Güncelleme Tarihi:
◊ New York Observer gazetesi yıllar önce sizi “Yeni Frank Sinatra” olarak tanımlamış, Türkiye ise sizi henüz tanımaya başlıyor. Oysa 1985 yılında Altın Kelebek’te sahneye çıkmışsınız. Öncelikle o töreni sormak istiyorum, nasıl bir geceydi?
- Gerçekten çok özel bir geceydi. 6-7 şarkı söyleyip sahneden inmiştim. Hem Türkiye’deki ünlü şarkıcıları ilk kez gördüğüm ve tanıştığım bir gece olarak unutulmazdı benim için, hem de gecede Dalida sahne alıyordu. Büyük bir Dalida hayranıyım ve sahne öncesi onunla kuliste tanışmıştım. Ne kadar hüzünlü bir kadın olduğunu hatırlıyorum. Sonradan intihar ettiğini duyunca çok üzülmüştüm.
◊ “Sevgilerimle” adlı albümünüz bir süre önce çıktı. Nihayet artık doğduğunuz ülkede de tanınmaya başladınız...
- Albümüm Amerika’da yayınlanmıştı, şimdi de kendi ülkemde piyasaya çıktı... Bu albüm için seçtiğim şarkıların orijinalleri, hep büyük orkestralarla söylenmiş. Dean Martin, Frank Sinatra, Nat King Cole gibi efsane isimlerin şarkılarına kocaman orkestralar eşlik etmiş. Ben de kayıtlarda büyük bir orkestra kurmak istedim ve albüm için neredeyse 9 yıl çalıştım.
TÜRKÇE SÖYLEMEK ÇOK ZOR OLDU
◊ Nasıl bir albüm oldu “Sevgilerimle”?
- Yıllardır arzuladığım, arkadaşlarımın ve dostlarımın da “Hadi artık” diyerek beni teşvik ettiği bir albüm bu. Yıllarca yabancı şarkı söyleyen biri olarak, ülkemde de var olmak istememdir bu albümün çıkış nedeni. İçinde hem Türkçe, hem de İngilizce şarkılar var.
◊ Türkçe ve İngilizce şarkılar farklı mı?
- Hayır, aynı şarkıları iki ayrı lisanda yorumladım.
◊ Yıllardır yurtdışında yaşayan biri olarak, Türkçe şarkı okurken zorlandınız mı veya bir tereddüt yaşadınız mı?
- Açıkçası çok zor oldu benim için. Hayatımda hiç Türkçe şarkı söylememiştim. Türkçem günlük hayatta yeterli ama aksanım var. Zorluk çekmeme rağmen şarkıları okurken yavaş yavaş alıştım.
ŞARKI SEÇERKEN“KADINIM”I UNUTTUM
- Tanju Okan’ın “Kadınım” şarkısını çok beğeniyorum. Albüme şarkı seçerken aklıma gelmemişti. İnşallah başka
zaman onu da okuyacağım.
Annem beni plaklarla büyüttü
◊ Bir dönem babanız Doğan Uluç gibi gazetecilik yapmışsınız. Müziğe yönelmeniz nasıl oldu?
- Annem müziği çok seviyordu. Onun sayesinde yöneldim. Plaklarla büyüttü beni...
◊ Babanızın sizin müziğinizle arası nasıl?
- Babam çok iyi bir caz dinleyicisi. Bir gazeteci olarak dünyaca ünlü sanatçılarla röportajlar da yapmış. Onunla sevdiğimiz birçok ortak şarkı var.
SINATRA’NIN PEŞİNE DÜŞTÜM, İMZA ALDIM
◊ Hayranı olduğunuz Frank Sinatra ile tanışma şansını yakalamışsınız. Nasıl bir karşılaşmaydı?
- Peşine düşmüştüm. Hatta ona yazdığım mektubu, Las Vegas’ta konserini izledikten sonra sahneye çıkıp vermek istemiştim ama güvenlik görevlileri beni engellemişti. Bir süre sonra Carnegie Hall’de sahneye çıktığı dönemde, provalarını takip ediyordum. Bir gün prova sonrası kulise giderken arkasından seslendim. Bu onun hoşuna gitti ve kulis kapısında tanıştık. Elimde bir de biyografi kitabı vardı. Kulis önünde hem tanıştım hem de imzasını aldım.