Güncelleme Tarihi:
Bu sözler, sinemanın ünlü bir yıldızının hayattaki son günlerine tanık olan bir arkadaşına ait... Sinema dünyasında bir efsane olarak anılan bu ünlü 2020 yılında demans hastalığı nedeniyle hayata veda etti.
Elbette yaşı epey ilerlemişti, bazı sağlık sorunları olması doğaldı. Ama hastalığın onu getirdiği nokta da gerçekten onu sevenler ve yakınları için dayanılmazdı.
JAMES BOND FİLMLERİYLE HAFIZALARA KAZINMIŞTI
Bu ünlü, rol aldığı James Bond filmleriyle hafızalara kazınan Sean Connery. Bundan üç yıl önce 90 yaşında hayata veda eden Connery, yakınlarının anlattığına göre hayatının son dönemlerini çok zor geçirdi.
Belki kendisi hafıza sorunları yaşadığı için bu duruma katlanmak onun için bir nebze olsa da kolaydı. Ama onu sevenler için, arkadaşının tanımıyla "dağ gibi" adamın böylesine çöktügünü uzaktan izlemek ve hiçbir şey yapamamak gerçekten dayanması zor bir durumdu.
Sean Connery'nin hayatı, yazar Herbie J Pilato'nun Connery:Sean Connery adlı kitabına konu oldu. İşte o kitapta da ünlü oyuncunun hayatının son döneminde demans nedeniye yaşadıklarını ayrıntısıyla satırlara döktü Pilato.
Yazar Herbie J. Pilato, kitabının hazırlıkları aşamasında Connery'nin çok sayıda yakınıyla konuştu. Onlardan edindiği bilgilere kitabında yer verdi.
'DAĞ GİBİ, ANIT GİBİ ADAMI BÖYLE GÖRÜNCE BAZEN AĞLIYORDUM'
İşte onlardan birini de Sean Connery'nin yakın arkadaşlarından Brendan Lynch anlattı. Arkadaşı Connery'nin huzur içinde yatmasını dilediğini belirten Lynch, aktörün karısı Micheline Roquebrune'in kendisini sık sık ziyarete beklediğini belirtti.
Ünlü oyuncuyu son günlerinde Bahamalar'daki evinde ziyaret ettiğini anlatan Lynch şunları söyledi: "Sean iyi değildi. Bazen bu dağ gibi, anıt gibi adamın nasıl da kötü bir halde olduğnu gördüğümde ağlıyordum. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak... Bir konuyu tam anlamıyla konuşamıyorduk. Başından sonuna bir cümle bile kuramıyordu."
Sean Connery'nin fiziksel olarak da çok zayıf ve kırılgan göründüğünü anlatan Lynch "Onu böyle görmek çok üzücüydü. Konuşmaya çalışıyordum. Ona spor dünyasında neler olup bittiğini anlatmaya çalışıyordum. Hem de onun benim ne hakkında konuştuğumu bilmemesine rağmen" diye sürdürdü sözlerini.
BİR SÜRE KAMUOYUNDAN GİZLEMİŞLER
Kitaba göre Connery'nin hastalığı bir süre kamuoyundan gizlendi. Oyuncu son günlerini de Bahamalar'daki evinde açık hava, ipek gibi kumlar ve masmavi denize yakın olarak geçirdi.
Aktörün ölümünden sonra oğlu Jason, BBCye verdiği demeçte Sean Connery'nin sağlığının bir süredir iyi olmadığını anlattı. Karısı da Connery'nin demansla mücadele ettiğini o zaman açıkladı.
Micheline, Connery'nin son döneminin çok zor olduğunu belirtip "Hastalık onu kötü etkiledi Son zamanlarda kendini ifade edemiyordu" diye konuşmuştu.
UYKUSUNDA UÇUP GİTTİ
Karısının söylediğine göre Connery, hayatının son dönemlerinde hiçbir sorunla karşılaşmadan bu dünyadan gitmek istiyordu. Zaten onun anlattığına göre öyle de oldu. Uykusunda, huzur içinde bu dünyadan çekip gitti.
Sean Connery, 90'lı yıllarda Bahamalar'a yerleşti. Aslında kalabalıktan uzakta daha rahat ve sakin bir hayat yaşamak istiyordu. Fakat eski karısı Diane Cilento 2006 yılında bir kitap yazıp oyuncuyu tacizci olmakla suçladı. Connery o dönemde bu iddiaları yalanladı.
Oyuncu, ilk eşiyle 1962 yılında evlenmiş 11 yıl sonra da boşanmıştı. Sean Connery, 1975 yılında evlendiği Micheline Roquebrune ile ise hayatının sonuna kadar evli kaldı.
Herbie J. Pilato'nun kitabı bir süre önce piyasaya çıktı.