Şimdi söz Patron’da

Güncelleme Tarihi:

Şimdi söz Patron’da
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2015 01:16

Hakan Akkaya, Işıl Reçber ve Huban Ayşem, Star TV’nin moda yarışması “Patron”da bir araya geldi. Jüri koltuğunda oturan üç ünlü isimle, tasarımcıların yarıştığı programın detaylarını konuştuk.

Haberin Devamı

Henüz izlememiş olanlar için “Patron”un formatından biraz bahseder misiniz?
Huban Ayşem: “Patron”, şu anda var olan hiçbir formata benzemiyor. Türkiye’de daha önce yapılmış benzer bir format da yok. Bizde sadece tasarımcılar yarışıyor. Modellerimiz var, tasarımcılarımız onlara gardıroplarından seçtikleri kıyafetlerle istediğimiz konsepte uygun kombinler oluşturuyor. Var olan giysileri değiştirebiliyorlar. Örneğin bir elbiseyi etek yapabiliyorlar, bir kabanı kollarını çıkarıp ceket olarak kullanabiliyorlar. Bu, tamamen tasarımcıların hayalgücüne bağlı. Eksik olan parçalar için de güzel bir atölyemiz var. İsterlerse burada yeni parçalar hazırlayabiliyor.

Işıl Reçber: Tabii gardırop oluşturmak için sınırlı bir bütçeleri var ve istenen kombinleri de sınırlı bir zaman içinde yapmak zorundalar.
Huban Ayşem: Evet, örneğin bir programda iş görüşmesine uygun bir stil yaratmalarını istedik. Gardıroptan giysi seçip, saç ve makyajı hazır bir şekilde modellerini bize sunmaları için onlara 1,5 saat verdik.
Hakan Akkaya: Tasarımcıların kendilerini gösterdiği bir platform “Patron”. Ben de bu yollardan geçmiş biriyim. Bu, 15’inci yılım. Bana kimse önayak olmadı, aksine herkes baltalamaya çalıştı. Bu nedenle gençlere önayak olmayı seviyorum.

DİKİŞ DİKEN HERKES KATILABİLİR

Tasarımcıları nasıl seçiyorsunuz?
Işıl Reçber: Başvurularla. Genellikle moda okulu ya da tasarım öğrencileri başvuruyor ama evinde dikiş diken herkes katılabilir. Bizim için önemli olan, dikiş bilgisi olması.

Kazananlar nasıl belirleniyor?

Huban Ayşem: 5 gün boyunca 5 görev veriyoruz, her hafta bir kişi birinci oluyor. Galip gelen, 10 bin TL’nin sahibi oluyor.

Kazanmaları için nelere dikkat etmesi gerekiyor katılımcıların?

Huban Ayşem: Benim genel olarak kriterim şu; ben bu kombini giyip dışarı çıkar mıyım ya da birisi bunu giyip benim karşıma gelse ne düşünürüm... Değerlendirmemi, bunları göz önünde bulundurarak yapıyorum.
Işıl Reçber: Ben ne görmek istediğime ve çabasına bakıyorum. Zaman ve bütçenin kısıtlı olduğunu göz ardı etmiyorum. Ama moda nedir, neyle neyi kombinlemiş, onlara da dikkat ediyorum.

ARKADAŞ VE İŞİ İYİ AYIRIRIM

Köşenizde giyim tarzını eleştirdiğiniz kişilerle aynı jüride yer almak, nasıl bir duygu?

Huban Ayşem: Ben bunu sosyal hayatımda da çok yaşıyorum. Çünkü köşemde yazdığım isimlerin çoğu, yakın arkadaşım. Ama arkadaş ve işi iyi ayırırım. Kimseyi kayırmam, arkadaşıma da yazarım.
Işıl Reçber: Huban bu zamana kadar poz veren biri değildi. Şimdi poz veriyor, ben de ister istemez müdahale ediyorum “Fotoğraf çekilirken şöyle dur” diye.
Huban Ayşem: (Gülüyor) Eleştirdiğim şeye dönüştüğümü düşünüyorum bazen.
Hakan Akkaya: Ben de eve bir köşe kanepesi aldım, Huban’ı eleştireceğim her hafta! (Gülüyor) Ben fikir ayrılıklarını severim. Huban’ın daha önce beni eleştirmesi umurumda değil, o da işini yapıyor. Ben, yan yana oturduğumuzda oluşan sinerjiye bakıyorum. Çok da memnumum arkadaşlarımla olmaktan.

Haberin Devamı

İYİ POLİS IŞIL REÇBER

Ekibin iyi polisi-kötü polisi kim?

Huban Ayşem: Ben iyi polisin Işıl olduğunu düşünüyorum. Çünkü çok yumuşak başlı. Her şeyin pozitif yanını görmeye çalışan biri. Kıyamıyor karşısındakini eleştirmeye.
Işıl Reçber: Biliyorum ki Huban ve Hakan canlarına okuyacak, bari ben onlara sahip çıkan kişi olayım diyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!