Güncelleme Tarihi:
Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, tarafların uzlaşamadığına dair mahkemeye rapor geldiğini söyledi.
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında müşteki B.Y. ile sanık Özer Arkun'un 4 Mayıs 2020 tarihinde tartıştıklarını belirtti. Tarafların ilişkilerinde yaşadıkları gerginlik nedeniyle tartışıp sanık Arkun'un müşteki B.Y.'yi yaraladığının sabit olduğu kaydedilen mütalaada, olaydan sonraki gün müşteki B.Y.'nin hastanede sanık olmaksızın muayene gördüğü hatırlatıldı. Müştekinin cep telefonu ve bilgisayarının sanık tarafından zapt edildiği iddiasına ilişkin ise HTS kayıtlarının incelemesinde olağanüstü bir kesintinin olmaması ve B.Y.'nin olaydan sonra hemen video çekebileceği gibi hususlar belirtildi.
Cinsel saldırı iddialarının sanık tarafından reddedilmesi ve tanık tarafından doğrulanmadığı da hatırlatılan mütalaada, incelenen mesajlarda sanığın müştekiyi tehdit ve şantaj anlamı barındıracak eyleminin tespit edilemediği belirtildi.
5 SUÇTAN AYRI AYRI BERAATİ İSTENDİ
Mütalaada sanık Özer Arkun'un "Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaralama" ve "Hakaret" suçlarından 1 yıl 3 aydan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Mütalaada sanık Arkun'un "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Tehdit", "Şantaj", "Nitelikli yağma" ve "Basit cinsel saldırı" suçlarından ise ayrı ayrı beraati talep edildi. Müşteki avukatı mütalaaya karşı savunma hazırlamak üzere süre talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık avukatına mütalaaya karşı beyanda bulunabilmesi için süre vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, B. Y. ile Özer Arkun'un 2019 yılı temmuz ayından itibaren arkadaş oldukları, 2020 mart ayında evlilik kararı alıp birlikte yaşamaya başladıkları anlatılıyor.
Özer Arkun ile B.Y.'nin 4 Mayıs 2020'de evlilik meselesi nedeniyle tartıştıkları, Arkun'un genç kadına sinkaflı küfürler ederek, yüzüne su dolu bardağı fırlattığı savunulan iddianamede, burnunun kanamasına neden olduğu, cep telefonu ve bilgisayarını kullanmasına engel olduğu, zorla öpmeye çalıştığı savunuluyor. İddianamede Özer Arkun'un "nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "silahla kasten yaralama", "tehdit", "şantaj", "hakaret", "nitelikli yağma" ve "basit cinsel saldırı" suçlarından 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
'YÜZÜMÜN HALİNİ GÖRÜNCE ÇIĞLIK ATTIM'
Özer Arkun tarafından darp edildiğinin iddia eden Burcu Y. daha önce verdiği ifadesinde yaşadıklarını anlatmış ve 'yüzümün halini görünce çığlık arttım' demişti...
“Olay günü Özer’in çocuğuna evleneceğimizi söylemediğini öğrendim. Bunun üzerine niçin oğluna bu durumu söylemediğini sordum. O da sinirlenerek elindeki su dolu bardağı yüzüme fırlattı. Bardak burnuma isabet etti. Hırkamı alarak evden ayrılmak istedim. Ancak sanık evin kapısını kilitleyerek ve anahtarlarını alarak dışarı çıkmamı engelledi. Telefonu ve bilgisayarımı alarak birilerini aramama engel oldu. Ben yatak odasına girerek kapıyı kilitledim. Sanık pişman olduğunu söyleyip kapıyı açmam için bana yalvardı. Kapıyı açtım, önce bana sarılarak özür dilemek istedi. Beni öpmeye çalışması ve onu iteklemem üzerine sağ kolumu bükerek kafama, yüzüme defalarca yumruk ve tokat attı. Kendimde değildim. O sebeple daha fazla ayrıntı hatırlamıyorum ancak odanın her tarafından kan lekeleri görüyordum. Yüzüme bakmak için banyoya geçtim, yüzümün halini görünce çığlık attım. Sanık da havlularla yüzümün kanını durdurmaya çalışıyordu. O esnada bayılmışım. Uyandığımda sanığın yüzüme buz koyarak şişlikleri gidermeye çalıştığını gördüm. Hastaneye gitmek istediğimi söyledim. Şikayetçi olmamam şartıyla hastaneye gitmeye ikna oldu. Hastaneye gittiğimizde doktorlara merdivenlerden yuvarlandığımı söyledim. Çünkü sanıktan korkuyordum. Ardından eve gittik. Etrafı sildiğini ve kan lekelerini temizlediğini gördüm. Video çektim, dosyaya sundum. Olay sonrasında yaklaşık 15 gün sanıkla aynı evde kaldık. Sürekli pişman olduğunu söyleyerek kendini affettirmeye çalışıyordu. Daha sonra pandemi dolayısıyla izin alıp Sivas’a geldik. Bir süre sonra sanık dönünce ben de kendimi rahat hissedip şikayetçi oldum”