Güncelleme Tarihi:
Peki ya bundan yıllar önce eğer o büyük talihsizlik olmasaydı, sinema dünyasında Phoenix soyadını taşıyan yani aynı aileden gelen bir başka ünlünün de olacağını biliyor musunuz?
Belki çok genç kuşağa mensupsanız bu kadarını bilmeniz mümkün olmayabilir. Ama belli bir yaşın üzerindeyseniz, Joaquin'in bir ağabeyi olduğunu, hatta ondan önce kamera karşısına geçip sinemada kariyer yapmaya başladığını da bilirsiniz.
Ve elbette o ağabeyin, tam da çok parlak bir kariyer yolculuğunun henüz çok başındayken beklenmedik şekilde hayata veda ettiğini.
Hatta belki de o dönemde onun filmlerini izlediniz ve ölümüyle siz de yasa boğuldunuz, her ne kadar ailenizden biri olmasa da.
YAŞASAYDI 53 YAŞINDA OLACAKTI
İşte tam iki gün önce Joaquin Phoenix'in ağabeyi, yani ondan önce sinemaya adım atan büyük kardeşi River Phoenix'in doğum günüydü.
Tam adıyla River Jude, 1970 yılının 23 Ağustos günü dünyaya gözlerini açmıştı. Aradan tam 23 yıl geçtikten sonra da 1993 yılının 31 Ekim günü son nefesini verdi. Yani bundan tam 30 yıl önce.
Eğer yaşasaydı şu anda 53 yaşında olacaktı. Büyük olasılıkla yine kariyerini sürdürecekti, belki bir ya da birkaç evlilik yapmış olacaktı, çocukları da olacaktı.
Yine büyük olasılık tıpkı Johnny Depp gibi çılgın hayatıyla konuşacaktı onu milyonlar, yaptığı filmlerin yanı sıra.
Çünkü o dönemde arkadaş olduğu Depp gibi epey hareketli bir hayat yaşıyordu. Zaten hayatının sonunu getiren de bu çılgın hayatının içinde yer alan kötü alışkanlıkları oldu.
Kısacık yaşamında ve meslek hayatında bir döneme damgasını vuran River Jude Phoenix, elbette ailesi tarafından hiç unutulmadı.
Onu dünyaya getiren ve gencecik ölümüyle de yıkılan annesi Arlyn Heart Phoenix, River'ın doğum gününü dokunaklı bir sosyal medya paylaşımıyla kutladı. Daha doğrusu oğlunu andı.
'ONUN YAŞAMI VE ÖLÜMÜ ÇOK ŞEY ÖĞRETTİ'
30 yıldır oğlunun acısını kalbine gömmüş olan anne Phoeniş satırlarına "23 Ağustos 1970... Hayatımın en harika günlerinden biri. Yeryüzüne canlı bir varlık getirmek... Gerçekten kutsal bir dokunuş. River Jude, çoğu insanla yapmaya çalıştığı gibi kardeşlerinin her birini mizahıyla, bilgeliğiyle, özgünlüğüyle, yeteneğiyle, şefkatiyle, kırılganlığıyla ve ölümsüz sevgisiyle kucakladı. Onun en büyük öğretmenimiz olduğunu ve hala da bunun devam ettiğini söyleyebilirim" diyerek başladı.
Sonra da onun kaybıyla ne kadar sarsıldığını ifade etti: "Hayatımda yaşadığım en büyük acı, oğlumu dünyaya getirirken yaptığım normal doğumun acısıydı... Bundan çok daha farklı olsa da oğlumu kaybettiğim zaman da büyük acı duydum.
Anne Phoenix, River'ın ölümüyle bile kendilerine, bütün ailesine bazı öğretiler getirdiğini söyleyip onunn doğum günlerini kutlamayı sürdürdüklerini satırlarına ekledi.
Yeryüzünde hiç kimseye trajik anlar yaşamayacaklarına dair bir garanti verilmediğini belirten anne Phoenix "anı yaşamanın ve hayatın zorluklarının üstesinden gelmeye çalışmanın büyük bir nimet" olduğunu belirtti.
Bütün bunları kendisine River'ın yaşamının ve ölümünün öğrettiğini belirten Arlyn Phoenix paylaşımını şu dokunaklı satırlarla bitirdi: "Onun içimde böylesine canlı bir şekilde yaşamasına hayret ediyorum. Geçtiğimiz 30 yıl boyunca aldığım bütün değerli mesajlar için teşekkür ederim."
Daha sonra Rob Reiner'ın yönettiği Stand by Me ile yıldızı parladı. Aynı yıl Peter Weir'ın The Mosquito Coast filminde belleklere kazındı.
A night in the life of Jimmy Reardon adlı filmin ardından 18 yaşındayken en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Altın Küre adayı olduğu Little Nikita geldi.
River Phoenix, Keanu Reeves'le tanıştıktan sonra Gus Van Sant imzalı My Own Private Idaho'da rol aldı. William Shakespeare'in oyunundan sinemalaştırılan yapımda Mike Waters karakterini canlandıran Phoenix, bu rolüyle National Society of Film Critics'te ve Venedik Film Festivali'nde en iyi erkek oyuncu seçildi.
Keanu Reeves ve Gus Van Sant'la yakın arkadaş olan Phoenix, Robert Redford'ın A River Runs Through It filmindeki rolü Brad Pitt'e kaptırınca, 1992'de yine Sidney Poitier'la başrolleri paylaştığı Sneakers filminde izleyicinin karşısına çıktı.
1993'te Peter Bogdanovich'in country müzik temalı The Thing Called Love isimli filmi için kamera karşısına geçti. Bu, onun son filmi oldu.
31 EKİM 1993'TE ÖLDÜ: Phoenix, 31 Ekim 1993'te Johnny Depp'in de ortaklarından biri olduğu, Hollywood'daki Viper Room isimli gece kulübünün dışında aldığı aşırı dozda uyuşturucu nedeniyle henüz 23 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
ARAMIZDA OLMASA DA BİZE REHBERLİK EDİYOR
Phoenix soyadını sinemada sürdüren kardeşi Joaquin, ise kardeşini hiç unutmasa da sık sık onunla ilgili konuşmamayı tercih ediyor. Ancak oyuncunun River ile bağlantısı öyle güçlü ki Rooney Mara ile ilişkisinden dünyaya gelen oğluna onun adını verdi.
Joaquin Phoenix, bundan birkaç yıl önce Anderson Cooper'la yaptığı söyleşide kardeşinin ölümünden ne kadar etkilendiğini anlattı. Joaquin Phoenix "Yaptığım her filmde bir şekilde River ile bağ kurduğumu hissediyorum" diye konuştu.
Ödüllü aktör Joaquin Phoenix artık fiziksel olarak aralarında olmasa da River Phoenix'in çok çeşitli biçimlerde kendilerine rehberlik ettiğini de belirtti.
Joaquin Phoenix kardeşinin hayata veda ettiği dönemi de "Çok kırılgan ve savunmasız olduğumuz o anda tepemizde uçup duran helikopterler vardı, herkes bize ait olan alana girmeye çalışıyordu. Benim için ise kesinlikle bütün bunlar yas tutma sürecimi engelledi" diye konuştu.
Joaquin Phoenix, ağabeyi River'ın oyunculuk kariyeri oluşturma konusunda da cesaret verdiğini anlattı Kendisini Martin Scorsese ile River'ın tanıştırdığını belirten Joaquin Phoenix bunun da bir tür uyanış olduğunu ifade etti.
River Phoenix'in en çok akıllarda kalan film My Own Private Idaho oldu. Yönetmenliğini Gus Van Sant'ın yaptığı filmde Phoenix'in yanı sıra Keanu Reeves, Wiliam Richert, Rodney Harvey de rol alıyordu.