Samimi anlatmış babalık duygularını
Güncelleme Tarihi:
Arda Turan ve Aslıhan Doğan’ın oğulları Arda Hamza dünyaya geldi. Arda’nın baba olduktan sonra yaptığı “3 kilo doğdu. Aslıhan’dan müthiş performans. Doğuma girmeyecektim Aslıhan son anda ‘gel’ dedi. Girdim. İnsan o filmlerdeki gibi sarılı bir bebek çıkacak sanıyor. Çıkan bambaşka bir şey” açıklamasını nasıl buldunuz?
Onur Baştürk: Hayli şaşırmış ve içinden geldiği gibi yazmış. Samimi buldum ben. “Çıkan bambaşka bir şey” cümlesi özellikle. Doğuma girdiğini de öğrenmiş olduk böylece.
Ömür Gedik: Öncelikle hem Aslıhan’ı hem de Arda’yı tebrik ediyorum. Arda baba olmanın verdiği heyecanı doğuma da girerek tam anlamıyla yaşamış anlaşılan. Minik Hamza Arda sağlıklı, mutlu, analı babalı büyüsün.
Arda’nın bugüne dek yaşadığı tüm polemik ve olumsuzluklar da bebekle birlikte son bulsun.
Cengiz Semercioğlu: Arda çok güzel, çok samimi anlatmış babalık duygularını...
Her erkek, çocuğuyla karşılaştığında sudan çıkmış başlığa döner.
Ne yapacağını, nasıl davranacağını bilemez, saçmalar, duygularını kontrol edemez...
Hele ki ilk çocukta... Arda da ilk açıklamalarıyla bu duyguların hepsini yaşadığını gösterdi bize...
Arda, oğluyla birlikte yeni bir döneme başlar umarım...
Tanık yok diye taciz olayı örtülemez
“Yaşamayanlar” adlı internet dizisinin oyuncusu Elit İşcan, Instagram paylaşımında, rol arkadaşı Efecan Şenolsun tarafından taciz edildiğini söyledi. Ne diyorsunuz bu iddialara?
Taciz eden konunun üstü kapatılmadan cezasını çekse. Etmeyene de çamur atılmamış olsa...
Onur Baştürk: Öncelikle olayın üstünün kapatılmaya çalışılması hiç hoş değil. Elit İşcan’ın iddiasını ve açıklamasını okudum, ona inanıyorum ben. Son derece düzgün ve aklı başında bir açıklama.
Karşı tarafın ise bu açıklamaya elle tutulur bir yanıtı yok.
Cengiz Semercioğlu: Kanıt yok, tanık yok diyerek taciz olayları örtülemez, örtülmemeli. Adı üzerinde taciz bu, herkesin gözü önünde yapılacak hali yok... Yapım şirketi ihtarname gönderiyor ve erkek oyuncunun sete alkollü geldiğini söylüyor.
Yapımın ortaklarından Kerem Bürsin de konuyla ilgili hassasiyetini gösterdi.
Belli ki ortada Efecan Şenolsun’la ilgili nahoş durumlar var. Elit İşcan en iyisini yaptı, sessiz kalınarak tacizle mücadele edilemez.
İrem yapınca mı sempatik oluyor
İrem Sak, Cihangir sokaklarında “Ben Sivaslıyım, güç bende. Uyanın ulan” diye bağırıp duvarları taşlarken görüntülendi. Bu karelere ne diyorsunuz?
Onur Baştürk: Komik ve eğlenceli buldum ben. Memleketin yarısından çoğu Sivaslı denir ya, İrem Sak da bu cümleden etkilendi herhalde ve “güç”le Sivaslı olmayı aynı çatı altında birleştirmiş.
Ömür Gedik: Ben çok eğlenceli buldum İrem’in o geceki kafasını. Etrafa zarar vermediği sürece sorun yok ki zaten. Belli ki bayağı bir eğlenmiş o gece arkadaşlarıyla.
Gonca Vuslateri’nin Twitter’da İrem’e “abi bağırma sokağımızda” yazması ve İrem’in “tamam beeeğğğğ” cevabı da çok matraktı.
Cengiz Semercioğlu: Bunu nesi alkışlanıyor günlerdir, anlamadım.
İrem yapınca sempatik mi oluyor? İçince rahatsızlık veren başkası olunca eleştirip, ünlü bir oyuncu olunca mı alkışlıyoruz?
İrem’in yaptığı ne eğlenceli, ne komik, ne sempatik... Tavsiyem alkolü fazla kaçırmasın...
Sinirlerin çelik gibi olacak
Candan Erçetin’in ardından şimdi de Karadenizli şarkıcı Resul Dindar’ın hayranlarıyla fotoğraf tartışması ortaya çıktı. Dindar’ın hayranına ‘Sus be cevap verme’ diye bağırdığı anların videosu olay oldu.
Cengiz Semercioğlu: Daha sonra o hayranıyla buluşup fotoğraf çektirdi, bir nevi gönül aldı Resul Dindar... Ama böyle davranmamalıydı...
Etrafımdaki ünlülerden biliyorum o kadar sinir bozucu selfie teklifleri geliyor ki çıldırmamak elde değil.
Ama ünlü olmanın birinci kuralı, sinirlerin çelik gibi olacak...
Ömür Gedik: Ufacık hatalar bile cep telefonuyla çekilip milyonlara ulaşıyor artık. Sanatçılar ekstra dikkatli ve kontrollü olmalı.
Onur Baştürk: Candan Erçetin konuyla ilgili açıklama yaptı, yaşananlar yansıtıldığı gibi gelişmemiş, farklıymış.
Resul Dindar’ın olayı da farklı. Karavanı önüne birikmiş onlarca insan var. Her kafadan bir ses çıkıyor, bir şey soruyorlar.
Resul Dindar da herkese tek tek tek yanıt vermeye uğraşıyor.
Sonunda da sinirleniyor. Bana normal geldi.
10 milyon gişe iddiası gerçekçi değil
Merakla beklenen “Müslüm” filmi vizyona girdi. Timuçin Esen ve Zerrin Tekindor’un performansını nasıl buldunuz? Yapımcı Mustafa Uslu’nun 10 milyon gişe iddiası da konuşalım...
Ömür Gedik: Ben ikisinin de oyunculuğuna hayran kaldım. Yeri gelmişken filmde şarkıları neden Müslüm babanın sesinden dinlemiyoruz diyenlere bu filmin belgesel olmadığını hatırlatmak istiyorum.
Tabii ki şarkıları Müslüm Baba değil, oyuncular seslendirecek. Gişe beklentisine gelince... Müslüm gişede iyi iş yapacak bir film, bu tartışılmaz. Ancak gişe rakamlarının düşük gittiği bir yıla denk geldiği için 10 milyonluk gişe iddiasının gerçekleşeceğini sanmıyorum.
Cengiz Semercioğlu: Timuçin’le film üzerine bir saat konuştuktan sonra şunu anladım, bu rol için çok iyi hazırlanmış...
“Müslüm Baba’nın hayata karşı derdine, meselesine baktım, onun üzerine hareketlerini, duruşunu oturttum” diyor... Amerika’ya gitmesi, gitarını bırakıp saz çalmaya başlaması, çocuklarının bile ona Müslüm Baba demesi, Timuçin’in role nasıl girdiğini gösteriyor... Tebrikler...
Onur Baştürk: Ben filmi izleyemedim ama giden herkes Timuçin Esen’in performansına bayılıyor. Bir tek şarkıları onun seslendirmesine takılıyorlar. İyi de onun seslendirmesi işin doğalı.
Çünkü bu bir belgesel değil sonuçta. 10 milyonluk gişe iddiasını ise biraz abartılı buluyorum.
Yaratıcı bir tanıtımdı
“Müslüm”ün galasına Müslüm Gürses’in balmumu heykeli de getirildi. Nasıl buldunuz...
Cengiz Semercioğlu: O balmumu heykelin yanına Timuçin neden oturmadı merak ettiniz mi? Ben fotoğraf çekimi için oturtmak istedim, tedirgin oldu, sonra sandalyeyi uzaklaştırıp ucuna ilişti... Ve ardından ‘Ben bunu yapmasam daha iyi olacak’ diyerek kalktı. Rüyasında kendisine sarılıp ‘Timuçin seni çok severim’ diyen Müslüm Gürses’le garip bir bağ kurduğunu ve o bağın böyle belgelenmesini istemediğini hissettim...
Onur Baştürk: Muhterem Nur için elbette kötü oldu ama galaya gelen herkes o heykelle fotoğraf çektirmeye çalıştığına göre iyi bir tanıtım çalışmasıydı.
Ömür Gedik: Balmumu heykel yaratıcı bir tanıtımdı. Muhterem Nur’un gözyaşlarına boğulması için çok etken var. Filmi izleyen bizler bile bu kadar duygulandıysak onu düşünemiyorum bile.
Veganlardan özür dilemeli
Canan Karatay’ın veganlığı hastalık olarak tanımlayıp “Tahıl yersek tahıl beyinli, koyun gibi oluruz” açıklamasını nasıl buldunuz?
Cengiz Semercioğlu: Canan Karatay’ın her zamanki üslubu bu; söylediğinin daha iyi anlaşılması için böyle örneklerle kafamıza vuruyor. Ama bazen de böyle baltayla vuruyor... Belki de Canan Hoca’nın en büyük problemi bu kadar çok ekranda olması.
Onur Baştürk: Canan Karatay gerçekten demode olduğunu bu açıklamasıyla kanıtladı. Dünya vejetaryenliğe, vegan beslenme biçimine doğru giderken onun böyle bir açıklama yapması dar görüşlülüğünün bir yansıması.
Ömür Gedik: Çok yanlış buldum bu cümleleri. Veganlar diğer canlıların yaşam hakkına saygı duymak adına fedakârlıklar yapan vicdanlı insanlar. Gayet de sağlıklılar. Canan Hanım’ın amacının polemik yaratmak ve gündeme gelmek olduğunu düşünüyorum. Acilen veganlardan özür dilemeli.