanmam lazım” dedi, hem de “Maşallah bazı kadınlar da kaşar peyniri gibi” diyerek kararsızlığını dile getirdi. Kibariye ne yapmalı?

Cengiz Semercioğlu: Kibariye boşanmalı. Tabii dışarıdan gazel okumak kolay bizim için. Kibariye diyor ki; “Benim çocuğum var, yuvamı yıkmam. Bilmem ne kadınlar için ben neden kocamı bırakayım”... Ama sırf bunun için de erkeğin yaptıklarını görmezden gelmek doğru değil. Burada parayı kazanan Kibariye, parayı batıran kocası, üzerine bir de ihanet var... Yok artık denir bu kadarına...
Onur Baştürk: Boşanmalı tabii. Onca haberle ihanet ayyuka çıkmışken. Bir de o kadını spor hocam diye tanıtmış ya Kibariye’ye, bende film orada koptu!
Ömür Gedik: Kibariye’ye üzüldüm doğrusu. Kafası karışık, gelgitlerde. “Yuvana sahip çık” diyen gelenekçi Kibariye ile ihaneti kaldıramayan bir kadın yüreği arasında gidip geliyor.
Eşinin borçlarını taktığını hiç sanmıyorum, sorun sırf para olsa “çalışırım, öderim” der geçer, evliliğine sahip çıkardı.
Ama “başka kadın” meselesini kimse kaldıramaz. Bence bununla yaşanmaz. Acilen boşanma kararı almalı ve önüne bakmalı.

Melek yüzlüydü
artık şeytan

Morgan Freeman, sekiz kadın tarafından cinsel tacizle suçlandı. Bu haberlerden sonra ünlü oyuncuya bakışınız değişti mi?
Onu aynı hislerle izleyebilir misiniz? Oyuncu ve şarkıcıların özel hayatları, işlerine dair algıyı ne kadar etkiliyor sizce?
Ömür Gedik:
Yalan yok, tonton, melek yüzlü gördüğüm Morgan Freeman şimdi bana şeytan gibi geliyor. Benim artık ona eskisi gibi sempati duymama imkan yok.
İsterse dünyanın en iyi oyuncusu, en iyi müzisyeni olsun. Özel hayat, kişilik önemli yani.
Onur Baştürk:
Algı etkileniyor tabii. Aynı gözle bakamıyorsun. Olan THY reklamına oldu. Neyse Morgan Freeman’lı THY reklamı çok da yeni değil, kaldırırlar hemen. 
Cengiz Semercioğlu:
Ben artık Kevin Spacey’yi de eskisi gibi izleyemiyorum, Bill Cosby’ye de eskisi gibi bakamıyorum. Şimdi de sevdiğimiz bir diğer oyuncu Morgan Freeman eklendi buna. Bunların hepsi böyle mi kardeşim, nasıl bir şeymiş bu!

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR