Röya Ayhan: 'Asi biriyim ama aşka zarar vermem'

*Müzik listelerine hızlı bir giriş yapan Röya kimdir?
- 33 yaşında, kendi ayakları üstünde duran, sözünü söylemiş ve 6 yaşında oğlan çocuğu büyüten bir kadın.
*Azerbaycan’dan Türkiye’ye uzanan bir müzik kariyeriniz var. Müzik yolculuğunuz nasıl başladı?
- 16 yaşımda ilk kez sahneye bir grupla çıktım. İki yıl onlarla birlikteydim ama sonra gruptan ayrıldım. Beyonce gibi gruptan koptum, kendim yürüdüm. Demek ki Allah alnıma tek başıma ilerleyeceğimi yazmış. Onlar daha güzel, daha güçlüydü ama ben yürüdüm. (Gülüyor) Allah ne verirse yüreğine göre veriyor.
*Son birkaç aydır her yerde “Kesin Bilgi”yi duyuyoruz. Şarkının sözleri Gülşen’e ait. Gülşen’le nasıl bir araya geldiniz?
- Gülşen’i televizyonda izlerken ‘Benim kadınım’ diyordum. İzlerken cana yakın oluşunu anladım. İki yıl önce Azerbaycan’a davet ettik, konsere geldi. Kendisiyle böyle tanıştım. Kadınların söz yazmasını, beste yapmasını çok beğeniyorum.

ÇOK SEVER, ÇOK KIZARIM

*Gülşen beste yaparken önce kişiyi gözlemler. “Kesin Bilgi”de hırslı, giderli, şehvetli bir kadın görüyoruz. Gerçekten öyle misiniz?
- Bana aslında ilk başta başka bir şarkı verdi. Onu ben evliyken yazmıştı. Sonra beni yakından tanıyınca ‘ben sana başka şarkı yazacağım’ dedi ve “Kesin Bilgi”yi yazdı. Bu şarkıyı bana verdiği zaman boşanmıştım. Gerçekten yaşadığım ruh haline uydu.
*“Kesin Bilgi”nin klibinde araba parçalıyorsunuz. Gerçek hayatta da böyle hırçın mısınızdır?
- Gerçekten aslında öyle biri değilim. Araba parçalamak çok yırtıcı oldu. Ben duvarlara seni seviyorum yazacak kadar severim. Kırmam, parçalamam, dağıtmam. Asi bir karakterim ama aşka zarar vermem.
*O halde duygularını yoğun yaşayan biri diyebilir miyiz sizin için?
- Evet. Çok sever, çok kızarım. Orta yoktur bende. İnsanlara karşı sevgim vardır. Mahcupluk hissim çok vardır, kıramam.

YENİ BOMBALARIM VAR

*Daha önce de Soner Sarıkabadayı, Eflatun gibi isimlerin sözlerini yazdığı şarkılarla dinledik sizi. Bu kadar single sonrasında albüm ne zaman?
- Yakında. Ama henüz daha erken. Yeni sesim, yeni insanım daha. Bundan sonra birkaç şarkı daha olur. En son albüm düşünüyorum. Bugünlerde çok güzel şarkılar istiyorum zaten.
*Altı tane hazır şarkınız olduğunu fısıldadılar ama kulağımıza. Sürpriz isimlerin şarkıları var mı?
- Var ama söyleyemem (Gülüyor.) Bol bol bomba var. Belki birisiyle düet yapacağız. Çok sevdiğim, hürmet ettiğim birisi.
*Azerbaycan-Türkiye arası mekik dokurken bir de küçük oğlunuzla ilgileniyorsunuz. Tempo yoğun, siz nasıl yorulmuyorsunuz?
- Çok sevdiğimden. Çok güzel gidiyor valla. Çalışan bir kadınım ben. Tükenmiyor, besleniyor enerjim. ‘Pıııııırrrrr’ bir kadınım ben. Oğlumu da buraya getirttim, sevdi burayı. Bu sefer biraz zor oldu ama, oğlan çocuğu. 10 yıl sonra o beni aramayacak, ben özleyeceğim onu. Algısı yüksek, anlıyor beni. Arkamdan hiç ağlamadı. ‘Konsere’ dediğimde mutlu oluyor.

İstanbul kaderimde var

Yıllar önce Azerbaycan’da oyunculuk yapmışsınız. Burada da teklif geldi mi?
- Evet, yıllar önce bir yapımda rol almıştım. Sevgilisinden ayrılınca İstanbul’a kaçan bir kadını canlandırıyordum. O ilk ve son rolümdü. İstanbul kaderimde var. Oyunculuk yapmam ama daha. Çok zor. ‘Nasıl olursan ol ağla, nasıl olursan ol gül’ diyorlar. Olmadığım biri olmak bana göre değil. Kliplerde 16 saatte bile ağladığım oluyor benim.
O zaman artık Azerbaycan’a gitmeyecek, Türkiye’de müziğiyle olacak bir Röya var diyebilir miyiz?
- Deyin evet aynen böyle deyin, sevin. Beni sevin ki ben hep burada kalayım. Çok güzel burası, insanlar...

Masel Matiz’le düet yapmak isterim

Hayranı olduğunuz veya idolüm dediğiniz birileri var mı?
- Bundan 10 sene önce sorsaydın cevap verirdim. Ama şu an diyemem. Çünkü kendim formalaştım artık. Gülşen’i çok severim bak mesela. ‘Gülşen’i geçerim’ demem. 10 isim sayabilirim ben güzel. Ve inşallah bir gün ben de başkasının 10 kişisi arasında olurum.
Ya kimle düet yapmak isterdiniz diye sorsam?
- Ben bir erkekle düet yapmak isterim. Mabel Matiz’i çok beğeniyorum. Sesine hayranım diyebilirim. Çok sıcak geliyor bana sesi. Tarzı uymuyor biliyorum ama onu dinlerken rahatlıyorum. Sanatçı zaten bağırmamalı, ruhu dinlendirmeli. Mabel’in de öyle.