Güncelleme Tarihi:
“Muhteşem Yüzyıl” bitti, şimdi sırada “Hayat Yolunda” var. Neler söyleyeceksiniz bu yeni diziyle ilgili?
- Çok heyecanlı olduğumu söyleyebilirim. (Gülüyor) Çekimlere geçen ay başladık. İlk fragman da geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Fragmanı izleyene kadar nasıl bir şey çıkacağına dair bir merak ve heyecan vardı. Şimdi ilk bölümün heyecanı var. İzleyene kadar da bu heyecanın geçeceğini zannetmiyorum.
Fragmana gelen tepkiler nasıldı?
- Güzeldi. Benim “Nasıl olmuş?” diye izlettiğim kişiler de çok beğendiklerini söyledi.
Peki nasıl dahil oldunuz bu diziye? Sizi cezbeden ne oldu?
- Cem karakterini çok sevdim. Onun öyküsünü ve genel hikâyeyi beğendim. “Muhteşem Yüzyıl” bittikten sonra 10 tane senaryo okudum, bu iş onların arasında bir adım önde duruyordu.
Cem, hangi yönüyle bu kadar etkiledi sizi? Nasıl bir adam bu?
- Aslında ben de onunla yeni yeni tanışıyorum. Uzun süre hazırlandığım bir karakter olmadı benim için Cem. Şimdi sette oynarken daha yakından tanıyorum onu. İnsan yaşadığı büyük acıların sonunda ya dibe vurur ya da yukarı çıkar ya, Cem de hep yukarıda kalmanın bir yolunu bulmuş. Alkole ve intihara sürükleyecek kadar büyük acılar yaşarken, insanlara yardım etmeyi, onlarla bir arada olmayı tercih etmiş, bu şekilde hayata tutunmuş bir karakter.
Güçlü bir karakteri var yani...
- Hem güçlü hem de şanslı. Ayakta durmayı başarmış.
Cem, bir doktor. Uzmanlık alanı ne peki?
- Kalp damar cerrahisi. Kendi alanında bir dahi. Mesleğini de çok seviyor.
Zor bir meslek. Rolünüz için araştırma yaptınız mı?
- Hastanelere gidip gözlem yaptım. İnternette kalp ameliyatlarını izledim, kitaplar okudum...
Cem’i çok sevdiğinizi söylediniz, kendinize benzettiğiniz yönleri var mı bu doktorun?
- Cem, çocukları çok seviyor. Ben de çocukları aşk seviyesinde severim. Şu an aklıma gelen sadece bu var ...
SALÇALI EKMEK YERKEN EDİZ HUN’U İZLERDİM
Cem, Nur Fettahoğlu’nun canlandırdığı Şafak karakteriyle aşk yaşıyor sanırım...
- Cem, Şafak’la eskiden bir şeyler yaşamış ama sonra başkasıyla evlenmiş ve bir çocuğu olmuş. Ama çocuğu, bir trafik kazasında ölüyor. Sonra da karısından boşanıyor ve Van’a gidiyor.
Van’da da çekim yaptınız, nasıl geçti?
- Aslında Van’a gideceğim sahnede kask takacaktım ve çekimler dublörle yapılacaktı. Ama sonra gitmeye karar verdik. Çekimlerden sonra bütün ekip “İyi ki buraya gelip görmüşüz” dedik. Her şey çok güzeldi. Size de tavsiye ederim; mutlaka gidin.
Cem’in Van’a niçin gittiğini öğrendik, peki İstanbul’a neden geri dönüyor?
- Birkaç sebep var. Birincisi, Veysel hocasının (Ediz Hun) zor durumda olması. İkincisi de yakın arkadaşı Yelda’nın (İpek Karapınar) ricası. Zaten Cem hayatını Van’da geçirmeyecekti. Bir sebep bekliyordu dönmek için...
Nur Fettahoğlu’yla “Muhteşem Yüzyıl”da rol almıştınız, diğer oyuncularla aranız nasıl, uyum sağlayabildiniz mi birbirinize?
- İpek ve Burak’la (Yamantürk) da önceden tanışıyorduk. Diğer arkadaşlarla da düşündüğümüzden çok daha kısa zamanda kaynaştık.
Ediz Hun gibi usta bir oyuncuyla çalışmak nasıl?
- Karşılıklı sahnelerimiz oldu, onunla oynamak çok heyecan verici benim için. Ediz Abi’nin Türk sineması için ne kadar büyük bir değer olduğunu hepimiz biliyoruz. İlkokuldan eve geldiğimde salçalı ekmek yerken televizyonda onun filmlerini izlerdim ben. Şimdi onunla aynı projede yer almak gerçekten büyük bir şans.
“Muhteşem Yüzyıl” yeni bitti. Onun hemen öncesinde de “Fatmagül’ün Suçu Ne?” vardı. Tüm dizileriniz arka arkaya geldi. Ara vermeyi hiç düşünmediniz mi?
- Ara vermem için “Yoruldum” demem gerekiyor. Ben de kolay yorulmuyorum. (Gülüyor) Ama belki bu projeden sonra biraz durabilirim...
En yakışıklı oyuncular arasında gösteriliyorsunuz. Sizce yakışıklılık bu işte bir avantaj mı, yoksa dezavantajlarını yaşadığınız da oluyor mu?
- İnanır mısın bilmiyorum ama yemin ederim yakışıklı bulmuyorum kendimi. Yakışıklılık benim için hiçbir zaman önemli olmadı. Ama dezavantaj mı, avantaj mı diye sorarsan; bence avantaj tabii ki. Çünkü insanlar güzele bakmayı ister.
OYUNCULUK DIŞINDA BİR PLANIM YOK
Sinema filmi teklifleri alıyor musunuz?
- Teklifler geliyor ama sinemada biraz seçici olmaya çalışıyorum. İzlemek isteyeceğim bir filmde yer almalıyım.
Oynamayı çok istediğiniz bir karakter var mı?
- Onu senarist yazsın. (Gülüyor) Şu an hayal ettiğim bir karakter yok.
Tiyatro yapmayı düşünüyor musunuz?
- Belki bu sezon olabilir ama bu biraz da dizi çekimlerinin yoğunluğuna bağlı. Haftada 4 ya da 5 gün çalışırsak tiyatro projem olacak.
Hayalleriniz hep oyunculuk üzerine mi? Yapmak istediğiniz, planını yaptığınız başka hiçbir şey yok mu?
- Başka bir planım yok. Allah bunu benden almasın, oyunculuğu çok seviyorum. Bu işin içinde çok mutluyum. Mesleğim bu. Okulum bu. Bittiği yer neresi bilmiyorum. Geçenlerde Ediz Abi’yle konuşuyorduk, “Sinemada 90’lara geçişte bir erotik film furyası vardı, o dönem ne yaptın?” diye sordum, “Yurtdışına gittim, üniversite okudum” dedi. Piyasanın durumu öyle bir seviyeye gelirse, o zaman biter benim için oyunculuk.
SAKALI KESİNCE YAŞIM KÜÇÜLÜYOR
“Muhteşem Yüzyıl”daki rolünüz için sakal bırakmıştınız, bu dizide de sakallısınız. Farklı bir rol için tamamen kestirmeyi neden düşünmediniz?
- Sakalı kesince benim yaşım küçülüyor. O yüzden tamamen kesmedik ama olabildiğince kısalttık. Şimdi de saçlarımı uzatıyorum. Bıraktık bakalım nereye kadar uzayacak.
HAYATIMDA KİMSE YOK
Gelelim aşka... Aşk sizin için ne ifade ediyor?
- Aşk, bu maddi dünyada maddi olmayan ender duygulardan biri...
Son dönemde aşk hayatınıza dair pek çok haber yayınlandı. Çıkan haberlerden biri de Ceylan Çapa’yla aşk yaşadığınıza dairdi. Şu anda hayatınızda biri var mı?
- Hayatımda kimse yok. Bu konu üzerinde de konuşmayacağım tabii. Çıkan haberlere bir şey demiyorum, hiçbirini ciddiye almıyorum.