Şimdi sırada oyunculuk var

* Normalde mesleğiniz eczacılık. Eczacılığı bırakıp da müzik sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz?

- Ben Almanya’da yaşayan işçi bir ailenin kızıyım. Çocukluğumdan beri şarkıcı ve oyuncu olmayı istiyordum. Ama tutucu bir ailem olduğundan bu sektöre girmeme karşıydılar. Bana her zaman “Önce okul” dediler. Ben de ailemi dinleyip eczacılık okudum. Ama okulla birlikte Türk halk müziği eğitimi aldım, bir yandan da müzik yarışmalarına katıldım. Üniversiteyi bitirince kesin kararımı verdim. Türkiye’ye geldim ve albüm çıkardım. Ondan sonra İstanbul-Almanya arasında mekik dokudum.

* Zorlandınız mı peki?

- Çok zor günler geçirdim... Çünkü hem maddi hem de manevi olarak bu işler sizden çok şey alıyor. Aileme de işlerin iyi gitmediğini söyleyemiyordum. Eğer üzüldüğümü bilirlerse hemen “Bırak gel” diye baskı yaparlardı. İşimde iyi olabilmek için çok çalıştım. Umutsuzluğa kapılmadım. Bu arada beni yanlış yönlendiren insanlar da oldu. Dostluk değerlerini yitirmiş çok fazla insan karşıma çıktı. Bu dünyada ilişkiler menfaat üzerine kurulu.

* Bu zorluklarla karşılaşınca hiç “neden geldim, niye buradayım” gibi bir pişmanlık yaşamadınız mı?

- Hayır, hiçbir şeyden pişmanlık duymadım çünkü o zorluklar beni buralara getirdi. Tabii ki çok kez bırakıp Almanya’ya dönmeyi düşündüm ama içimdeki ses buna izin vermedi. Zamanla ailem de beni neyin mutlu ettiğini anlayıp tepki vermekten vazgeçti, beni desteklemeye başladı.

* Artık tamamen İstanbul’da mısınız?

- Eczacılık fakültesini bitirdikten sonra işlerimi tamamen bırakıp İstanbul’a yerleştim. Çünkü artık tek bir konuya yönelmem gerekiyordu.

TERCİH YAPMAM GEREKSE OYUNCULUĞU SEÇERİM

* Peki sonra?

- Türkiye’de çok iyi isimlerle bir araya geldim. En başta da Hakkı Yalçın... Bana hep destek oldu. Gökhan Tepe, Sinan Akçıl ve tabii Yusuf Güney de var. Sinan Akçıl ile çalışmayı çok istemiştim. Kendisine Almanya’dayken hayrandım çünkü.

* Nasıl tanıştınız?

- Tanışmayı çok istiyordum, hep “Duy sesimi Sinan Akçıl” diyordum. Bir gün enteresan bir şey oldu. Uçakta benim röportajımı okumuş. Sonra tesadüfen tanıştık ve birlikte çalışmaya başladık. İki yıl önce “Rahatsızlık” şarkısını yaptık, ilk kez içime sinen bir çalışmam oldu. Sinan her zaman dostluğuyla yanımdadır.

* Bu arada oyunculuk eğitimi almak için müziğe iki yıl ara vermişsiniz. Sizi bir anda müziğe döndüren etken ne oldu?

- Ben müziği hiç terk etmedim ki. Şarkımı bulana kadar ara verdim. Müzik, oyunculukla birlikte benim başımı döndüren iki gerçekten biri. İstediğim gibi bir şarkı bulamadım. O dönemde hem kendimi toplamak hem de ailemle zaman geçirmek istedim, o sırada Ayla Algan’dan oyunculuk dersleri aldım. Ardından oyuncu koçuyla çalışmaya başladım. Ama albüm çıkarmaya düşünmediğim bir dönemde “Kendine İyi Bak” şarkısını duydum, bayıldım ve yeniden müziğe döndüm.

* Müzik mi oyunculuk mu daha ağır basıyor?

- İkisine de aşığım ama oyunculuk bende başka bir tutku. Bir tercih yapmam gerekirse, oyunculuk derim.

AŞKIN HAYATIMIZDA YERİ YOKTUR

* Albümün hazırlık süreci ne kadar sürdü? O süreçte neler yaşandı?

- Her şey yolundaydı. Hiç aksilik yaşamadık.

* “Kendine İyi Bak”ta Yusuf Güney’le düet yaptınız, klipte de birlikteydiniz. Bu işbirliğinin devamı gelir mi?

- Bizim hayatımız arkası yarın. Mutlaka devamı gelecektir. Şu anda yeni şarkılarla bahara hazırlanıyorum. Daha hareketli şarkılar gelecek.

* “Kendine İyi Bak”ta büyük bir aşk sonrasında yaşanan ayrılık anlatılıyor. Sizin de var mı bu şarkıyı söylediğiniz özel birisi?

- Herkesin kendisine iyi bakmasını dilediği birileri olmuştur.

* Aşkın hayatınızdaki yeri nedir?

- Aşkın hayatımızda yeri yoktur. Aşk istediği yere oturur. Aşkın hayatımıza renk katan ve bulutlara uçuran yanı güzel. Ama hayatımızı yönlendirmesine izin verecek kadar aşkın içine girdiğim an, aşktan korkmam gerektiğini biliyorum. O yüzden aşk beni değil, ben aşkı yönlendirmek istiyorum. Bu meslekte bu kadarına izin var.

BARDA ŞARKI SÖYLEMEK BANA UYMAZ

* Sanat ve şov dünyasında en çok neden ürküyorsunuz?

- Yalandan ve iftiradan. Çünkü bu alemde sıkça rastlanan bir şey.

* Elinizde sihirli bir değnek olsa ne yapardınız?

- Çocuklara sağlıklı bir hayat bağışlamak isterdim.

* Kendinize ayırdığınız zamanlarda yapmayı en çok sevdiğiniz şey?

- Müziğe gerçekten emek veren insanların yaptığı fasılları dinlemek. Böyle yerleri arıyor ve gidip onları izliyorum. Müziğin gerçek işçileri bence onlar.

* Bar programı tekliflerini kabul etmiyormuşsunuz. Ya çok astronomik bir rakam gelse...

- Ne teklif olursa olsun, fark etmez... Barda şarkı söylemek bana uygun değil.