Güncelleme Tarihi:
İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, şikayetçi Sıla Gençoğlu ve tutuksuz sanık Ahmet Kural katılmadı. Tarafların avukatları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, olay tarihinde sanık Ahmet Kural'ın evinin yanındaki evde bulunan Ezgi Sude Tala tanık olarak dinlendi.
Tanık Tala, olay günü sabaha karşı saat 04.00 ile 05.00 arasında arkadaşlarıyla birlikte camın önünde otururken bağırma, hakaret ve küfür sesleri duyduklarını belirterek, "Çok yüksek sesle kavga ediyorlardı. Sıla'nın 'Ahmet yapma' dediğini, Ahmet Kural'ın küfür ettiğini ve 'seni öldürürüm' dediğini de çok net şekilde duydum. Vurma sesleri de vardı. Bu yaklaşık 20 dakika sürdü. Sesler kesilince korktuk, kimseye haber vermedik." dedi.
Tanığın ifadesinin ardından söz alan Gençoğlu'nun avukatı Rezan Epözdemir, istinafın bozma kararının hukuka aykırı ve gerekçesiz olduğunu, tanığın ifadesinin kendi iddialarını doğruladığını belirterek, olay yerinde keşif yapılması talebinin fiili imkansızlıklar nedeniyle reddine karar verilmesini istedi.
Sanık Kural'ın avukatlarından Sibel Aydın, istinafın bozma kararının usul ve yasaya uygun olduğunu kaydederek, "Müvekkilin savunma hakkı, soruşturma ve kovuşturma aşamasında kullandırılmamıştır. Deliller toplanmamıştır. Biz soruşturma ve dava aşamasında defalarca keşif yapılması talebinde bulunduk. Zaten önceki aşamalarda adli bir yargılama yapılmamıştır. Olay yerinde, olay saatine uygun şekilde keşif yapılmasını istiyoruz. Tanığın aleyhe beyanlarını kabul etmiyoruz." diye konuştu.
Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, Ahmet Kural'ın "basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde "kasten yaralama", "tehdit" ve "hakaret" suçlarından 1 yıl 1 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Kural'ın avukatları tanık dinlemesi tamamlanmadan ve keşif yapılmadan verilen mütalaayı kabul etmediklerini belirtirken, Gençoğlu'nun avukatı, mütalaaya katıldıklarını söyledi.
Mahkeme, çağrılmasına rağmen duruşmaya katılmayan tanık Çağla Yılmaz hakkında zorla getirilme kararı çıkarılmasına hükmetti.
Keşif hususunun, son tanık Yılmaz dinlenildikten sonra değerlendirilmesine karar veren mahkeme, taraflara mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için süre vererek duruşmayı erteledi.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Ahmet Kural'ın ifadesine yer verilerek, Kural'ın olay günü tartışma sırasında "Git buradan seni öldürürüm. Dışarı çıkmayacaksın. Sen dayak istiyorsun. Bak şimdi neler oluyor." şeklinde sözlerle tehdit ve hakarette bulunduğu Sıla Gençoğlu'nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir mahiyette yaralanmasına neden olduğu kaydedilmişti.
Dosyada bulunan tüm CD kayıtlarına dair bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlatılan iddianamede, taraf avukatlarının sunduğu CD'lerdeki kayıtlar arasında 6 saniyelik fark bulunduğu, bunun dışında her iki görüntünün aynı olduğu ifade edilmişti.
İddianamede, sanık Kural'ın "hakaret, tehdit ve kasten yaralama" suçlarından 1 yıl 1 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
- Mahkeme ertelemeli hapis cezası verdi
İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi, 22 Nisan 2019'da davayı karara bağlamış, Ahmet Kural'ı, Sıla Gençoğlu'na karşı "hakaret, tehdit ve kasten yaralama" suçlarını işlediği iddiasıyla toplamda 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırmış, hapis cezalarının şartsız olarak ertelenmesine karar vermişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne (istinaf) ulaştırılmak üzere kararı veren İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'ne itiraz dilekçesi sunmuştu.
Oyuncu Ahmet Kural'a, verilen ve ertelenen 1 yıl 4 ay 20 günlük hapis cezasının, 11 ay 20 günlük kısmına itiraz edilmişti. Sanık Kural'a komşu olan tanığın beyanının mahkemeye sunulan özel bilirkişi raporuyla birlikte değerlendirilmeden hüküm kurulduğu ve Kural'ın "kasten yaralama" suçu dışında ikrar mahiyetinde beyanının bulunmadığı öne sürülen itiraz dilekçesinde "tehdit" ve "hakaret" suçlarından verilen 11 ay 20 günlük hapis cezası kararının kaldırılması talep edilmişti.
İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesince Sanık Ahmet Kural'a üç ayrı suçtan verilen 1 yıl 4 ay 20 günlük hapis cezasına ilişkin karar, Cumhuriyet Savcısının yanı sıra sanık Kural ve müşteki Gençoğlu'nun avukatları tarafından İstinaf Mahkemesine taşınmıştı.
- İstinaf yerel mahkemenin kararını bozdu
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesi kararında, henüz taraflar arasındaki olay alenileşmeden, müşteki Gençoğlu'nun, sanık Kural'ın evinden ayrılmadan önce tanık Hatice Zeynep Tunç'un cep telefonunda varlığı ve içeriği Cumhuriyet Savcılığınca tespit edilen gönderilmiş olan mesajlar dikkate alındığında, tanığın sanık Kural'ın evinden gelen sesleri duyduğunun sabit olduğu aktarılmıştı.
Tanığın ses duymuş olmasına rağmen söylenen sözleri, net bir şekilde anlaşılabilir düzeyde duyma imkanı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla olay yerinde keşif yapılması gerektiği belirtilen kararda, "hakaret ve tehdit" suçları yönünden mevcut delillerin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu ifade edilmişti.
Ayrıca sanık Kural'ın üzerine atılı "tehdit" suçunun kanunda öngörülen ceza miktarının 6 aydan 2 yıla, "hakaret" suçunun 3 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası, "kasten yaralama" suçunun da 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası olduğu aktarılan kararda, bu nedenle dosyanın "basit yargılama usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu vurgulanmıştı.
Kararda, bu nedenle istinaf başvurularının yerinde görülerek kurulan hükmün bozulmasına, dosyanın yeniden incelenmek ve hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmişti.
İFADELERİ KAN DONDURDU!
Mahkemede ifade veren Sıla, 'Olay günü sanığın ailesinin evinde güzel vakit geçirdik. Daha sonra Zekeriyaköy'deki evine gittik orada kurtulamadığım aynı soru geldi. Alkolün etkisiyle bir anda sinir krizi geçirdi. Takribi bir saat sürdü. Kendimi evden kurtarmaya çalıştım. Kötü bir hatıraydı. Küfür etti. Kül tablasını kaldırdı, 'seni öldürürüm gebertirim' dedi. Birkaç kez yere düştüm böbreklerime ve kulaklarıma vurdu. Tekmeledi böbreklerimi. Çıkmak istedim bahçe kapısından içeri sokuldum. Kafama vurdu.Yerlerde sürüklendim. Yaklaşık 1 saat sürdü. Dinlenip dayak yedim. Bir saat boyunca ara ara dayak yedim. İdrarımdan kan geldi.' şeklinde konuştu.
Ahmet Kural ifadesinde şunları söyledi:
"Sıla ile 2017 yılının mayıs ayında ilişkimiz başladı. Hayat görüşlerimizin farklı olması, bir kısım arkadaş çevremi tasvip etmemesi, arkadaşlarımı hor görmesi ve inançlarıma saygı duymamasından dolayı sekiz aylık ilişkimizi sonlandırdım. Ayrılmamızdan iki üç gün sonra medyadan Sıla’nın Okan Can Yantır ile fotoğraflarını gördüm. Bu durum beni ilgilendirmediği için açıklama yapmadım. Ancak kendisine değer verdiğim için bu durum beni üzdü.
"DÖRT AY SONRA ŞARKIYLA BARIŞTIK"
Dört ay sonra Sıla bana mesajlar attı. Aynı sorunların yaşanacağını bildiğim için dönmedim. Sıla teyzesini ve kuzenimi araya sokmaya çalıştı. Aracılar olmasına rağmen görüşmek istemedim. Sıla bana mesajla ‘Sana şarkı yaptım’ dedi. Telefonuma şarkıyı gönderdi. Mutlu oldum. İkinci bir şans vermem gerektiğini düşündüm ve mesajlaştık.
"YANTIR’I SORDUM, 'YOK' DEDİ"
İlk olarak geçen ağustosta evine gittim. Evine gittiğimde Sıla’ya Okan Can Yantır ile alakasının olup olmadığını, eğer varsa yeniden başlamamızın bizi yıpratacağını söyledim. O tarihte bana böyle bir şeyin kesinlikle olmadığını söyledi. Ben de değer verdiğim için yeniden başlamayı düşündüm. Bir buçuk aydır birlikteyiz.
"SORDUM, İTİRAF ETTİ"
O gün ben, anne ve babamın evine yemeğe gideceğimi Sıla’ya söyledim. Sıla da ablamla tanışmadığından gelmek istedi. Kabul ettim. O gün aile yemeği yedik ve alkol aldık. Sıla benden fazla almıştı, sendeliyordu. İkametten saat 23 gibi çıktık. Evimde mutfakta sohbete başladık. Konuyu bir önceki ayrılık durumuna getirdim. Çünkü her seferinde farklı cevaplar verdiği için inanmakta güçlük çekiyordum. Bana daha önce eski arkadaşı olduğunu söylemişti. Başka seferde, albüm kapağı için görüştüğünü söyledi. Yine bir keresinde ‘o bana asılıyor’ demişti. Bu nedenlerden ayrılık konusunu açtım. Sıla’ya ‘Anne ve babamın evinden geliyoruz. İlişkimiz güzel gidiyor. Aile kurmayı planlıyoruz. Benden çocuk sahibi olmak istiyorsun. Eğer böyle bir konu varsa, lütfen beni kırma, söyle’ dedim. Ben böyle söyleyince ‘Evet ben senin canın yansın istedim, birlikteydik’ dedi. Tartışma bunun üzerine başladı. Ben çok kötü oldum. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
"VURMADIM, O YERE DÜŞTÜ"
Sıla’dan evi hemen terk etmesini istedim. ‘En azından bir merhabamız kalsın’ dedim. O evden gitmek istemedi. Neden bu kadar yalan söylediğini, asla birlikte olamayacağımızı söyledim. Israrla evden gitmesini istedim fakat gitmedi. Ben kendi telefonumdan Sıla’nın şoförünü arayacakken, bileklerimi tuttu. Ellerimi çektim. Sıla yere düştü. Masadan kalkıp mutfak kapısına yöneldim. Sıla tişörtümün arkasından tutup mutfaktan çıkmamam için beni durdurmaya çalıştı. Kendimi kurtarmak için tişörtümü çektim, yine düştü. Salona gittim. Sıla arkamdan geldi. Karşılıklı bağrışma oldu. Sesimizi yükselttik fakat incitici bir söz söylemedim. Tehditte bulunmadım. İkimiz de alkollüydük. Birbirimizin kollarından tutup birbirimizi sarstığımız oldu. Birkaç kere yere düştük. Bu tartışma 15 dakika sürdü. Bir süre sonra sakinleştik. O mutfağa geçti, ben salonda kaldım. Sonra kapının açıldığını duydum. Sıla bağırarak, ‘Seni bitireceğim Ahmet Kural’ dedi.
"SILA BENİ YARALADI"
O günkü münakaşada zaten sakat olan belimde ağrı meydana geldi. İki gün evimde yattım. Kollarımda morluk oluştu. Sıla’nın eylemleri neticesinde dudağımın içi yaralandı. Fakat şikayet etmeyi düşünmediğim için sağlık raporu almadım.