Güncelleme Tarihi:
Herhalde Acun ve Şeyma’nın, kısaca “Şeymacun”un ani boşanma haberiyle beraber pazartesi günü dedikodu rekoru kırıldı!
“Şu yüzdenmiş”, “Böyle olmuş” iddiaları, geyikleri havada uçuşurken konuya karıştırılan üçüncü şahıslar da yıldırım hızıyla açıklamalar yapınca ülkenin dört bir tarafındaki WhatsApp grupları yazışmaktan helak oldu, kelimeler yoruldu. Peki ama gerçekten Şeyma ve Acun neden ayrıldı?
Tüm bünyeler illa bir üçüncü şahıs, illa “başka bir aşk kaçamağı” arıyor.
Çünkü haliyle böylesi daha heyecanlı, daha pembe dizi, daha entrika, daha lunapark ve çarpışan otomobiller.
Vardır ya da yoktur onu bilemem, “var mısın yok musun” hesabı bir ikilem
bu da.
Ama dışarıdan görünen köy şuydu, bir tek onu bilirim:
Şeyma kendi yörüngesinde ahenk içinde dönmeye başlayan, yüksek enerjisinden dolayı ışık hızıyla kainat kainat dolaşan apayrı bir gezegen olup çıkmıştı son iki yılda.
Büyümüştü, özgüveni yedi kat göğe ermişti, “Var mısın Yok musun” zamanında başladığı nokta A ise artık Z’yi filan da geçmişti.
Bana kalırsa Acun bu hızlı gelişimi, dönüşümü her zaman sevdi, destekledi, gülümseyerek uzaktan izledi ama esas gönlünü düşürdüğü kadın filmin en başında tanıştığı kendi halinde, hayat deneyimi henüz sıfır kilometre Şeyma’ydı.
Esas unutamadığı oydu.
“Burning Man”deki milyon takipçili Şeyma pek değil.
İlişkilerde hep olur ya, bir taraf diğerine “Sen çok değiştin” der, “İlk baştaki gibi değilsin.”
Sonra da “dünyalar, zevkler ayrı” denmeye başlanır ve dünyalar gerçekten ayrılmaya başlar.
Burada da öyle bir döngü var sanki.
O döngünün sonunda da kaçınılmaz son.