Güncelleme Tarihi:
RUSSELL Crowe’un hem yönetmenliğini üstlendiği hem de Olga Kurylenko, Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’la başrolleri paylaştığı “The Water Diviner” (Son Umut) filmi için önceki gün görkemli bir gala yapıldı. Geceye sadece sanat değil, cemiyet ve şov dünyasından da yüzlerce konuk katıldı. Kırmızı halıda hem basının sorularını yanıtlayan hem de hayranlarına imza dağıtan Russell Crowe, “Öncelikle Türk izleyicilerinin bu filmi görmelerini çok istiyorum. Umarım onları etkileyecektir” dedi. Filmde Ayşe karakterini canlandıran Olga Kurylenko da salona girmeden önce benzer bir açıklama yaptı: “Umuyorum ki Türk izleyicisi bu filmi çok sever çünkü tarafsız bir film oldu.” Filmdeki Binbaşı Hasan rolüyle rol alan Yılmaz Erdoğan, geceye eşi Belçim Bilgin’le katıldı. Erdoğan “Bu filmde rol almam bile bir sürprizken adaylık gelmesi gerçekten çok sevindirici” dedi. Filmin diğer Türk oyuncusu Cem Yılmaz’ın yorumu ise şöyle oldu: “Sidney’deki galaya katılamamıştım ama burada misafirperverliğimizi en iyi şekilde gösterdiğimizi düşünüyorum. Gala bence çok görkemli oldu.”Meltem Cumbul’un sunumu sonrası başlayan filmi izleyenler arasında Vuslat Doğan-Ali Sabancı, Arzu Sabancı, Berrin-Olgun Zorlu, Yasemin Ergene-İzzet Özilhan, Selma Türkeş, Menderes Utku, Demet Akbağ-Zafer Çika, Nebahat Çehre, Gonca Vuslateri, Buse Terim-Volkan Bahçekapılı, Sinem Kobal gibi birçok ünlü vardı. Çanakkale Savaşı’nın 100. yılında gösterimde olacak film, Türkiye’de 26 Aralık’ta vizyona girecek.
KİM NE DEDİ
Sertab Erener: Çok duygusal bir film olmuş, bol bol ağladık.
Wilma Elles: Mutlaka seyredilmeli, çok güzel bir film. Herkesi ağlattı. Cem Yılmaz ile Yılmaz Erdoğan da müthiş oynamış.
Yasemin Ergene: Çok beğendim. Hem dram hem de espri vardı. Türkiye’nin bütün özelliklerine değinmişler.
Azra Akın: Gerçekten duygulandım. Her şey çok doğaldı, çok inandırıcıydı. Cem Yılmaz’ın türkü söylediği sahneyi de çok başarılı buldum.
Demet Evgar: Yıllardır söylüyoruz bu toprakların altında işlenmemiş çok hikaye var. O insanlara, o hikayelere yazık oluyor. Dolayısıyla bu bir başlangıç. Bu başlangıcı bir yabancı yaptı ama Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz işi Türkleştirmiş.
Hatice Aslan: Ağlayarak çıktım salondan. Bir anne olarak olan çocuklara içim katıldı. Şu sıkıntılı günlerde savaşın ne kadar anlamsız bir şey olduğunu göstermesi açısından da önemli bir film.