Sahnede mobbing

Cengiz Semercioğlu: Sahnedeki müziğin gerçek emekçileri olmasa kendileri ne yapacaklar acaba? Statü gereği üstte olanın altındakini ezdiği hiçbir ortamı sevmem, bunu mu seveceğim? Sahnede mobbing’in dik âlâsı bu. Kimsenin kimseyi karşı taraf hatalı bile olsa ezme, hakaret etme hakkı yok. Beğenmiyorsan bir sonraki konsere çalışmazsın olur biter. Ama bizdekilerin egosu, arkada çalanların sanatçı olduğunu unutturuyor, bir tek kendileri sanatçı!

Onur Baştürk: Çok da kötü bir şey dememiş Yıldız Tilbe. Sadece kendini ifade edememiş. Ayrıca orkestra ona uymak zorunda değil, herkes birbiriyle uyumlu olmak zorunda. Yoksa ortaya farklı sesler çıkar ve bir kakafoni olur. “Şef” diyerek pozisyonunu abartmış.

Ömür Gedik: Bu Yıldız Tilbe’nin orkestrasıyla ilk ters düşmesi değil. Daha önce de farklı orkestralarla sorunlar yaşamıştı. Her solist ekibiyle zaman zaman tartışma yaşar, uyarılarda bulunur. Ancak bunu konseri kesip, izleyicilerin önünde yapmak doğru değil. Kol kırılır, yen içinde kalır. Videoyu izlerken Yıldız Tilbe’nin davranışı karşısında izleyicilerin alkışlı, ıslıklı, gaza getiren tavırlarına da acayip sinir olduğumu söylemeden geçmeyeyim.

ARTIK EVLENSİNLER

Adriana Lima ve Metin Hara aşk tam bitti derken yine barıştı. Hem de bu barışı bilek güreşi gibi duran el ele fotoğrafla duyurdular. Bu şok barışmaya ve fotoğrafa ne diyorsunuz?

Cengiz Semercioğlu: Bu ilişkide inandırıcı olmayan bir yan başından beri var. “32 gündür Amerika’da beraberiz” diyor Metin Hara
ama kimse inanmıyor buna. Barışmak için parmağını bile kesmiş esprileri yapılıyor. 32 gün yan yana olacaklar da bu kadar dedikodu üzerine fotoğraf paylaşmayacak Metin ha? Affedilmişsin işte keyfini sür, magazin basınına sallayacağına...

Onur Baştürk: Valla belki de bu kadar uğraşmamalıyız bu çiftle, haklılar. Habire sitem edip duruyorlar zaten. Koskoca Adriana Lima’dan dahi sıkıldım yani. O son el ele fotoğraf ise çocukça bir ispattı. Barıştıysan ya da hâlâ berabersen böyle bir şeye ihtiyaç duymazsın.

Ömür Gedik: Bu aşka başından beri inanan kişi olarak yine çok sevindim. Bir barışma duyurusu da ancak bu kadar güzel bir şekilde yapılabilirdi. El ele fotoğraftan sonra birlikte de fotoğraf paylaştılar zaten. E artık evlensinler.

BAŞKA BİRİ GİBİ

Şükran Ovalı’nın “dökülüyordu” diyerek saçlarını kestirmesi çok konuşuldu. Ovalı’nın yeni imajını, kısa saçlı halini nasıl buldunuz?

Ömür Gedik: Şükran’ın uzun saçlı hali tabii ki çok daha havalıydı. Hamilelik sırasında saçlar ve dişler zarar gördüğünden bir süreliğine saç dökülmesi yaşaması ve kısa kestirmesi normal aslında. Ama keşke daha tarz bir kısa saç modeli seçseydi. Ama kökü onda değil mi? Uzar, eski haline gelir bir süre sonra. Ya da daha kolayı kaynakla bir günde de uzatabilir.

Cengiz Semercioğlu: Her annenin doğum sonrası yaşadığı sıkıntılar bunlar, vücudun bütün vitaminleri, minarelleri çocuğa geçtiği için annenin saçları dökülür bu dönemde. Yeter ki sadece böyle güzel bir şey için saçlarını kestirmek zorunda kalsın anneler. Şükran’ın
‘annelik saçı’ 10 üzerinden 10 bu yüzden...

Onur Baştürk: Elbette uzun saçlı hali daha güzeldi. Kısa saçlı hali daha Fransız daha modern olmuş. Başka biri gibi.

HERKESiNKi UNUTULUR ONUNKi UNUTULMAZ

Sinan Akçıl ile Amsterdam’da evlenen Burcu Kıratlı’nın gelinliği olay oldu. Burcu’nun ocak ayında buz gibi soğukta giydiği bu gelinliği nasıl buldunuz?

Onur Baştürk: Ben güzel ve çılgın buldum valla. Hava soğuk olabilir ama ne olacak ki, kırk yılda bir giyiliyor gelinlik filan, canı öyle bir şey giymek istemiş Burcu Kıratlı’nın, bravo kendisine. Cesurmuş.

Ömür Gedik: İlahi Burcu, deli kız, o soğukta o gelinlikle Amsterdam sokaklarında zıp zıp zıplıyordu. Sıradan gelinliklerden pek de hoşlanmayan biri olarak sevdim ben. Herkesinki unutulur, onunki unutulmaz işte, ne güzel.

Cengiz Semercioğlu: Amsterdam konseptine uygun bir gelinlik giydiğini açıkladı, İstanbul’da yapacağı düğünde ise başka bir gelinlik giyecekmiş. İstediğini giyer kime ne? Kendi düğününde ne giyeceğini de sosyal medyada size soracak hali yok. Ayrıca da güzel bir gelinlikti.

ÖDÜL TİMUÇİN'İN HAKKIYDI

“Müslüm” filminin yapımcısı Mustafa Uslu, Yılın Yıldızları Töreni’nde Burak Özçivit’e verilen “En iyi erkek sinema oyuncusu” ödülünü “Bu ödül için gözüm ‘Müslüm’ filminden Timuçin Esen’i aradı. Ama Burak aldı ödülü, bildiğim kadarıyla Burak’ın 2018 yılında filmi de yok” diyerek eleştirdi. Mustafa Uslu haklı mı? Tarzını nasıl buldunuz?

Onur Baştürk: Mustafa Uslu siteminde haklı aslında. Timuçin Esen dururken 2018 yılı içinde yer aldığı tek film hiç konuşulmamış, çok az gişe yapmış bir ünlüye sırf yakışıklı diye ödül vermek hakkaniyetli değil. Ama sorun da bu ya, neden üniversiteler ödül töreni düzenliyor ve bu törenler ciddiye alınıyor? Üniversitelerdeki kulüplerin işi popüler kültür işlerini ödüllendirmek midir yoksa tam aksine popüler kültür ürünlerine dışarıdan bakmak mıdır?

Ömür Gedik: Mustafa Uslu haklı, Timuçin Esen “Müslüm” filminde gerçekten de ödüllük bir performans sergilemişti. Ödül hakkıydı. Ancak ne bileyim keşke bunu Burak Özçivit’i rencide edecek şekilde söylemeseydi. Yılın Yıldızları ödüllerinin sponsoru Altınyıldız. Altınyıldız reklamlarında da Burak Özçivit oynuyor yanılmıyorsam. Yani ödülün neden verildiğini görmek için çok da uzağa gitmeye gerek yok. Sponsorun reklam yüzüne gitti ödül.

Cengiz Semercioğlu: Mustafa Uslu yanılıyor, Burak Özçivit’in “Can Feda” diye filmi var 2018’de, Kerem Bürsin’le birlikte oynadığı... Ama haklı olduğu bir yan var; bu filmle Burak Özçivit’in ödül hak edecek bir yanı yok, Timuçin Esen varken... Müslüm’deki Timuçin mi, “Can Feda”daki Burak mı derseniz, Timuçin uzak ara fark atar Burak’a...

HEPİMİZ ERGEN RUHLUYUZ

Ece Erken araları bozuk olan ünlüleri listeledi. Tahtaya “Popun Kraliçesi” olarak yazılan Demet Akalın küs olduğu kişi sayısı ile en kabarık listeye sahip oldu. Erken’in paylaştığı listeye ne diyorsunuz?

Onur Baştürk: Bizim ünlülerin bu kadar küsmesinin nedeni aslında hiçbirinin tam olarak büyümemiş olması. Tıpkı ülkenin çoğunluğu gibi, hepimiz ergen ruhluyuz. Yoksa koskoca insanların “küstüm barıştım”
oyunu oynaması çok saçma değil mi?

Cengiz Semercioğlu: Ece Erken’le Demet Akalın’ın arası açılınca durum böyle oldu işte... Düne kadar çok iyilerken böyle listeler yapılmıyordu. Diğer taraftan yapılan liste de üç aşağı beş yukarı doğru. Magazin dünyasında küslükleri ve barışmaları en çok olan isim Demet. Ama şu liste bile özellikle şarkıcılar arasında dostluk denen şeyin ne kadar kaypak olduğunu gösteriyor. Biraz oyuncuları örnek alsınlar.

Ömür Gedik: Ece’nin listesine bayıldım. Üşenmemiş yazmış hepsini. Ama bizim ünlü küslükleri öyle değişkenki, üç gün sonra küsler barışır, kankalar kanlı bıçaklı olur, o liste yeniden yazılabilir. Dünyanın hiçbir yerinde birbirine bu kadar küs ünlüyü de bir arada göreceğimizi sanmıyorum. Bizim şöhret basamakları kavgalardan besleniyor çünkü.

BİTEN BİTMİŞ GİDEN GİTMİŞ

Eski sevgilisi Sadettin Saran’ın Emina Jahovic ile ilişkisi sorulan Hülya Avşar’ın “Ayy, cevap vereyim mi? Bana ne ya?” cevabını Konsey yorumladı.

Cengiz Semercioğlu: Doğru söylemiş, gerçekten de Hülya’ya ne bu durumdan. İlişkileri biteli 9 yıl olmuş. Sadettin Saran üzerine 2012’de evlenmiş, 2017’de boşanmış. Emina’yla yeni bir ilişkiye başlamış. Bu saatten sonra Hülya ‘bana ne ya’ demekten başka ne yapsın? Biten bitmiş, giden gitmiş.

Onur Baştürk: E hakikaten ne desin Hülya Avşar? Fi tarihinde beraber olduğu kişinin hakkında kameralar önünde yorum yapması
kadar saçma bir şey olabilir mi? “Bana ne ya” deyip geçiştirmiş şahane bir şekilde.

Ömür Gedik: Aradan onca yıl geçti. Hülya Avşar ve Sadettin Saran’ın ortak çocukları yok, birbirleriyle alakaları kalmadı. Sadettin Saran, Hülya’dan sonra bir de evlilik yaşadı üstelik. Bu soruya karşı “bana ne” demesi o kadar normal ki.