Sherlock Holmes’un dedektif kardeşi

Güncelleme Tarihi:

Sherlock Holmes’un dedektif kardeşi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2022 07:53

2020 yapımı “Enola Holmes”un merakla beklenen devam filmi “Enola Holmes 2” izleyiciyle buluştu. Yönetmen koltuğunda Harry Bradbeer’in oturduğu filmde Enola Holmes’u oynayan Millie Bobby Brown, filmin yapımcılığını da üstlendi. Dedektif olarak ilk resmî vakasını alan Enola’nın bir kızın kayboluşunun ardındaki gizemi çözmek için abisi Sherlock Holmes’la atıldığı macerayı analatan “Enola Holmes 2”yi yönetmen Harry Bradbeer ve oyuncular Millie Bobby Brown, Henry Cavill, Susan Wokoma ve Sharon Duncan-Brewster anlattı.

Haberin Devamı

Enola’yı serinin devam filminde neler bekliyor?

- Harry Bradbeer: Enola’yı bu kez farklı bir dünyaya götürmek istedim. İlk filmde bir aristokratın peşinden koşuyor, abisinin nerede olduğunu arıyordu. Bu kez onu bu güzel dünyadan alıp karanlığın içine atmak istedim. Ve çok daha karmaşık bir plan yaptık. İzleyiciye abisiyle nasıl beraber çalıştığını göstermek istedim.

Millie, filmin hem başrolünü hem de yapımcılığını üstleniyorsun... İkinci filmde sizi en çok heyecanlandıran ne oldu?

- Millie Bobby Brown: İlk filmin bitişi benim için inanılmaz derecede üzücüydü. Çünkü insanların Enola hakkında öğrenmesi gereken çok şey olduğunu biliyordum. Anlatacak daha çok hikâye varmış gibi hissediyordum. Bu nedenle ikinci filmin çekileceğini öğrenince çok mutlu oldum.

Haberin Devamı

Sherlock Holmes’un dedektif kardeşi

ROLLER TERSİNE DÖNÜYOR

Henry, yeni filmde senaristlerin karakteriniz Sherlock Holmes için yazdıkları sizi şaşırtıp heyecanlandırdı mı?

- Henry Cavill: Kesinlikle evet! Sanırım en sevdiğim parçası rolün tersine çevrilmesiydi. İlk filmde Sherlock, Enola’ya karar verme sürecinde destek oluyordu. Bu filmde ise Enola zaten kanatlarını fazlasıyla açmış durumda ve Sherlock’a yardım ediyor, ona yol gösteriyor. Tüm bunların içinde en sevdiğim kısım da buydu, büyük bir rol değişimi olması...

Birbirinizle rakip olduğunuz sahnelerde mi, yoksa birlikte hareket ettiğiniz sahnelerde mi daha çok keyif aldınız?

- Millie Bobby Brown: Amacımız her zaman birbirimizle mücadele etmekti. Sonra Harry gelip, “Siz aynı kandansınız. Birbirinize karşı iyi olun” dedi. (Gülüyor) Ve sonra aslında iş birliği yapmamız gerektiğini öğrendik çünkü zihinlerimiz birlikte daha iyi çalışıyor.

Sherlock Holmes’un dedektif kardeşi

KILIK DEĞİŞTİRME USTASI

Sharon, mükemmel bir performanstı... Neler söylemek istersin?

Haberin Devamı

- Sharon Duncan-Brewster: Çok eğlenceliydi... Çünkü filmde sürekli kılık değiştiren birini oynuyorum. Rol içinde rol... Gelecekte ne olur bilmiyoruz ama bu rolün devamı gelirse, artık izleyiciler de Mori Arty’nin kim olduğunu bildiğine göre, daha çok eğlenebiliriz.

Karakterinizi senaryoda okuduğunuzda ne düşünmüştünüz?

- Sharon Duncan-Brewster: Evde senaryoya baktığımda bu karakterin benim için bir meydan okuma olduğunu düşündüm. Mori Arty, kılık değiştirme ustası. Karakter için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım.

Sherlock Holmes’un dedektif kardeşi

Daha fazla macera olacak

Filmde gerçek hayattaki olaylardan da bahsediliyor. 1888 yılında Londra’daki fabrikadaki kibritçi kızların yaptığı grev mesela... Tematik bir fikirle başlayıp sonra tarihe mi bakıyorsunuz yoksa tam tersi mi oluyor?

Haberin Devamı

- Harry Bradbeer: Hikâyeyi yaklaşık üç veya dört ayda geliştirdik. Size onun ilk versiyonunu sunduk. Kibritçi Kız Fabrikası grevi bizim için kesinlikle güçlü bir temaydı. Biz de ikinci filmimizde Enola’nın artık kendi ayakları üzerinde durduğunu göstermek istiyorduk. Bu nedenle greve de yer verdik. Enola da yenilik yapan ve grevi başlatan bir kadın...

Sherlock Holmes’un dedektif kardeşi

Üçüncü filmde izleyiciyi neler bekliyor?

- Harry BradbeerSöylemesi zor. Enola, daha olgun ve daha akıllı olacak... Belki de daha karmaşık bir duygusal hayatı olacak... Ve kesinlikle daha fazla macera olacak... Daha fazla detay veremem.

Gerçekten iyi bir dövüşçüyüm

Haberin Devamı

Filmdeki aksiyon sahneleri mi yoksa dans sahneleri mi sizi daha çok zorladı?

- Millie Bobby Brown: Dans öğretmenlerimizle pek yakın değildim. Dövüşmeyi seviyorum, kendimi o sahnelerde görmeyi çok sevdim. Susie de dövüşmeyi seviyor. Yani, bütün gün dövüşebilmek gerçekten heyecan verici. Ama dans, hayır. Harry’ye “Lütfen, yeter” dediğimi hatırlıyorum. Çünkü gerçekten zordu hem dans edip hem de karşındakinden bilgi almaya çalışmak. Hepsini aynı anda düşünmek çok fazlaydı.

Susie, Millie Bobby Brown gibi siz de aksiyon sahnelerinden hoşlandınız mı?

- Susie Wokoma: Evet, sevdim. Ben gerçekten iyi bir dövüşçüyüm. Bu biraz ukalalık gibi gelebilir ama iyi olduğumu düşünüyorum. İyiyim, değil mi? (Gülüyor) Tony adında kocaman bir adamı topuklularla dövdüm. Beyoncé modundaydım, bu yüzden kendime bile inanamıyordum. Sonra herkes durdu ve sonra Tony “İyiyim, iyiyim, iyiyim” dedi. Beş saniye sonra Tony’den kan geldi. Kendi kendimi sakinleştirmeye çalışırken “O iyi. O büyük bir delikanlı. Bir şey olmayacak” diye söylenip durdum.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!