Güncelleme Tarihi:
◊ Yeni filminiz hayırlı olsun. Yazdınız, yönettiniz ve oynadınız. Nereden çıktı bu fikir?
- Ben bu senaryoyu 1.5 sene önce yazmıştım ama biliyorsunuz bazı şeyler, hele de sanat, zamanla olgunlaşır. Ancak bu sene filmi yapmayı kafaya koydum ve gerekli girişimlerde bulundum. Tabii ki bu uzun bir zaman dilimi demekti. Film çekmek kolay iş değil. Tek başına altından kalkamazsınız. O yüzden İzmirli işadamı arkadaşım Serkan Puşari ile beraber yaptık filmi. Ortak yapımcım oldu sağ olsun. Dolayısıyla onun da büyük katkısıyla filmi tamamlayabildik.
◊ Filmin hikayesi nedir?
- Hikayenin tamamı bir gün içinde geçiyor. Bir cinayetin peşine düşüyor kahramanımız Murat. Bir cinayetin izlerini sürerken hiç ummadığı bir dünyaya giriyor. Ana karakter Fırtına Murat, ele avuca sığmayan, kendine göre kuralları olan bir başkomiser. Filmin hikayesi ile Murat’ın karakteri birbirine çok yakıştı. İnşallah izleyenler de beğenir.
◊ Vizyon tarihi belli mi?
- Değil. Daha montaj aşamasındayım. Filmi bir bitireyim, şöyle arkama yaslanıp bir izleyeyim. Şu an benim için önemli olan bu.
◊ Benim de bir filmim olsun diye çekmediniz yani...
- Hayır. İnsanları bambaşka bir dünyaya sokmak istedim. Yapabildiğim kadarıyla... Bu benim ilk filmim, bütün güzellikleri ve günahlarıyla... Ama çok iyi bir şey olduğuna, iyi bir iş yaptığıma inanıyorum. Kafamdakilerin tamamını yansıttım. Sonrası seyircinin takdirine kalmış artık.
◊ Nereden çıktı peki bu polisiye hikaye?
- Halk aksiyonu ve polisiye işleri bana çok yakıştırıyor. Seyircime sadece aksiyon oyuncusu olmadığımı birçok farklı işle gösterdim. Fakat yine de aksiyon yapmamı tercih ediyorlar. Aksiyon filmi yapmamın sebebi de bu aslında.
BİR KOMEDİ FİLMİM DE OLACAK, HİKAYESİ HAZIR
◊ Oyuncu kadrosunu nasıl oluşturdunuz?
- Filmimdeki karakterler için öyle haftalarca araştırma yapmadım. Baktım, gördüm ve “tamam” dedim. Çekerken de gördüm ki gerçekten nokta atışı yapmışız. Her oyuncu arkadaşım karakterine cuk oturdu. Mesela Cem Kılıç... Çok değişik bir karakteri oynadı. Burada dizilerdekinden çok farklı bir Cem izleyeceğiz. Sonra Ayça Denker bize eşlik etti. Ayça, eşim Sema’nın kızı. Bir kenara yazın, eminim önümüzdeki yılların büyük starlarından biri olacak. Onu ilk defa ben oynattım ve bundan gurur duyuyorum. Sektöre büyük kazanım olacak diye düşünüyorum. Onun dışında Umut Özkan, Murat Aydın, Esra Erol’un kız kardeşi Eda Erol, Gamze Dar var.
◊ Peki siz bu musunuz? Yani polisiye ruh halinde misiniz? Komedi ya da dram yazmaz mısınız?
- Tabii ki yazarım. Ben, Berlin’de konservatuvar ve yüksek sanatlar akademisini bitirdim. Okulda bana devamlı komedi oynatırlardı. Konservatuvardan sonra girdiğim devlet tiyatrosunda da hep komedi oynadım. “Drama da oynayabilirim” derdim ama bir gün aksiyonda oynayacağım aklıma gelmezdi. Bu maceram Türkiye’de başladı. “Sağır Oda” ile izleyici beni çok sevdi.
◊ Memnun musunuz bu geçişten?
- Seyirci seni nasıl kabul ettiyse, onu devam ettirmen gerekiyor. Gerçi ben bunu kırmaya çalıştım. Bunun en güzel örneklerinden biri “Diğer Yarım” dizisidir. Ama genelde dediğim gibi televizyon izleyicisi beni ağır abi, sert adam olarak seviyor. Yıllar geçtikçe şunu da düşündüm: Seyircinin bu algısını illa kırmak zorunda mıyız? Emin değilim bundan. Benim bir komedi filmim de olacak. Hikayesi bile hazır.
◊ Sırada komedi var yani...
- Ama öncelikle Fırtına Murat’ın devamını yapmak, onu seriye bağlamak istiyorum.
500 BİN KİŞİ İZLERSE BANA MOTİVASYON OLUR
◊ Gişe beklentiniz var mı?
- İlk işim ve tabii ki isterim milyon kişi izlesin ama gerçekler var, istatistikler var. Bu filmi 10 bin kişi de izleyebilir, 500 bin kişi de izleyebilir. Tahmin edemiyorum.
◊ Kaç kişinin izlediğinden çok “Orhan iyi iş çıkarmış” denmesiyle ilgilisiniz sanki...
- Ben işime çok inanıyorum. Ama gişede bu inancımın karşılığını almayabilirim. Tabii ki filmimin çok izlenmesini istiyorum. 10 milyon kişi izlesin de çok para kazanayım, diğer sinema filmlerimi de yapabileyim. Çünkü ben sinemaya âşığım. Dolayısıyla şunu söyleyeyim: En az 500-600 bin kişi izlesin, görsün filmimi. Bu çok iyi bir rakamdır. Devamını getirmek için de motivasyon olur. Olmasa da pes etmeyeceğim gerçi...
SiNEMADA YAVAŞ YAVAŞ DÜNYA STANDARDINI YAKALIYORUZ
◊ Sinema sektöründe son dönemlerde en başarılı bulduğunuz yapım hangisi?
- Çok güzel şeyler yapılıyor bizde. Yavaş yavaş dünya standardını yakalıyoruz. Ben Almanya’da çalıştım, hâlâ çalışıyorum. Onlara kıyasla biz çok zengin, yetenekli ve becerikliyiz. Dizilerimiz de yurtdışında çok ses getiriyor ve izleniyor. Dolayısıyla gurur duyuyorum bu sektörde olmaktan. Daha da iyi işler yapacağımızdan eminim.
TÜRKiYE’DE YAŞADIĞIMI KiMSE BiLMiYOR
◊ En son “Diriliş Ertuğrul”da rol almıştınız. Orada da çok başarılı bir performans sergilemiştiniz.
- Çok teşekkür ederim. Ben “Diriliş Ertuğrul”a aslında 3 bölüm için konuk oyuncu olarak girmiştim.
Mehmet Bozdağ sağ olsun teveccüh etti. “Seninle çalışmak istiyorum” dedi ve el sıkıştık. 3 bölüm, 11 bölüm oldu. Çok sevildi karakter.
Oynadığım karakter bir tat, bir renk olarak girdi diziye ama bu kadar sevileceğini ben de tahmin etmiyordum. Mehmet ile mutlaka başka işler olacaktır. En azından o benim Türkiye’de yaşadığımı biliyor.
◊ O ne demek?
- İnsanlar beni yurtdışında biliyorlar. Evet yurtdışındaydım çünkü orada üç sinema filmi çektim. Tiyatro oyunum vardı. Onları hallettim. Bir süre orada olmam gerekiyordu. Dolayısıyla karım ve oğlumu da yanıma aldım, Almanya’ya götürdüm. Oğlum Aras’ın biraz Almanca öğrenmesi için de iyi oldu bu. Ama tekrar döndük, İstanbul’dayız artık.
◊ Buradan da duyurulur.
- Duyurulur yani (Gülüyor). “Sen Almanya’da değil miydin? Seni düşündük” falan diyorlar. Oysa bir arasalar, “Neredesin?” deseler. Türkiye’deyim yani.
Cennet ülkemde yaşamaya devam ediyorum.
◊ Yeni sezonda bir dizi projesinde yer alacak mısınız?
- Henüz net bir şey yok. Sezonun açılmasına daha var.
Cast’lar yeni yeni yapılıyor. Mutlaka bir şey olacaktır.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR