Şarkıyı hamamda bulduk

◊ Yeni single’ınız “Göçtük Sevdadan” hayırlı olsun...

- Teşekkür ederim. Aslında adını “Diyar Diyar” koyacaktık. Söz yazarı Sibel Algan da öyle istedi, ben de. Benim canım yapımcım Şafak Karaman “Türkü ismi gibi, olmaz” dedi. Türkü gibi olsun, ne güzel. Ama yapımcıların ara sıra böyle şeyleri oluyor. Keşke “Diyar Diyar” koysaymışız.

◊ Pişmanlık mı duyuyorsunuz şu an?

- Aslında orijinali “Ya Sidi”, bestesi Eric Satie’ye ait. Arapça söz yazılmış.

Bizde de Sibel Algan tarafından Türkçe söz yazıldı.

Şimdi şarkı için çalıntı filan diyorlar. Çalıntı olsa bestecisinin adını yazar mıyız? Allah akıl fikir versin bunu diyenlere...

◊ Şarkının çıkışı aslında bir hamam sefasında ortaya çıkmış sanırım. Olayın aslı nedir?

- Hamamda bulduk şarkıyı. Yurtdışından arkadaşlarım geldi, onları hamama götürdüm. Biliyorsun yabancılar çok meraklıdır hamama.

Orada şarkının Arapça versiyonunu duydum. “Muhteşem bir şarkı” dedim. Ardından “Çukur” dizisinde duydum.

Şafak’a söyledim “Hemen şu şarkıyı yapalım” diye.

Her şeyi tamamladık tam şarkıyı yayınlayacağız, bir haber aldık. Meğer şarkıyı Pınar Aylin almış.

Beste aslında 100 yıllık bir beste olduğu için artık anonim diye geçiyor.

Besteciyi bulmaya gerek yok. Ama o besteye ilk söz yazan kişinin iznini almamız gerekiyormuş.

Bu da “Ya Sidi”yi yazan kişi oluyor.

Biz kendisine ulaşamayınca dedik ki parasını bankaya koyalım. Adam bize geldiği zaman, “Bakın biz çıktık ama paranızda bankada” diyelim. Hakan Eren “Pınar Aylin şarkıyı 6 ay önce almış ama bu şarkıyı çok istiyor. Bizim almamıza izin vermiyor” dedi.

Düşün yani klibini de çekmiştim, her şeyim hazırdı.

◊ Sonra nasıl ikna ettiniz?

- Ertesi gün İzmir’de konserim vardı. Orada Pınar Aylin’le de bir araya geldim ve şarkıyı almak için elimden geleni yaptım. “Bak Pınar, seni kaçırırım. Elini ayağını bağlarım, benim bu şarkıyla çıkmam lazım” dedim. (Gülüyor) Neyse sağ olsun bir incelik gösterdi ve kabul etti.

◊ Siz onun yerinde olsaydınız şarkıyı verir miydiniz?

- Hayır, vermezdim. Çok çok teşekkür ederim. Hem Pınar’a, hem Hakan’a...

UMUTLARIM YERLE BİR OLDU

◊ Diğer albümleriniz sizce yeteri kadar başarı sağladı mı?

- Hayır, başarılı olmadı.

◊ Ama yaptığınız proje albümleri ses getirdi bence...

- Hep aklımda olan Tanju Okan projesi vardı. “Tanju Okan Şarkıları” diye bir albüm yaptım. Ne albümmüş...

Ondan sonra ardı arkası gelmeyen bir proje furyası başladı.

Ben o albümle, 2016 yılında düzenlenen Altın Kelebek Ödülleri’nde ilk 5’te adaydım.

Tabii ödülü kazanmayı bekliyordum. Çünkü hakikaten çok satıyordu, her yerde çalıyordu.

Büyük bir hevesle törene katıldım. “Tarkan bugün sahneye çıkacak ve şarkı söyleyecek” dediler.

O da o yıl “Ahde Vefa” adlı proje albümüyle adaydı. Kesin ödül Tarkan’a gidecek dedim. Umutlarım yerle bir oldu.

◊ Tarkan’ın alması haksızlık mı oldu yani?

- Tarkan çok önemli bir star, daha ötesi yok. Ama ben inanıyorum ki Tarkan benim albümümü dinlediyse hak vermiştir bana.

Olmuyorsa bir tane de benim için yaptırın! Ya da Tarkan bana şarkı yapsın. (Gülüyor)

◊ Yıllardır müzik sektöründesiniz. Bunca zamanda neler değişti, sektör size ne kattı?

- Saçlarım döküldü, beyazladı. Göz kenarlarım kırıştı.

Ama müthiş bir olgun Cenk Eren geldi yerine. İstediğim işi yaptım, para kazandım.

İnsanlar tanıdı, sevdi.

Evet yoruldum, zaman zaman üzüldüm.

Ama aldıklarım her zaman daha fazla oldu. Onun için herkese teşekkür ederim.

ŞiMDiKi AKLIM OLSA iSMiMi DEĞiŞTiRMEZDiM

◊ Gerçek isminiz Yüksel Venedik. Unuttunuz mu bu isminizi?
- Unutmadım. Ailem bile Cenk diyor. Ama ben hiçbir zaman unutmadım ismimi. Unutmam da. Şimdiki aklım olsa asla değiştirmezdim.
Yüksel Venedik daha güzel. İleride bu işlerden uzaklaştığım zaman biri bana Cenk dediğinde ben “Hayır efendim, ben Yüksel’im” diyeceğim.
Ama bir yandan bu durumun artıları da oluyor. Mesela bir mekana rezervasyon yaptırdığımda gerçek adımı söylüyorum.
Böylece kimse oraya gideceğimi bilmiyor.

◊ Bu işten iyi para kazandığınızı söylediniz. Yatırımlarınız oldu mu?
- Kazandım. Ben yeğenlerimi okuttum. Anneme, babama çok iyi baktım. İşimi bırakırsam hayatımı sürdürecek gelirim var.
Çok yükseklerde de gözü olan bir adam değilim.
Niye yalım yok falan demiyorum. Artık bunu zaten istersem de utanırım. Çünkü Allah bana vereceği kadar vermiş. Bundan sonrasını paylaşmak gerekiyor.

TEK EKSİĞİM AŞK

◊ Küs olduğunuz biri var mı?
- Hiç yok. Herkesin Allah yolunu açık etsin. Benim damarıma basılmadığı sürece bir şey olmaz. Hep de derim benim damarıma basmayın, üzerime gelmeyin diye.

◊ Hayatta sizi en çok ne üzer?
- Sevdiklerimi kaybetmek üzer. Ben 8 çocuklu bir ailenin en küçüğüyüm.
Önce babamı, sonra annemi kaybettim.
Allah sıralı ölüm versin. Ama evin en küçüğü olduğum için mesela abilerimin ablalarımın acısını yaşayacağım.
Bu beni çok korkutuyor. Korkutmuyor aslında da düşündürüyor. Üzülüyorum. Belli bir süre hayatımda tek başıma kalacağım.

◊ Sizi en çok ne mutlu eder?
- Aşık olsam çok mutlu olurum.

◊ Hiç mi aşık olmadınız?
- Oldum, olmaz mıyım? Aşk güzel bir duygu. Ne isterim ki başka. Sağlığım yerinde. Çok mutlu bir hayat yaşadım. Her şey düzgün. Tek eksik aşk, beraber nefes alacağım kişi.

BİZİM SEKTÖRDE DE NANKÖRLER VAR

◊ “Sanat camiası nankör” diyorlar. Sizce de öyle mi?
- Her meslek grubunda olduğu gibi bizim meslekte de nankörler var. Kendimi katarak da söylüyorum.
Hırlıyoruz zaman zaman. Çünkü bizim mesleğimiz kıskançlığa çok müsait. Bizde kimse “Oh ne güzel iş yapmış, tebrik ediyorum” demez.
Herkes birbirine yüz yüze bakınca tabii ki muhteşem olmuş filan diyor. Ama çok çelme takıyorlar...

◊ Siz de çelme taktınız mı hiç birilerine?
- Tabii ben de yapmışımdır gençlik yıllarımda.

KiM BARINAK YAPTIRIRSA OYUM ONA

◊ Sokak hayvanlarına şiddet, çocuklara yönelik istismar gibi konulara nasıl bir çözüm bulunabilir sizce?
- Mümkün mü buna çözüm bulmak... Benim de bir köpeğim var. Barınaktan sahiplendim.
Mesela bu belediye seçimlerinden önce hangi aday barınak yaptıracaksa veya yaptırmak için bir adım atacaksa, ben oyumu ona vereceğim. Binlerce hayvansever benim gibi bu noktaya önem veriyor.
Kadın cinayetlerine, çocuk istismarına gelirsem... Ben internet kullanımının bu kadar hayatımıza girmesinin canavarları uyandırdığını düşünüyorum. İnternet erişimi arttıkça örnekler çoğaldı diye düşünüyorum.

◊ Peki idam cezası sizce gelmeli mi?
- Ben idam cezasına karşıyım. Mesela şöyle bir örnek var. Sanıyorum Teksas’ta 5 sene önce filan, bir adam çocuk istismarından tutuklanıyor. İdam edildikten 5 sene sonra suçsuz olduğu ortaya çıkıyor. Bu istisna biliyorum.
Ama bu bir önlem değil bence. Onun yerine eğitim oranının artması, insanların bilinçlendirilmesi lazım. Çocuğa, kadına, hayvana karşı saygıyı aşılamak şart.

BUTiK STARIM

◊ “Ölmeden önce şunu yapmak isterim” dediğiniz ne var?
- Hiç böyle bir düşüncem yok. Ben istediklerimi yaptım. Koyduğum hedeflere geldim. Bizim camiada üç beş tane star olur. Herkes star olmaz. Sadece bir dinleyici kitlesi olur. Ben de onlardan bir tanesiyim. Ben butik starım. İyi şarkı söyleyen, iyi sahne yapan, belli bir kesimin sevdiği bir şarkıcı olmak istiyordum. Bunu başardım. Artık bir şey istemiyorum.

KADAVRA OLMAK iSTiYORUM

◊ Ölümden korkuyor musunuz?
- Korkmuyorum. Hatta bir röportajımda daha söylemiştim, kadavra olmak istiyorum. Tıp öğrencilerine faydalı olayım. Bedenimi tıp fakültesine bırakacağım. Böyle bir vasiyetim olacak.

◊ Bunu yapmanızın nedeni ne?
- Ölümden korkmuyorum. Toprağın altına girmekten korkuyorum. Bir de “kimsesizler kadavra oluyor” dediler bana. Ben buna çok sinirlendim. Kimsesizler insan değil mi? Bunu duyduktan sonra kararım da netleşti zaten.