Güncelleme Tarihi:
- Bizim sektörde her ikisini de sevmiyorsan iş yapman güç. Bazı dönemlerde hayat gün batımıyla başladı, gün doğumuyla nihayetlendi.
◊ İşletmecilik ve gece hayatında 30’uncu yılınız. Hangisi sizin filminiz: “Vampirle Görüşme” mi “Hangover” mı?
- 30 yıl bu işte çalışınca her ikisi de (Gülüyor). Hatta vizyondaki tüm filmlerden fragmanlar var.
◊ Bir şeyi gece planlamak mı gündüz planlamak mı?
- Bir düzen kuramazsın kalıcı olman çok güç. Gündüz saatlerinde de düzenli olarak geceyle ile ilgili yapman gereken arka plan işler var.
- Galiba Havana. Birçok şeyin ilki olması sebebiyle önemli. Dönem farklıydı. Benim kuşağımdaki herkesin ortak görüşü, bir daha tekrarlanması çok zor. Gerçekten çok eğlendik.
◊ Zaman makinesi icat ettiniz, nereye giderdiniz? Geçmişe mi, geleceğe mi?
- Dedim ya eskilerde çok eğlendik. Ben galiba bir tur daha tekrarlamak isterdim.
◊ O zaman... İçeriden şahit olduğunuz son 30 yılda, İstanbul gece hayatı iyiye mi kötüye mi gitti?
- En büyük değişiklik sosyal medya. Yüzde 100 diyebilirim. Sosyal medya hayatımıza girmeden önce daha çok eğleniyorduk, daha kaliteli bir gece hayatı vardı.
Rekabet hem tavla hem de satranç gibi
◊ İnsanlar... Gece mi daha seksidir gündüz mü?
- Mutlaka gecenin seksi bir duruşu var. Çok basit örneği: Geceleri ışıl ışıl gördüğünüz gece kulüplerini gündüz gördüğünüzde ne demek istediğimi anlayacaksınız.
◊ İşletmeci koltuğundan bakınca... Ne zaman sokağa çıkmalı, yılın hangi dönemi daha romantik? İlkbahar-yaz mı sonbahar-kış mı?
- İlkbahar-yaz. Güneşle beraber insanlarında kanı kaynamaya başlıyor.
◊ Gece hayatında aşkın karşıtı: Nefret mi kayıtsızlık mı?
- Gece hayatında aşkın karşıtı yoktur. Bir gece evvel aşk yaşayanları ertesi gece ayrı masalarda görebilirsiniz, birkaç gece sonra aynı masada.
TARZ
Bodrum İstanbul’un arka bahçesi
◊ Asla hatırlamadığınız biri size çok samimi davranıyor... Yekten hatırlamadığınızı mı söylersiniz, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsınız?
- İnanın bana 30 yılda bununla ilgili kendinize ait bir tarzınız oluyor, karşınızdakinin onu hatırlamadığınızı anlamasına imkan vermeyecek bir tarz gelişiyor.
- O kadar sosyal bir hayat yaşadıktan sonra tabii ki PTT.
◊ Ankaralısınız. İstanbul çocuğu olsaydınız nerenin genci olurdunuz: Anadolu yakasında Cadde mi Avrupa yakasında Nişantaşı mı?
- İşin komik tarafı hepsi beni tanımlıyor, Ankara Koleji’nde okudum. Gençlik yıllarım Cadde’de geçti. Son 30 yıldır Nişantaşı çocuğuyum!
◊ O zaman mahallenizi seçin: Ortaköy-Kuruçeşme-Bebek mi, Nişantaşı-Etiler-Ulus mu?
- Nişantaşı’nı seçmek durumundayım, zira aynı evde, aynı caddede 30 yıldır yaşıyorum. Burası benim mahallem!
◊ Deniz-kum-güneş mi orman-ağaç-temiz hava mı?
- Deniz-kum-güneş.
◊ Bodrumcu musunuz Çeşmeci mi?
- Bodrum benim ilk aşkım, zaten benim her zamanki yorumum şu: “İstanbul’un arka bahçesi”...
◊ Restoranda birinden vazgeçmek zorunda kalsaydınız... Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi?
- Ben tam anlamıyla bir etoburum. Cevabım çok basit.
◊ Uçakta/otobüste habire omuzunuzda uyuyan bir amca var... İnce ince ittirir misiniz, hostese mi şikayet edersiniz?
- Hem ince ince ittirip hem de hostese söylerdim. Bir işi kesin çözmek önemli!
◊ Aşıyı... Hemen olacak mısınız bekleyecek misiniz?
- Sıra geldiğinde hemen olacağım. Bu illetten kurtulmanın tek yolu bu...
HİÇ DÜŞÜNMEDEN HIZLI HIZLI...
◊ Dünyanın gece başkenti: New York mu Paris mi?
- New York.
◊ En zor müşteri: Taşkın eğlenen mi depresif olan mı?
Taşkın.
- Marilyn.
◊ Hangi üçlü sizinki: Rakı-balık-Ayvalık mı kebap-şalgam-Adana mı?
- Ayvalık.