Sokaktan silah sesleri duyardık

Güncelleme Tarihi:

Sokaktan silah sesleri duyardık
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2015 01:23

Yasin Uslu’nun yönetmenliğinde çekilen “Bizim Hikaye” filmi, bugün vizyona girdi. 12 Eylül döneminde yaşanan bir dramı beyazperdeye taşıyan filmin başrollerinde Cansel Elçin ve Sera Tokdemir var.

Haberin Devamı

* “Bizim Hikaye”nin çekimleri nasıl geçti? Set ortamınız nasıldı?

- Cansel Elçin: Set ortamımız gayet güzeldi ama çekimlerde psikolojik açıdan zorlandığımı itiraf etmem gerek. Sinop Cezaevi’ne girince, orada haksız yere yatanları düşününce ister istemez kötü oldum. Önemli bir detayın da altını çizmek istiyorum; “Bizim Hikaye”deki yardımcı oyuncular, yardımcı oyuncu sayılamazlar. Bana göre hepsi de gerçek oyuncuydu. Çok iyi iş çıkardılar. Yağmur altındaki o sahnede, o soğukta beklerken sanki hepimiz bir bütün olduk. O koğuşlarda çalışmak, sarsıcı bir deneyimdi.

- Sera Tokdemir: Rize, Sinop ve İstanbul’da yapıldı çekimler. Karadeniz ayağı benim için pek zor değildi, orada gençliğimi oynadım çünkü. İstanbul’daki sahnelerse zordu, çünkü burada yaşlılığımı oynamam gerekiyordu. Makyajım 6 saat sürüyordu. 13 saat o makyajla duruyordum.

* Sizi en çok etkileyen sahne hangisiydi?

- Cansel Elçin: Sabahattin Ali’nin bütün kitaplarını okudum ben. Koğuşunda çekim yaparken aklımdan çıkmadı, çok etkileyiciydi.

- Sera Tokdemir: Herkes o kadar sahici oynadı ki, çekerken gerçekten o dönemdeymiş gibi hissediyordum. Hikaye gerçek, dönem gerçek... Benim için her anı etkileyiciydi.

GECELERİ SOKAKTAN SİLAH SESLERİ GELİRDİ

* Çekimlere başlamadan önce 12 Eylül’le ilgili araştırma yaptınız mı?


- Sera Tokdemir: Yok, araştırma yapmadım. Evet, 1981 doğumluyum. O döneme dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Ama şu an 15 yaşında birine de sorsan, o dönemde yaşananları bilir. O yüzden özel olarak araştırma yapma gereği duymadım.

- Cansel Elçin: Binlerce kişinin boşu boşuna hapse girdiği bir dönemdi. Önlerine geleni hapse attılar. Aradan yıllar geçse de hâlâ düşünürken tuhaf hissediyorum.

* İzleyici filmi izlerken o dönemlere gidecek mi, sizin kadar etkilenecek mi dersiniz?


- Cansel Elçin: O döneme şahit olmuş milyonlarca insan var... Üzerinden yıllar geçmiş olsa da aslında o kadar uzak bir dönem değil.

- Sera Tokdemir: O dönemi yaşamayanlar, daha genç yaştakiler de filmimizle şahit olacak.

* Cansel Bey, siz o dönemde 7 yaşındaydınız. Bir şeyler hatırlıyor musunuz?

- Cansel Elçin: Tabii ki hatırlıyorum. Geceleri sokaklardan silah sesleri gelirdi. Ortalık çok karışıktı. Daha sonra ailece Fransa’ya gittik. Sebep ekonomikti. Orada da herkes gurbetçiydi. Yine zor bir ortamdaydık.

* Filmde etkileyici bir aşk hikayesi de var. Ondan söz eder misiniz biraz?


- Sera Tokdemir: Aslında sevgi demek daha doğru. İsmail hapse girdikten sonra Nimet çocuklarla bir başına kalıyor. Ziyarete çocuklarıyla birlikte gidiyor. Çok zor bir şey olmalı...

- Cansel Elçin: Filmde aşktan çok aile sevgisi ön planda.

“YILIN FİLMİ” DESEK NE OLUR, SEYİRCİ KARAR VERECEK

* Filmin odak noktasında adalet ve adaletsizlik var. Siz haksızlığa uğradığınız zaman ne yaparsınız?


- Sera Tokdemir: Haksızlık yapan kişinin benim için ne kadar önemli olduğuna bağlı... Önemsiz biriyse hiçbir şey yapmam. Herkesin doğrusu kendine doğrudur. Önemli olan benim ne düşündüğüm.

- Cansel Elçin: Ben kale almıyorum. Bir süre içime kapanıyorum. Ben çok çabuk güveniyorum insanlara, herkesi kendim gibi görürüm. Kötü bir şey gördüğüm zaman da “aslında değersizmiş” der geçerim.

* “Bizim Hikaye”den yılın filmi diye bahsediliyor, siz neler söyleyeceksiniz?

- Cansel Elçin: Biz o filmin oyuncusuyuz, o kadar iddialı konuşamayız. Sadece “elimizden geleni yaptık” diyebilirim.

- Sera Tokdemir: Biz “yılın filmi” desek ne olur ki? Buna seyirci karar verir, her şeyi gişe rakamı gösterir. Seyircinin sevmesi önemli.

Haberin Devamı

KOMEDİYİ ÖZLEMİŞİM

Haberin Devamı

* Cansel Bey, bir diğer yeni filminiz “Evlenmeden Olmaz” kariyeriniz açısından bir dönüm noktası; ilk kez bir komedi işinde izleyeceğiz sizi... Neler söyleyeceksiniz?

- Cansel Elçin: Aslında ben Fransa’dayken komedi oynuyordum. Kaldı ki komedyen kelimesi Fransızca’da “oyuncu” demek. Türkiye’de ise “komiklik yapan oyuncu” anlamında kullanılıyor. Neyse... Dediğim gibi Fransa’da, komedi oyununda rol almıştım. Sonra Türkiye’den yüzbaşı rolü için teklif gelince şaşırdım. Böyle karizmatik bir adamı ben nasıl canlandırabilirim dedim. Sonrası, komedisiz geçen 10 yıl. Çok özlemişim gerçekten.

* Bir komedi dizisinde rol almak ister misiniz?

- Cansel Elçin: Tabii, neden olmasın?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!