Soner'den şampiyon jokeyli klip

◊ İlk klibinizle dikkatleri çekmeyi başardınız. İşin sırrı neydi?
- Bunun en büyük sebebi şarkının sözleri ile görüntülerin bütünlük sağlaması. Halis Karataş’ın büyük bir jest yapıp klipte oynaması. Böyle bir şeyi ilk defa yaptı, böylece bana ne kadar güvendiğini de göstermiş oldu.
◊ Çıkış için “Yorgundum” adlı şarkıyı seçmenizin özel bir sebebi var mıydı?
- Şarkıları seçerken “Yorgundum”u son anda; ani bir kararla albüme dahil ettik. Yaklaşık 15 şarkının içinden sıyrıldı. Hayatımın özel bir dönemini anlatan, tamamen yalnızlık temalı bir şarkı. Halis Karataş da şehir şehir gezen ve çok fazla dinlenmeye fırsat bulamayan bir sporcu. Kimse ondan daha “yorgun” olamazdı. Klibimde oynamayı kabul etmesi, temaya çok uydu.
◊ Albümdeki söz ve müzikler size mi ait?
- “Karanlıklar Prensesi”nin hem sözü hem müziği bana ait. Diğer iki şarkının sözler kısmında yeğenim Erdi Turan’ın da katkısı oldu. Tam bitti bu şarkı dediğimde sözlere çok sihirli dokunuşlar yaparak bugünkü hallerine gelmelerini sağladı. Müzikler tamamen bana ait. Duayen müzisyen Fatih Erkoç da vokal yaparak bana büyük destek verdi.
◊ Bu zamanda albüm yapmak cesaret işi değil mi?
- Albüm yapıp yapmamak hedeflerinizle ilgili bir durum. Bütün hayatını ortaya bir şeyler çıkarmak, üretmek temelinde yaşayan insanlar için albüm amaç değil sonuçtur. Ayakları yere basan bir planlama ve uzun süren bir olgunlaşma dönemini gerektirir.

İLK MÜZİK GRUBUMU 16 YAŞINDA KURDUM

◊ Beste yaparken nelerden ilham alırsınız?
- Söz yazarken genellikle hissettiklerimi ve ne söylemek istediğimi önemserim. Yalnızlık ve aşk bu anlamda çok kullanışlı hisler. Fakat bu duygusal yapıya ait kelimeler, hayatın içinde çoğu zaman nesnel bir karşılık bulamıyor. İşte bu noktada notalar ve armoniler işe dahil oluyor.
◊ “Bestelerim kıymetli, kimseyle paylaşmam” diyenlerden misiniz?
- Elbette kıymetli. Ama paylaşmak güzeldir. Paylaştıkça yeni yeni besteler üretirim.
◊ Ankara doğumlusunuz...
- Evet, ama babamın işi dolayısıyla çocukluğumda İstanbul’a taşındık. O günden bu yana İstanbul’da yaşıyorum.
◊ Ailenizde sizden başka profesyonel olarak müzikle ilgilenen var mı?
- Yok, hobi anlamında enstrüman çalıp şarkı söyleyenler var sadece. Ben, bugün hiç de yabancısı olmadığım sesleri ve armonileri dinleyerek büyüdüm, bu da sanatsal açıdan büyük bir avantaj oldu. Üretkenliği buna borçluyum. İlk müzik grubumu 16 yaşında kurdum. Besteler yapmaya başladım. Müzik hayatımı doğru şekillendirene kadar birçok şehirde sahne aldım, konser verdim.
◊ Hangi enstrümanları çalıyorsunuz?
- Klasik, akustik ve bas gitar, bağlama, cura, ud, cümbüş gibi telli çalgıların neredeyse tamamını çalıyorum. Ayrıca davul, bendir ve bateri gibi vurmalı çalgılar var.
◊ Günümüzde TV kadar YouTube da etkili. Hangi şarkılarınız YouTube’da yer alıyor?
- Üç şarkım da (Karanlıklar Prensesi, Yorgundum ve Kahverengi Gözlü Kız) YouTube’da var. Ayrıca kendi YouTube kanalımızda akustik versiyonları ve cover’lanmış şarkılar mevcut.
◊ Müzik dışında uğraştığınız bir sanat dalı var mı?
- Renkleri çok seviyorum, doğanın ruhunu taşıyorlar. Bu yüzden resimle ilgiliyim.
◊ Evdeki Soner nasıldır? Neler yapar?
- Bol bol kitap okurum. Ama sinema vazgeçilmezimdir.
Ayrıca sakatlık yüzünden kariyeri yarıda kalan bir futbolcu olarak spor, hayatımın her anındadır. Evde zamanımı genellikle enstrüman çalarak geçiririm. Kalabalık kahvaltı masalarından ve bütün ailenin bir arada olduğu muhabbetleri hiçbir şeye değişmem.
Evde herkes sırayla şarkı söyler ve bana hiç sıra gelmez. O yüzden ben de albüm yaptım herkes beni dinlesin diye. 20 yıldır uğraşıyorum gönül verdiğim müzikle.

Dizide rol almak yerine dizi müziği yapmayı tercih ederim

◊ En büyük hayaliniz?
- Wembley’de konser vermek.
◊ Dizilerde oynamak ister misiniz? Belki bir sinema filmi?
- Dizi müziği yapmayı tercih ederim.
◊ Müzikal bir oyunda rol almak?
- İşte o bambaşka bir olay. Çok güzel bir fikir. Ama çok çalışmak gerek başarabilmek için. Tek başına oyuncu olmak ya da şarkıcı olmak yetmiyor. Hepsinin bir arada olduğu daha büyük bir konseptten söz ediyoruz.