Serenay Sarıkaya: Müziğe oyunculuk kadar tutkum yok

◊ En son 6 yıl önce konuşmuştuk. Kariyerinizde çok hızlı bir yol aldınız. Önce bu marka işbirliğinden başlayalım. Nasıl bir teklifle geldiler size?
- Bayağı iddialı bir teklifle geldiler. Aslında güzel de bir hikayesi var. Head&Shoulders ile ilgili herkes gibi benim de birtakım algılarım vardı. Daha erkeksi bir marka olduğuna dair mesela. Bana “Ürünümüzü kullan ve teklifimizi öyle değerlerdir” dediler. Böyle yaklaşılınca bir bildikleri var diye düşündüm, nitekim dünyada bir numaralı markaymış. İlk kadın temsilcisi olduğum için çok mutluyum. Güzel bir yola çıktık birlikte. Bu işbirliği kapsamında güzel işler de yapacağız. Üniversitelere gideceğiz, bu da beni heyecanlandırıyor. Serenayca bir şeyler katabileceğimi düşünüyorum.
◊ Bu tür işbirlikleri, sevenlerinizi yönlendirdiği için bir sorumluluk da barındırıyor kendi içinde. Kendi deneyiminizi nasıl paylaşırsınız?
- Meslek hayatımda seçimlerimi öylesine yapmamaya gayret ettim. Karşılıklı bir güven duygusu oluşunca, sahiplenip benimseyip savunabileceğim bir hale gelince dahil olmayı tercih edenlerdenim. Bir memnuniyetsizlik olsa, böyle bir yola çıkmam mümkün olmazdı. Duruşlarını da çok seviyorum. Kendilerine “özgüven sponsoru” diyorlar. Beni takip edenlere de aşılamak istediğim şey özgüvenli olmak, kendin olmak, kendini sevmek. Bu başlıklar altında bir iş yapabildiğimiz için çok mutluyum.
◊ Birlikte kaç film hazırlayacaksınız?
- Head&Shoulders’la yepyeni, heyecan verici bir yola çıktık. İlk reklam filmimiz yayınlandı, devamı da ilerleyen dönemlerde gelecek...

TÜRKİYE’Yİ ÇOK SEVİYORUM BIRAKIP GİTMEM
KOLAY OLMAZ
◊ 2014’ten bu yana saçlarınızın 6 kat değerlendiğini okumuştum. “Bacaklarını sigortalattı” haberleri benzeri “Saçlarını sigortalattı” haberleri gelir mi bize? Var mı bakımı için yaptığınız özel bir şeyler?
- Özel bir çabam yok ama rengiyle hiç oynamadım. Doğal rengi. Genel olarak iyi bakmaya çalışıyorum. Seviyorum saçlarımı. Sadece saçıma değil oyuncu olarak vücuduma da, cildime de iyi bakıyorum. Hepsi bir bütün ve sahip olduğum şeye iyi bakmam gerektiğini düşünüyorum.
◊ Sadece dışa değil içinize de yöneliyorsunuz. Geçen yıl üç ay boyunca Los Angeles’taydınız... Kendinize zaman ayırıyorsunuz...
- Evet, Los Angeles’ta 2,5-3 ay yaşama fırsatım oldu. Dil kurslarına gittim, oyunculuğa dair birkaç ders aldım. Tabii ki gelişim hiçbir zaman bitmiyor. Düşünsene o kadar çok emsalin var ki, güzel kadın ve güzel erkek o kadar fazla ki, kalıcılığı sağlamak için sürekli gelişme halinde olmanız gerekiyor.
◊ Bu durum bir baskı unsuru mu?
- Baskı gibi görmüyorum. İnsanın var oluşunda gelişimin olduğunu düşünüyorum. Hayata bir geliş amacımız varsa, o yerinde saymak için olmamalı. Olabildiğince kendime bir şeyler katmaya, cebime yeni şeyler koymaya çalışıyorum. O zaman hayat daha kolaylaşıyor bence.
◊ Los Angeles’tan dönmezsiniz diye düşünüyorduk, döndünüz. Orada yeni projeler peşine düşersiniz demiştim...
- Türkiye’yi, İstanbul’u çok seviyorum. Bırakıp gitmem o kadar kolay olmaz muhtemelen. Tabii ki çok güzel yerler gezdik gördük ama buradaki tadın başka bir yerde olduğunu düşünmüyorum.
◊ Kariyer anlamında bir adım sonrası denir ama Amerika için.
- Tabii ki... Ama bir sebep için orada olmak başka şey, harika bir kariyerin varken burayı bırakıp gitmek başka... Buradaki hayatımı seviyorum, her şey yolunda... Şu anda düşünmüyorum galiba. Kendiliğinden geliştiği zaman tamam ama zorlamaya çalıştığın zaman olmuyor. Belki doğru zamanda, doğru insanlarla başka bir şeye dönüşecek o yol. Hayatın zamanlamasına izin vermek gerek.
◊ Veriyor gibi de duruyorsunuz. Bir yandan “Fi Çİ Pi” dizisinin çekimleri, bir yandan reklam anlaşması... Dizi çekimleri nasıl gidiyor?
- Çekimlerimiz yeni başladı sayılır. İkinci haftaya girdik. Öncesinde büyük bir çalışma dönemi geçirdik. Canlandırdığım Duru karakteri dans ettiği için üç aya yakın zamandır dans dersi alıyorum. Balerin kökenli ama modern dansla ilgilenen bir kız olduğu için böyle bir süreç geçirdim. Zormuş da yahu (gülüyor). Hazırlık sürecine önem verdiğin zaman başka bir sonuç alıyorsunuz. Ekipçe iyi bir yolda olduğumuzu hissediyorum. Umarım izleyici de çok sevecektir.

BAŞKA BİR
YOLDAYIM

◊ “Vatanım Sensin”i çok beğendiğinizi söylemişsiniz. İlerleyen dönemde, bir konuk oyunculuk sürprizi olur mu?
- Onları çok beğeniyorum, başından bu yana takip ediyorum. Kaliteli ve güzel bir iş. “Fi Çi Pi” gibi güzel bir proje olmasaydı, konuk oyuncu olarak yer almak isteyebilirdim ama şu anda benim de başka bir yolum başladığından mümkün değil. O dizide bir de “Medcezir”de kardeşimi oynayan Miray Daner’e bayılıyorum. Ekip olarak çok iyiler.

◊ Çok güzel şarkı söylediğiniz uzun süredir konuşuluyor. Rol icabı da söylediniz, özel gecelerde de... Duydum ki müzik şirketleri peşinizdeymiş ama sizi ikna edemiyorlarmış.
- Ne zaman şarkı söylesem bu konuşuluyor. Gerçekte öyle bir şey yok. Şarkı söylemekten keyif alıyorum tabii ki ama en büyük tutkum oyunculuk olduğum için şu anda onun yanına koyamıyorum. Şarkı söylemeye oyunculuk kadar tutkulu değilim. Belki müzikal bir işte bunların hepsini birleştirirsem olabilir ama şu an müzik konusunda gelecek görmüyorum.

GÜZEL BİR EKİP OLDUK

◊ Televizyonlara alternatif yayın platformları, iş garantisini artırır mı dersiniz?
- Garantiden ziyade özgün işler yapabilmek adına heyecanlanıyorum. Dizi süreleri çok uzadı, verimlilik düşmeye başladı. Oynamakta zorlandığımız gibi senaristin de her hafta sinema filmi tadında bir senaryo çıkarması zorlaşmaya başladı. O anlamda o platformlar çok daha güzel koşullar sunuyor. Benim için önemli olan, beni heyecanlandıran, oynamak istediğim bir şey olup olmadığı.
◊ Dizi kadronuz da çok güzel...
- Çok güzel bir ekip buluştu. Hepimiz çok heyecanlıyız. Yapmayı istediğimiz tek şey layıkıyla aktarmak.

Kerem çok  düzgün

◊ Kerem Bürsin ile ilişkinize gelirsek... Ben evlenip evlenmeyeceğinizi değil, esas sizi bir arada tutan sihri merak ediyorum. Kenetlenmenizin, puzzle’ın yerine oturmasının nedeni ne?
- İkimizin ortak yönleri... Aynı şeyleri yapmaktan keyif alıyoruz. Her şeyin ötesinde hayata pozitif tarafından bakmayı seviyoruz. Bu durum ikimizi de parlatıyor ve enerjisi dışarıya güzel yansıyor.
◊ İnsanlarda beklenti yaratan da bu durum muhtemelen.
- Muhtemelen. Her şeyden öte çok düzgün ve çok güzel bir insan. Bu da beni çok etkiliyor.

ÜÇ AYDA BİR KUAFÖRE GİDİYORUM

Serenay Sarıkaya saçlarına bakım yaptırmaya özen gösterdiğini belirtti ve ekledi: “Sıkça kırıklarını aldırmaya dikkat ediyorum. Gece yatmadan fırçamla tarıyorum eski filmlerdeki gibi. Boya yaptırmadığım için üç ayda bir kuaföre gidiyorum. Gündelik hayatımda makyajımı da saçımı da abartmayı sevmiyorum.”