Güncelleme Tarihi:
Cengiz Semercioğlu: Müthiş röportajdı, eline sağlık Onur... Ama bunları konuşuyorsan, çıkıp tüm samimiyetinle soruları yanıtlıyorsan, gelecek eleştirilere ve yorumları da aynı samimiyetle kabul etmen gerekiyor. Ahmet’in yazdığı yorumda hiçbir şey yoktu, iğneleme vardı, eğlenme vardı ama bırakın o kadarı da olsun. Şeyma hiç takılmasa bu kadar büyümezdi bile olay.
Bu yazın düğünü
Fahriye Evcen ve Burak Özçivit, geçen perşembe nikâh masasına oturdu. Sait Halim Paşa Yalısı’nda yapılan düğünde Evcen, üç farklı gelinlik giydi. Nikâh töreni esnasında giydiği gelinliği, geçen yıl evlenen Neslihan Atagül’ün gelinliğine benzetildi. Çiftin Neslihan Atagül ve Kadir Doğulu’nun düğününden esinlendikleri yönündeki iddialar da magazinin gündemindeydi. Magazin Konseyi, yazın düğününü değerlendirdi...
Ömür Gedik: İki güzel insan yan yana şahane görünüyorlardı. Hem kadın hem erkek tarafının göz kamaştırdığı düğünlerden biriydi. Davetliler adına TEMA vakfına fidan bağışında bulunmalarına da ayrıca bayıldım. Ömür boyu mutlu olsunlar.
Melike Karakartal: Harika bir yaz düğünüydü, mutluluklar dilerim çifte. Neslihan Atagül ve Kadir Doğulu’nun düğünüyle karşılaştırma meselesiyle tercih edilen gelinlik ve smokinlerin birbirine olan benzerliği konusunu ise biraz zorlama buldum. Boğaz kıyısında mekan seçimi, beyaz ve vücudu saran gelinlik, smokin, Maldivler’de balayı... “Düğün dünyası” böyle bir şey, benzer konseptle yapılan düğünlere uzaktan baktığımızda hepsi birbirinin kopyası gibi zaten, farklılıklar detaylarda ortaya çıkıyor. Üç farklı gelinlik ve iki farklı smokin giymek mantıksız değil, bir defa, bu sıcakta akıllıca bir seçim. Düğünün farklı anlarını farklı kıyafetlerle eşleştirmişler, bu da güzel bir ayrıntı.
Onur Baştürk: Fahriye ve Burak’ın düğünde durmadan kostüm değiştirmelerini biraz manasız buldum. İlk dansları ise çok robotikti, duygu yoktu, dizi sahnesi gibiydi.
Cengiz Semercioğlu: Zorlarsak her gelinlik her gelinliğe benzer. Beyaz renkte ve dantelden yapılıyor sonuçta. Ama bu tarz gelinliğin Neslihan Atagül’e daha çok yakıştığını söylemeliyim.
Murat ile Aslı yeniden!
Mayıs ayında ayrılan Murat Boz ve Aslı Enver barıştı. Fahriye Evcen ve Burak Özçivit’in düğün törenine beraber katılan çiftin, Yeniköy’deki evlerinde de yeniden birlikte yaşamaya başladıkları ortaya çıktı. Acaba Boz, Enver’i nasıl ikna etti?
Melike Karakartal: Düğün günü paylaştıkları fotoğraf “İyiyiz, her şey yolunda” mesajı veriyor. Farklı anlayışlara sahip insanların bir arada olması zor ama birbirlerine duydukları kuvvetli sevgi işleri başkalaştırıyor demek ki. Birbirlerini seven ve iyi anlayan çiftlerin farklılıkları güzeldir aslında, besleyici faktör olur ilişkide. Mutlu olsunlar!
Cengiz Semercioğlu: Hani önceden ayrılmışlardı, hani meşhur parti gecesinden önce bitmişti ilişkileri? İkisi de bu yönde açıklamalar yaptı. Ya o zaman söyledikleri yalan ya da şimdi söyledikleri. Demek ki ortada tamamen bitmiş bir ilişki yoktu, demek ki buna rağmen Murat Boz parti gecesini yaşadı ve ihanet etti. Görünen o ki Aslı affetti ve bu ilişki devam ediyor.
Ömür Gedik: Cengiz, ben tam tersini düşünüyorum. Demek ki kaçamak olayı gerçekten ayrı oldukları dönemde yaşanmış. Ve hatta Eser’in evindeki gecede bir şey olmamış bile olabilir. Aksi halde Aslı ikna olmazdı gibime geliyor. Göz göre göre ihaneti kim kabul eder ki!
Onur Baştürk: Villadaki olay yüzünden ayrıldıklarını zaten düşünmüyordum. Başka fikir ayrılıkları vardı. Birbirlerini gerçekten seviyorlar ki barışmışlar.
Off Yılmaz Morgül ya!
Yılmaz Morgül, çıkaracağı pop müzik albümü için Zeynel Abidin Ağgül’ün objektifinin karşısına geçti. Dövme baskılı bir tişört giyen Morgül’ün imajını beğendiniz mi?
Onur Baştürk: Yılmaz Morgül bir karikatür gibi geliyor bana. Bir yandan eğlenceli bir yandan da konuşulmak adına fazla oynuyor kendiyle. Bu imaj da öyle, eğlenceli gelmedi.
Cengiz Semercioğlu: Off Yılmaz Morgül off ya... Müzik birikimi, sesi bu kadar iyi olan bir sanatçının alengirli gözlüklerden, dövme kıyafetinden medet ummasına üzülüyorum. “Survivor”a bile katılmamalıydı. Bunların hepsi geçici gündem yaratır ama hiçbiri kariyere kalıcı bir katkı sağlamaz.
Ömür Gedik: PR çalışması olarak beğendim ve başarılı buldum. Konuşuldu mu konuşuldu. Albüm çıktığını öğrendik mi öğrendik. Ama görüntü ortada, pek beğenilecek bir tarafı yok.
Melike Karakartal: Sırf “konuşulmak için” yapıldığı fazlasıyla belli olan bir imaj çalışması, başka bir şey söylüyor aslında. Yılmaz Morgül neden kendisine güvenmiyor? Cengiz’e katılıyorum, tüm bu abartılı hallerden, tavır ve beyanlardan çekip alsak Yılmaz Morgül’ü, o geride kalan “Sade Yılmaz Morgül”ün aslında hiçbir süse ihtiyacı olmadığını görürdük.
Selülit radarının son kurbanı
Bu yazın “selülit radarı”na İrem Derici yakalandı. Her yazın olmazsa olmazı selülit haberlerinin sizce haber değeri var mı? Konsey tartışıyor...
Ömür Gedik: İrem Derici zaten magazincilere “Zayıfladım ama selülitlerim var” demişti. Yani bence bir yakalanma söz konusu değil. Yine de selülitler genel anlamda tabii ki haber.
Melike Karakartal: Kadında selülit, fazla kilo, sarkma, yaşlanma; erkekte “meme”, göbek olunca haberi illa yapılıyor. Gerçek insanlar 25’inde sabitlenmiş Barbie ve Ken gibi görünmüyor, artık bununla barışsak iyi olacak.
Barbie ve Ken’in üreticisi bile gerçek insanlara benzeyen bebekler üretiyor artık!
Bu haberlerin kimseye faydası yok, kötücül buluyorum.
Onur Baştürk: Bence selülitin artık haber değeri yok. Ama inatla sürdürülen bir medya geleneği. Bir kadını bu şekilde haber yapmak çok çirkin.
Cengiz Semercioğlu: Bence bu konulara ünlülerin çok takılmaması gerekiyor. Sonuçta selülitin varsa ve çekilmişse yapacak bir şey yok. Kendisi de selülitim var açıklaması yapmıştı zaten.
ÜNLÜLERİN MAGAZİNLE BİTMEYEN KAVGASI
1- Umut Evirgen-Tuba Büyüküstün (2017)
Gizli Kalsın’da görüntülendikten sonra Umut Evirgen’in adamları silah zoruyla gazetecinin fotoğraf makinesini gasp etti. Umut Evirgen tutuklanarak, cezaevinde kondu.
Onur Baştürk: Çok hatalı davrandı Umut. Keşke o ya da Tuba Büyüküstün olayın büyümesini engelleseydi. Gazeteciyi takip etmek, makinesine el koymak, silah göstermek; bunlar hiç hoş şeyler değil.
Ömür Gedik: Ben nasıl bir ülkede yaşadığımıza şaşmaya başladım. Bir yanda küçük bir kızın kafasına tuğlayla vuruluyor, bir yanda araba arkasına köpek bağlanıp sürükleniyor, diğer yanda gazeteci gasp ediliyor. Umut Evirgen’i tutuklayan yargı keşke küçük kıza tuğlayla saldıran ve köpeğe işkence eden adamı da tutuklasaydı.
Melike Karakartal: Neresinden tutsam aklıma sadece bir kelime geliyor: İlkel. Hayatta istemediği durumlarla karşı karşıya kalan herkes silahla adam mı kovalasın? Tuba Büyüküstün gibi hanımefendiliğiyle bilinen bir oyuncunun böyle bir konuyla anılıyor olması ayrıca talihsiz ve şaşırtıcı.
Cengiz Semercioğlu: Magazin tarihinde ilk kez oluyor, bir muhabire saldıranlar hemen tutuklanarak cezaevine konuyor. Kabak Umut’un başına patladı. Ben yine de üzüldüm Umut’a, isteyeceği bir durum değil bu sonuçta...
2- Hande Ataizi: şemsiye vakası (2009)
Sevgilisiyle gittiği bar çıkışında fotoğraflarını çeken gazetecilere elindeki şemsiyeyle saldırması magazin tarihinin unutulmazları arasına girdi.
3- Levent Kırca: kafama böcek koydular (2009)
Sevgilisi Aslı Çetiner’le ilk kez görüntülenmesi üzerine gazetecilere saldırdı. Daha sonra “Beni sinirlendirmek için muhabir kafama böcek koydu” dedi.
4- Kaan Urgancıoğlu: sprey boya (2013)
Bodrum’da bar çıkışı kendisini görüntüleyen muhabirlere sprey boya sıkarak en farklı saldırı silahlarından birini kullandı.
Melike Karakartal: Şöhretli isimler, magazin haberlerine konu edilmelerini “Kariyerlerinde başarılı olan insanların haberleri yapılmaya değer bulunur” olarak okusalar aslında, bir aydınlanma yaşayacaklar ama o güne kadar bu tip saygısızca yaklaşımları hep göreceğiz... “Yaratıcı” diyemeyeceğimiz bir tepkiydi bu...
5- Arda Turan: Uçakta arbede (2017)
Spor yazarı Bilal Meşe’nin boğazını sıkıp, hakaretler ederek milli takım kariyerini noktalayan kavgayı yaptı.
6- Timuçin Esen: Gazetecilerle kavga etti (2009)
Yanındaki arkadaşlarıyla gazetecilere saldırdı, yaka paça gözaltına alınarak magazinin en şiddetli kavgalarından birine imza attı.
7- Nejat İşler: muhabire kafa (2009)
En hızlı dönemlerinde gazetecilerle sık sık kavga eden Nejat İşler, Berrak Tüzünataç’ı soran gazeteciye kafa atarak tarihe geçti.
Melike Karakartal: O dönem magazin muhabirleriyle karşılıklı birbirlerinin sabrını sınadılar, başka türlü de gelişirdi olaylar aslında ama demek ki bir kez kimya tutmayınca tutmuyor...
8- Ozan Güven: zor sakinleşti (2011)
Yosun Güreli’yle ilişkisini soran gazetecilere ağza alınmayacak küfürler ederek saldırdı, zor sakinleştirildi.
Cengiz Semercioğlu: Ozan Güven’i o günden sonra hiç bu kadar sinirli görmedik. Önce de görmemiştik. Galiba her ünlünün bir kez basılan bam teli var.
9- Erkan Can: Silahım nerede (2016)
Cihangir’de görüntü alan kameramanlara, “Silahım nerede hepsini vuracağım” diyerek saldırdı. Sonra özür diledi.
10- Okan Bayülgen: (2011)
Kuruçeşme’de benzincide kızının fotoğrafını çekmek isteyen gazetecilere saldırdı.
Onur Baştürk: Tipik Okan Bayülgen. Tersine geldiniz mi kaçış yok, illa bir şey söyleyecek. Ama normalde tatlı da davranır aslında.
Muhabire saldırdık, çünkü “terör” var!
Tuba Büyüküstün’ün sevgilisi Umut Evirgen’in Hürriyet muhabiri İsmail Bayrak’a saldıran korumaları, “Son dönemde terör saldırıları olduğu için şüphelendik ve takip ettik” şeklinde ifade verdi.
Onur Baştürk: Korumaların ifadesi talihsiz olmuş. Her şeyde olduğu gibi “terör gerekçesine” sığınmak en kolay savunma artık.
Ömür Gedik: Yaptıklarının tutulur tarafı yok, mecburen terör bahanesine sığınmışalar. Fotoğraf makinesini silah sandıklarına inanmalarını mı bekliyorlar? Hadi diyelim terör saldırısı sanıp takip ettiler. Gazeteciyi karşılarında görünce saldırmak ne oluyor?
Melike Karakartal: Geçen Twitter’da okudum, bir yolcu klimayı açmadığı için dolmuş şoförünü terörist olmakla suçlamış. Meğer klima bozukmuş. Korumaların savunmasının absürtlüğü de bu seviyede.
Cengiz Semercioğlu: Madem yaptınız bir hata bari ya savunun ya da çıkıp “Hata yaptık özür diliyoruz” deyin. Elinde makinesi olan gazeteciyle teröristi ayırt edemiyorsan korumalık görevini yapma zaten… Özrü kabahatinden büyük derler böylesine…
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR