Güncelleme Tarihi:
Onur Baştürk:
Ben şuna karşıyım: “Bir taraf çok ulvi bir duruş sergiledi, diğeri çok aptalca davrandı.” Bu kadar abartmayalım.
Duygular söz konusu olunca herkes saçmalayabilir. Saçmalamak hakkıdır da. Tek bir yorumum var: Ahmet Kural’ın içinde bir yara açılmış sanki. Öyle hissettim.
Cengiz Semercioğlu:
“Hiç âşık olmadım” lafından sonra Sıla, Ahmet’in adını duyduğunda ne dese hakkıdır yani. Ama o tam tersini yaptı, “Aramızda sorun yok, dostluğumuz baki” dedi. “Filmini izlemeye elbette giderim” dedi... Ahmet’i ezdikçe ezdi... Gördün mü şimdi ‘hiç âşık olmadığın’ kadının duruşunu... Bu ayrılık sürecinden Sıla usta, Ahmet çırak çıktı...
Ömür Gedik:
Sıla’nın duruşu gerçekten güzel, eyvallah ama ben burada Ahmet’in tarafında da olacağım. Çünkü onun gözlerinde duygusallığı, sevgiyi ve hatta aşkı gördüm.
Ahmet’in aşk adamı olmadığına asla inanmıyorum. Geçmişte çok sevdiğine, âşık olduğuna ve ileride de birilerini çok seveceğine adım gibi eminim.
Neyin şakası Ahmet
liseye mi gidiyoruz?
Ahmet Kural “Hiç âşık olmadım” açıklamasının ardından “Şaka yaptım” dedi. Sıla ise “Ahmet’le dostluğumuz baki” açıklamasını yaptı. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ömür Gedik: Ahmet’in bu şakasına sadece Sıla değil önceki sevgilileri de üzülmüştür. Ahmet “şakaydı” deyince hemcinslerim adına rahatladım.
Onur Baştürk: Ahmet yeni filmindeki egosantrik işadamı karakteri gibi davranmış röportajda. Şakaysa da komik değildi.
Cengiz Semercioğlu:
Özrü kabahatinden büyük denir ya Ahmet’inki tam o hesap... Önce hiç âşık olmadım diyerek Sıla’nın canını yakmaya kalktı. Yoğun eleştiriler gelince de “Şaka yaptım” dedi Ömür’e...
Neyin şakası Ahmet? Liseye mi gidiyoruz?
Konuşmasa daha dürüst davranmış olurdu
Hande Ataizi, eşi Benjamin Harvey’le boşanacağı dedikodularını yalanlayarak “Evliliğimizde sorun yok” demişti. Bu açıklamanın hemen ardından çiftin boşanmak üzere mahkemeye başvurduğu haberi geldi. Konsey, Ataizi’nin bu davranışını yorumlarken, magazin tarihinin unutulmaz kandırmacalarını da derledi...
Cengiz Semercioğlu: “Duymayan Kalmasın”ın özel haberiydi bu. O kadar emindik ki, doğruluğundan. Ama Hande “Boşanmıyoruz, evliliğimizde problem yok” dedi. Sadece bir emlak alımı sırasında avukatına “Boşanırsak bu ev kimin olur?” diye sorduğunu söyledi, biz de “Beyana inanıyoruz” dedik ısrar etmedik.
1 ay geçmeden boşanacağını kendi açıkladı...
Onur Baştürk:
Boşanma çok özel bir durum. Emin olmadığında, kendine saklamak istediğin şeyler olabilir. Bu yüzden konuyu tam netleştirmeden açıklamak istememiş olabilir Hande. Sevgilisi yanındayken “Hayır valla arkadaşız” diyen ünlüler çok daha az samimi geliyor bana. Ona gerek yok, doğruyu söyle gitsin...
Ömür Gedik:
Hande boşanma aşamasında olduğunu saklamak istemiş olabilir. Ama en azından “Her şey yolunda” demek yerine bu konuyla ilgili konuşmak istemediğini söyleseydi. Daha dürüst davranmış olurdu. Bir de neyi kimden saklıyoruz ki, gerçekler nasılsa bir gün ortaya çıkıyor.
MAGAZiN DÜNYASININ UNUTULMAZ KANDIRMACALARI
“Babam öldü, denizde kayboldum, hamileyim!” Magazin tarihinin unutulmaz kandırmaları top 3...
1- 56 yaşındayken bir anda 3 aylık hamile olduğunu söyleyen Kibariye şaşkınlık yaratmıştı. Uzmanlar “Yumurta mı dondurdu acaba” diye akıl yürütmeye çalışırken, Kibariye 3 yıldır menopozda olduğunu söyleyerek hamilelik lafının ağzından kaçtığını itiraf etmişti.
2- Gökhan Özen bir açılış için gittiği Kıbrıs’ta jet skiyle denize açılmıştı. 1 saat geçmesine rağmen geri gelmeyince helikopterlerle aranmıştı. Özen 13 saat sonra denizden geri döndüğünde, arkasında yeni albümünün afişleriyle röportaj vermişti.
3 -Ebru Gündeş, kendisi 4 yaşındayken evi terk eden ve alkol bağımlısı olan babasının öldüğünü söylemişti.
Bu haberlerden sonra babası Remzi Gündeş’in yaşadığı ortaya çıkmıştı.
Adriana’nın
23. olduğu listede
Tuba 17. olur mu
Dünyanın en güzel 100 kadını listesinde bizden Tuba Büyüküstün, Meryem Uzerli, Hazal Kaya, Fahriye Evcen ve Serenay Sarıkaya yer aldı. Bu liste erkekler için yapılsa ilk 100’e girecek Türk erkekleri kimler olur, Magazin Konseyi listeyle birlikte bu isimleri yorumluyor...
Cengiz Semercioğlu:
Kusura bakmayın da külliyen palavra bir liste... Adriana Lima’nın 23’üncü olduğu listede Tuba Büyüküstün 17’nci sırada. Olacak iş mi? Geçenlerde dünyanın en güzel 10 kadınını seçen bir başka listede Fahriye Evcen 7’nci sıradaydı. Güldürmeyin beni... Bizim oyuncuların fanları maşallah dünyada sosyal medyayı, anketleri en iyi takip edip oy yağdıran fanlar... Bu yüzden her listede Türk oyuncular yer alır. Şu sıralar erkek oylaması yapılsa Çağatay Ulusoy, Engin Akyürek, Tolga Sarıtaş, Boran Kuzum kesin zirveye oynar. Çünkü onların fanları çok aktif bu aralar...
Onur Baştürk: People dergisi filan yapsa anlarım ama önüne gelen her site böyle bir liste yapabilir. Çok büyütülecek bir şey gibi gelmedi bana. “Güzellik” üzerinden hazırlanan listeden çok oyuncularımızı oyunlarıyla değerlendirecek daha ciddi listelerde görmek dileğiyle...
Ömür Gedik:
Benim, hoşuma gitti bu liste. Evet, bizimkilerin oyunculuklarının da konuşulmasını isteriz ama o da olsun bu da olsun. Sonuçta istediğimiz kadar aksine inanmak isteyelim, dizi ve sinema sektöründe yakışıklılık da güzellik de önemli.
Böyle listelerde bizimkileri görmenin nesi kötü ki? People’ın listesinde de olsunlar, bunda da. Erkeklerde böyle bir liste olsa Kıvanç Tatlıtuğ, Çağatay Ulusoy, Kerem Bürsin, Ahmet Kural ve Boran Kuzum listede olurdu diye düşünüyorum.
Selda Bağcan kendini az bile övmüş
Selda Bağcan’ın kendini övdüğü röportajın videosunu izlemeyen kalmadı. İlk bakışta ego patlaması gibi duran bu videoyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Onur Baştürk:
Selda Bağcan sonradan durumu açıkladı “BBC Türkçe röportajı montajladığı için öyle durmuş sözlerim” diye. Ama doğruya doğru, kesilip biçilse bile insanın kendi sesine “benzersiz” demesi bir tuhaf.
Ömür Gedik: Selda Bağcan’ın röportajının kesilip biçilip kendisine bu tuzak videonun hazırlandığı o kadar belli ki. Ama ben yine de şunu diyeceğim: Az bile övmüş. O kadar özel bir ses ve o kadar özel bir sanatçı ki kendisi, röportajda dediklerinin fazlası var azı yok.
Cengiz Semercioğlu:
Dün Pazar Kelebek’te röportajımız vardı; “Manyak mıyım ben kendi kendimi böyle öveyim” dedi Selda Bağcan. Muhabirin soruları atılıp, sadece Selda Bağcan’ın yanıtları peş peşe eklenince böyle bir algı çıkmış ortaya. “Muhabirle diyaloğumuz yayınlansa böyle hissedilmeyecekti” dedi. Kaldı ki izin verin de bir parça övsün kendini. Kaç sanatçımız var Selda Bağcan gibi?
TRT yasağındaki mantık hatası
TRT yasaklı şarkıları açıkladı, ortalık karıştı. Sıla’dan Demet Akalın’a, Nazan Öncel’e kadar pek çok ünlü sanatçının şarkısına yasak geldi. Sizce doğru ve yerinde bir karar mı? Bundan sonra söz yazarları şarkı yaparken bu yasağı göz önünde bulundurur mu?
Cengiz Semercioğlu:
Olayda büyük bir mantık hatası var. Dizileri denetlediğimiz anlayışla şarkıları denetlemeye kalkıyoruz. O zaman içinde sigara, alkol, cinsellik geçen halk müziğinden sanat müziğine her şarkıyı yasaklamamız gerekir.
Dizilerde öpüşmek yasak ama şarkılar ‘öp öp doyamadım’ diyor, ne yapacağız? Şarkının sözüne, duygusuna, kelimelerine gem vuramazsınız. Yakın tarihimiz TRT’nin o ya da bu nedenle yasakladığı şarkılardan geçilmiyor, 20 yıl sonra yasaklara gülerken şarkıları söylemeye devam ediyoruz ama... 20 yıl sonra da bugünün yasaklarına güleceğiz.
Ömür Gedik: TRT’nin koyduğu yasak ancak haber olur ama şimdilik geniş kitleleri etkilemez. Bu yasak herkesin müzik dinlediği diğer mecralara taşınırsa, ki bunun da sinyalleri gelmiyor değil, işte o zaman olayın rengi iyice değişir. Şu anda bile sanatçılar kliplerine yayınlansın diye otosansür getirmiş durumda. Böyle giderse bu otosansür şarkı sözlerine de yayılır gibi geliyor bana.
Onur Baştürk: TRT’nin bazı şarkıları yasaklı hale getirmesi bu devirde hiçbir şeyi değiştirmez. Eskiden olsa neyse. Şu anda müzik dinlemek isteyen için o kadar çok alternatif var ki.
En başta YouTube. Ama RTÜK oralara da el atmayı düşünüyor ya, işte o zaman işler karışır, yasağı hissederiz.
Ünlüler de dağıtır
İrem Derici’den sonra Deniz Çakır da alkollü görüntülendi. Arkadaşları onu taksiye bindirip gönderdi ancak oyuncu bu kez de evinin kapısını bulamadı ve muhabirler ona evini gösterdi. Böyle görüntüler oyuncuların, şarkıcıların kariyerlerini nasıl etkiliyor? Konsey’in ünlülere bir önerisi var mı?
Ömür Gedik:
Nasıl ki alkollüyken araba kullanmak yasaksa, ünlülerin de sarhoşken, o halde kendilerini dışarı, kameraların önüne atması yasaklanmalı. Bu yasağı ya kendileri koyacak ya da menajerleri, bağlı bulundukları şirketler duruma el atacak. Yoksa böyle ceza puanı yemeye devam ederler. Puanlar birikirse ehliyetleri de ellerinden gidebilir zaman içinde! Bilmem anlatabiliyor muyum...
Cengiz Semercioğlu:
Bir kadının alkol alıp eğlenmesinde, bir parça dozu kaçırıyor olmasında hiçbir sıkıntı yok... Kimse “Vay nasıl yapar bunu” diyemez.
Belki çok mutlu eğleniyor, belki çok mutsuz alkol çarptı, size ne... Ama magazin bunları görüntüler, bunlar haber olur... Ünlülerin bu durumda yapması gereken tek şey derin bir sessizliğe bürünmek. Çünkü alkollüyken konuştukları her şey, dillerinin dolanıyor olması, ışıklar altında kontrolü kaybetmeleri her zaman daha olumsuz sonuçlar doğuruyor.
Onur Baştürk:
Her normal insan gibi ünlüler de içer, dağıtır, bence absürt bir durum yok. Sadece çok dağıttıysan o durumda kameraların seni beyaz ışıklarıyla çekmesini istemezsin tabii. Yapılacak tek şey, ayılmadan mekanı terk etmemek!
Kahve iç, bol bol su iç ya da bir şeyler atıştır. Bu kadarını da akıl etsin ünlüler, ne diyeyim yani...
Yoksa Çağatay Serenay’ı hâlâ seviyor mu
Onur Baştürk, Umut Evirgen’in doğum günü partisine katılan eski sevgililer Serenay Sarıkaya ve Çağatay Ulusoy’un göz göze bile gelmediğini yazdı ama daha geçen gün Ulusoy, Instagram’da Sarıkaya’nın bir fotoğrafını önce beğendi, sonra hemen beğeniyi geri aldı. Hem takipte olup hem karşılaşınca görmezlikten gelme durumunu yorumlayalım...
Cengiz Semercioğlu:
Daha sonra Çağatay Ulusoy cephesinden işin aslını öğrendik. Çağatay’ın Serenay’ı like’ladığı falan yokmuş. Serenay’ın sayfasına Çağatay adına konulan like’lar, photoshop’la yaratılmış mizansenler... İster troller deyin, ister Çağatay’la Serenay’ın yeniden birlikte olmasını isteyen takıntılı fanlar ve bütün medyayı yanıltabiliyor. Ama işin doğrusu bu, ortada like falan yok...
Ömür Gedik:
Mizansen iddiası da mizansen olabilir. İnsanlık hali.
Çağatay, Serenay’ı merak edip fotoğrafa bakmış, yanlışlıkla da beğenmiştir. Sonra bu ortaya çıkınca “Photoshop yaptılar, trollendim” demiştir. Partide uzak durmalarına gelince... Keşke bir merhaba diyecek halde olsalarmış. Bunda ne sakınca var gerçekten anlamıyorum.
Onur Baştürk:
Çağatay bence hâlâ seviyor Serenay’ı. Şöyle bir sevmek ama. Hani çok güzel bir aşk yaşamışsındır. Bitmiştir. Geriye dönüş yoktur. Ama o kişiden de nefret etmezsin.
Hayatında bir şekilde olsun istersin. Onunki de öyle bir şey sanırım. “Like kararsızlığı” bu yüzden! O gece mekanda göz göze gelmemeleri doğal. Etrafta bir sürü insan var ve herkesin gözü onlarda. Nitekim Serenay bir müddet sonra gitti, Çağatay ise eğlenmeye devam etti.