Son dakika: Demet Şener ve eski eşi İbrahim Kutluay arasında gerilim artıyor

İbrahim Kutluay'ın iki çocuğu için ödemesi gereken Nisan ayı nafakası olan 32 bin 500 TL'nin ödemediğini iddia eden Demet Şener, dün icra takibi başlattı.  Ayrıca İbrahim Kutluay'ın mahkemenin verdiği uzaklaştırma kararına rağmen Demet Şener'in evinin etrafında dolaştığı iddia edildi.

2. Sayfa programına konuşan Demet Şener eski eşi İbrahim Kutluay hakkında çok konuşulacak açıklamalara imza attı.

İşte Demet Şener'in açıklamalarından satır başları...

Anlaşmamızda, protokolde yazan ve mahkemenin kabul ettiği protokolde her ayın 1’inde nafaka yatacak. 15’inde değil.

18’inde ben icra takibini başlattıktan saatler sonra nafakayı yatırdı nedense!

Mayıs ayının 1’inde yatması gereken nafaka ayın 9’u olmasına rağmen hala yatmadı, neden!

Hadi göstersin, çıkarsın dekontları. Artık rezillik diz boyu. Ben hayatımda böyle bir arsızlık, yüzsüzlük görmedim.

Gittiğimiz hastanede çocuklarımın sigortaları iptal edilmiş olup, İrem’in kan tahliline ödediğim fatura bendedir!

Bende belgesiz hiçbir şey yoktur. Türk adaleti belgesiz hiç kimseye haciz koydurmaz.

Burada yapılan haksızlık bana. Yok, mağduru oynuyormuşum…

Aldatma şekli, öğrenme şeklim, yıllarca kandırmak bu nasıl bir terbiyesizliktir ya!

İnsanın hakkını araması mağduru oynamak mıdır?

Sen iki çocuğunun annesine böyle konuşamazsın. Ne olursa olsun konuşamazsın. Hak var hukuk var.

Otomatik ödemeye vereceksin, bu kadar basit. Ben senin peşinde nafaka için uğraşmayacağım. Bu bana verilen nafaka değil, çocuklarıma verilen nafakadır. 

Anlaşmaya imza attım, evin al senin olsun. Ben ondan mal paylaşımı bile istemedim. 

Çocukları düşünüyormuş… Benim evime gelmemesi gerekir!

İcraya verdim diye bana telefon açıp hakaret etti. O evde ben yaşıyorum. Çocukları alma bahanesiyle evime gelip, gömleğini salonun ortasında gözümün önünde değiştirdi. Islık çala çala…

Bu psikolojik şiddet değil de nedir! Kimsin sen giriyorsun öyle evin içine… Hadi bana cevap verin, bu nedir?

Bu ne terbiyesizlik ya!

Hakkımı aramaktan başka ne yaptım ben sana? ‘Bunca zaman sustum’ dedi. Ortada ne biçim fotoğraflar geziyor buna laf etmiyorsun, ‘hayatımı yaşamak istiyorum’ diyorsun… Keşke daha önce kurtulsaydım senden.

Yaşa! Ne istiyorsan yaşa ama edebinle yaşa. İnsanın sinirini oynattırıyor artık yeter. Gece 10’a kadar asayişteydim. Ne işim var benim orda? Bunlarla gündeme gelmeyi kim ister?

Hangi anne ister, başka bir annenin orasının burasını göründüğü fotoğraflarının yayılmasını.

Kim ister ya? Ben bunları vermişim 2,5 yıl önce mahkemeye.

Kurtulamadım gitti, bu çocuklar her şeyden haberdar oluyor. Her ayın 1’inde yatıracaksın o nafakayı. ‘15’inde-18’inde yatırdım da…’ Neden?

Neden ben senin peşinde koşuyorum nafakayı yatır diye?

Kimse senden evini istemiyor, al evin senin olsun. Nasıl bir terbiyesizliktir bu ya.

Yok ‘meşhur olma çabası’… Kim ister böyle gündeme gelmek? Benim iki tane pırlanta gibi çocuğum var!

Uzaklaştırma kararın varsa gelmeyeceksin evimin önüne bu kadar! Şoförün var, şoförünle aldır çocuğunu. Neden farklı arabalarla geliyor evimin önüne? Evimin önüne geliyor, 50 tane tur atıyor. Bütün kamera kayıtlarını izledim. Psikolojik şiddettir bu yeter.

Dün akşam başka arabayla evimin önüne geldi. İçeriye girmeye çalışmadı. Mahkeme kararı var, gelemez.

Sen iki çocuğunun annesine böyle laf edemezsin. Yaptığın şeyleri bir otur düşün.

Bu kadar terbiyesizliği, bu kadar yüzsüzlüğü ben hayatımda görmedim.

İnsan bu aileye yaptıklarını bir düşünür. Şapkasını önüne alır bir bakar, ben bunu neyle düzeltebilirim diye.

Bunu niye para işine getiriyor ben bunu anlamıyorum ki…

Elimde mahkemenin kabul ettiği protokol var. Adam bunu hiçe sayıyor.

Ayın 1’inde nafaka yatacak. Ben mecbur muyum her ay onu aratmaya.

‘Yattı mı, yatmadı mı?’ Bu ne terbiyesizlik ya…

‘Sükna hakkını yapacaksın’ diyor, neden yapmıyorsun?

‘Çocukların bütün giderleri sana ait’ diyor. Sigortanın bittiğini ben hastanede öğreniyorum. Sonra uyanık geçmişe dönük yaptırmış herhalde.

İrem her şeyin farkında. Bunlara gelene kadar evime gelen şeylerin farkında herkes. İnsan yapılanlara bir bakar. ‘Ben bu kadına ne yaptım’ der. ‘Bu kadın bana nasıl davrandı, nasıl durdu’ der. Ben bu kadar yüzsüzlük hayatımda görmedim. İnsanın zorla asabını bozuyor.

Sen bana ayar vermeye çalışacağına başkalarına ayar ver.

Ben çocuklarımın yanında güçlü, devamlı güler yüzlü olmaya çalışıyorum. Okullarla müdürleriyle irtibat halineyim.

Ben salondaki gömlek olayından sonra delirdim. Beni hiçe sayıyor. Koruma kararından 2-3 gün önce oldu bu olay.

Dün akşam 1,5 saat evimin etrafında dolandı. Polisi aradım.

Benim hayatımda biri olur. Çok da mutluyum, çok da güzel bir ilişkim var. Kendisi beni evliliğim süresinde 4 yıl boyunca kandırdı.

Çocukların velayetini alamaz. Velayet kolay alınmaz, sevgilisine sorsun. O bilir…

Yaptığın aldatma ve ahlaksızlığa rağmen duran kadına, iki çocuğunun annesine böyle konuşamazsın.

Biraz yanındaki kadından, onun ailesinden feyz alsın.

İbrahim ile Edvina’nın fotoğrafını görünce hiçbir şey hissetmedim. İçimde zerre kadar saygım, sevgim yok. Çoktan bitti zaten.  Bunları yapacak olan ‘ben birini seviyorum, bu evlilik bitsin’ der. Her şeyin bir bitiriliş adımı vardır. Evlense bana ne. Ben adamdan kurtulmaya çalıştım yıllarca. Ben bu evliliğe bir şey yapmadım. Kimin yaptığı belli.

Ben bir gün bile ‘ah ah beni aldattı’ demedim. Ben aldatılmayı öğreniş biçimine ve davanın uzamasına takığım. Bu kadar.

Sınav sonuçları başarı ölçütü müdür?