Güncelleme Tarihi:
6 yaşından itibaren aktör olma hayalini kurduğunu söyleyen Herman Tommeraas, Ragnarok’ta canlandırdığı karakter ile ilgili, “dizideki karakter okulda inanılmaz derecede popüler bir çocuktu. Benim tarafımdan durum hiç böyle değildi. Çünkü ben hiçbir zaman okuldaki popüler çocuklardan biri olmadım” dedi.
Aktörlük yapmaya başladıktan sonra bir popülaritem olacağını ve Norveç dışında da tanınacağımı tahmin ediyordum. Ama özellikle İnstagram hesabımı değiştirmem ve kullanmam ile beraber hiç beklemediğim bir yöne doğru gitti, çok fazla arttı. Özellikle de Türkiye’den çok fazla kullanıcı beni takip etti ve İnstagram yayınlarımı izledi. Bun hem çok şaşırdım hem de çok sevindim. Türk kullanıcılar inanılmaz eğlenceliler ve yaptıkları yorumlar beni çok mutlu etti.
Ragnarok projesi sana nasıl geldi? O süreci kısaca anlatabilir misin?
Aslında bunun ilginç bir cevabı var. Çok yakın bir arkadaşım bu dizinin kadrosunda yer almak için seçmelerine katıldı. Onun için bir video çekecekken benden yardım istedi. Ben de kabul ettim. Onunla beraber bir video çektik. Dizinin yönetmeni ve cast ajansındaki insanlar bu videoyu izledikleri zaman çok beğendiler. Benimle çalışmak istediler ve projeye bu şekilde dahil oldum.
Herman bu seni şaşırtmadı mı? Önceden oyuncu olmak gibi bir hedefin yok muydu? Doğru mu anladım?
Aslında ben 6 yaşından itibaren aktör olma hayalini kuruyordum. Bu yüzden hayatım boyunca bununla ilgili olarak çalışıyordum. Daha önce 13 yaşında ve 18 yaşında birer tane projede de yer aldım. Okulu ve oyunculuğu bir arada yürütmek zor oluyordu. Ragnarok rolü geldiği zaman muhteşem bir haber oldu benim için. İnanılmaz, büyük bir proje... İskandinav kültürünü de yansıttığı için de ayrıca çok mutlu oldum.
Dizideki rolün senin için uygun olup olmadığını merak ediyorum?
Evet, bazı açılardan bana uygun olan bir karakteri canlandırdım. Ama bazı açılardan da pek uygun sayılmazdı. Dizideki karakterin ailesi ile çok yakın bir ilişkisi vardı. Benim ailem ile olan ilişkim de böyleydi. Enteresan tarafı ise dizideki karakter okulda inanılmaz derecede popüler bir çocuktu. Benim tarafımdan durum hiç böyle değildi. Çünkü ben hiçbir zaman okuldaki popüler çocuklardan biri olmadım. Oyunculuğu güzel kılan en önemli şeylerden biri de bu. Hayatta hiç olmadığınız bir şeyi canlandırma fırsatı buluyorsanız.
Halbuki popüler olabilecek bir görüntün var.
Çok teşekkür ederim düşüncelerin için. O kadar da kötü değildi durumum, orta düzeyde bir insandım. Birçok arkadaşım da vardı. Ama yine de popüler insanlardan bir tanesi değildim.
Seni konuk alacağımı söylediğim andan itibaren Türk izleyiciler aşırı baskı uyguladılar ve merak ediyorlar. Dizinin ikinci sezonu ile alakalı ne söyleyebilirsin? Ne zaman başlayacağını açıklayabilir misin acaba?
Gerçekten size bir şey söylemeyi çok isterdim ama söyleyemiyorum. Çünkü onlar hikaye ve senaryo ile ilgili bana kesinlikle hiçbir şey söylemiyorlar. Hiçbir şeyden haberim yok. Galiba benim bunları bildiğim zaman spoiler verip ağzımdan kaçırmamdan korkuyorlar. O yüzden ben de sizin gibi bekliyorum öğrenmeyi.
‘Herman açıkladı! Ragnarok ne zaman başlıyor?’ diye başlık atacağım.
(Gülüyor.) Harika.
Türkiye’de dizi süreleri 2 saati geçiyor. Bir bölüm 2 saatten uzun sürüyor. Avrupa’da ise bu süre çok daha kısa sürüyor. Ne düşünüyorsun bu konu hakkında?
Türk bir arkadaşım var, Cengiz. Bu konuyu onunla konuştum ve ona sordum neden böyle olduğunu. Onun söylediklerinden şunu anlıyorum. Türkiye’de insanların televizyon karşısında geçirecekleri ve oturup rahatlayacakları daha çok vakitleri var. Siz orada eşiniz, dostunuzla toplanırken izliyorsunuz, yemek yerken izliyorsunuz. Bizim genellikle böyle bir şansımız olmuyor. Hayat çok hızlı akıyor, sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyoruz. Bu nedenle kısa kısa bölümler bizim için daha uygun oluyor. Türkiye’de siz daha uzun süreli izleyebiliyorsunuz. Hem böyle seviyorsunuz hem de buna vaktiniz var. Ama bana sorarsan 2 saatlik dizi bölümü tam bir çılgınlık. Ben böyle düşünüyorum.
Herman, Türkiye’de de hayat çok hızlı akıyor. Seni İstanbul’da bir metrobüse bindirip Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na geçirmeyi çok isterdik. Bunu tecrübe edelim birlikte.
(Gülüyor.) Seve seve gelirim.
Herman’ın bir hayali var mı? Hedef ile hayal farklı konulardır. Hedefi nedir, hayali nedir?
Hedefim hayatımı aktörlük ile devam ettirmek ve hayatımı bundan kazanabilmek. Başka hiçbir iş ile uğraşmadan buna devam etmek istiyorum. Benim hayattaki amacım bu. Maalesef gerçekleşmeyecek bir hayalim var. Hayatta en çok Frank Sinatra ile tanışmaya hayal ettim. Onun harika bir şarkıcı ve aktör olduğunu düşünüyorum. Onunla tanışabilmeyi çok isterdim.
Berk Keklik yani Uberkuloz ile nasıl tanıştınız ve canlı yayın fikri nereden aklınıza geldi?
İnstagram üzerinden birçok canlı yayın yaptım. Her seferinde canlı yayından sonra katılımcıları davet etmeye başladım. Bu çok iyi bir fikir gibi geldi. Bunu yaparken farklı farklı yerlerden değişik kullanıcılar eklemeye çalıştım. Norveç’ten de vardı Hindistan’dan da vardı. Bir gün Berk’i gördüm ve fotoğrafı çok hoşuma gitti. Gülümseyen, çok tatlı bir fotoğrafı vardı. Ne tatlı bir kullanıcı diyerek onu ekledim. Yayında çok güzel geçti. Türkiye’yi mutlaka ziyaret etmeyi düşünüyorum. Geldiğim zaman Berk ile tanışmak ve onu daha yakından tanımak istiyorum.
Geldiğin zaman biz de seni daha yakından tanımak ve ağırlamak istiyoruz.
Türkiye’ye geldiğim zaman söz veriyorum bunu yapacağız.
EN SON EN ÇOK CHALLENGE
En son en çok istediğin şey neydi?
Amerika’da bir show programına katılmak istedim. O programa seçilmek için seçmelere katıldım. En son en çok bunu istiyordum. Ama maalesef olmadı.
En son en çok hüzünlendiğin anı paylaşabilir misin?
Bu yaz için kendime inanılmaz bir tatil planı yaptım. Türkiye’ye gelecektim, Rusya’ya gidecektim. Bir sürü yer vardı planladığım. Ama maalesef corona virüs salgını yüzünden hiçbirine gidemiyorum. En son en çok buna üzüldüm.
En son en çok neye şaşırdın?
Bir sürü DM alıyorum İnstagram üzerinden. Özel mesajlar yağıyor sürekli. Geçen hafta Türk bir genç kızdan mesaj aldım. Fakat mesaj çok korkunçtu. Çok ayıp ve kötü kelimeler vardı mesajda. Şöyle aptalsın, böyle kötüsün filan yazıyordu. Ama sonunda çok şaşırdım. Çünkü parantez içerisine şunu yazmış; “Eğer herhangi bir yazım hatası yaptıysam çok özür diliyorum. Çünkü Google translate kullanarak yazdım. Seni çok seviyorum.” Öyle bir yanlış anlama oldu en son.
Hepimiz translate kurbanıyızdır bunu unutma Herman.
(Gülüyor.) Harika.
En son en çok neye hayır dedin?
Norveç’te bir şey yapıyoruz. Adına ölüm atlayışı deniyor. Çok yüksek bir yerden atlayıp yüzüstü bir şekilde suya çakıldığın bir atlayış. Onun için bir teklif geldi. Var mı cesaretin yapar mısın dendi. Ben de hayır, asla deyip katılmadım. En son buna hayır dedim.
Boşlukları doldurur musun?
Evet, dolduruyorum boşlukları.
Çoğu kişi öyle biliyor ama aslında doğrusu…..
Çoğu kişi aksini biliyor ama ben uçmaktan ve uçaklardan aşırı derecede korkuyorum.
Tam o anda ……… olmuştu ve heyecanımı tutamamıştım içimde.
Türk arkadaşım Cengiz ve eşinin bir bebeği olacağını öğrendiğim an çok sevindim ve heyecanımı içimde tutamadım. Çok mutlu oldum.
Cengiz kim?
Türk arkadaşım Cengiz Al. Norveç’te yaşıyor ve oyunculuk yapıyor.
Cengiz’e selamlar buradan.
(Gülüyor.) Selam, Cengiz.
Sadece …….. anlarımda huysuz olurum.
Ben uyurken biri beni aniden uyandırırsa, yanıma gelip yüksek sesle bağırırsa o anlarda deliriyorum. Aşırı sinirleniyorum ve çok huysuz oluyorum.
Mutluyken bana ............... demek tadımı kaçırır.
Mutlu olduğum anlarda biri gelip bana “Deli misin? Ne diyorsun? Ne yapıyorsun?” ya da “Kızgın mısın?” derse, anlamazsa mutlu olduğumu ona çok bozuluyorum. Beni mutsuz ediyor, tadımı kaçırıyor.
Aşk var mı?
Etrafımda çok sevgi var. Arkadaşlarımdan ya da ailemden filan. Ama halihazırda bekarım. Hayatımda aşk olmasını ve bunun kısa bir zamanda gerçekleşmesini istiyorum.
Aşk nedir Herman?
Aşk, kendinden öte tamamen bir başkasına verebilmektir kendini. Tamamen onu düşünmek, onun iyiliği için her şeyden vazgeçebilmek. Birini sürekli ve sürekli başka hiçbir şey düşünmeden sadece o kişiyi düşünmek. Yani aşk aslında bir sürü şey. Ama kendinden öte bir yere geçtiğin bir nokta aşık olduğun insan ile ilgili hissettiğin duygular.
Röportajı çok kısa bir şekilde değerlendirmek istiyorum. Ben seni dinlerken Türkiye’den biri ile konuşuyormuşum gibi hissettim. İnsani ve değerler olarak aslında dünyada bir kelebek etkisi olduğuna çok inanıyorum. Bu kelebek etkisinin de bizi buluşturduğuna inanıyorum. O yüzden aşka bakışın, oyunculuk ile ilgili söylediklerin, hayata karşı tutumun ve challenge’a verdiğin cevaplar… Özetle seni tanıdığıma beni çok mutlu etti. İyi ki bu programa katılmışsın. İyi ki buluşmuşuz.
Çok teşekkür ediyorum. Bu düşünceleriniz çok hoşuma gitti. Gerçekten çok teşekkür ederim. (Gözleri doluyor)
Röportajı bitirmeden çok merak edilenlerden bir soru daha ekleyeyim. Türkiye’de izlediği dizi, takip ettiği veya bildiği oyuncu var mı?
İzlediğim bir sürü dizi vardı ama çok uzun zaman geçti üstünden. Şu anda tek tek isim olarak hatırlayabileceğim bir oyuncu ya da bir dizi, film yok. Ama bu benim bir eksikliğim. Aslında izlemem lazım. Çünkü ne kadar iyi olduklarını da biliyorum. Size bir söz veriyorum. Türkiye’ye gelene kadar mutlaka birkaç tane dizi izlemiş ve onları öğrenmiş olacağım. Geldiğim zaman söyleyeceğim size bunları.
Süpersin, sözler birikti söyleyeyim.
Ben çok söz verdim ama sözlerimin hepsini tutarım. Bir söz verdiysem yerine getiririm. İki söz veriyorum. Birincisi Türkiye'ye geldiğim zaman sizi mutlaka göreceğim ve tanışacağız. İkincisi ise gelene kadar mutlaka Türk yapımlarını izleyeceğim. Onlar hakkında bir fikir sahibi olacağım.
Türkiye’ye dair birkaç not daha aktarmak istiyorum. Dünya genelinde tanınıyor olabilirsin. Tanınırlığın başka boyutlara geçebilir. Dünyanın her yerine gittiğinde adım atamayacak bir duruma gelirsin. Ama Türkiye’de senin tanınıyor olmanın sana şöyle bir katma değeri olacaktır. Türkiye, aidiyetliği çok yüksek ve kendisini seven isimleri ailesi gibi kabul eden bir coğrafya. O yüzden senin de artık bir Türk gibi kabul gördüğünü söyleyebilirim Herman. O samimiyeti yansıtıyorsun.
Cengiz’den dolayı biliyorum Türkiye’deki kabullenme ve aileden görme olayını. Bundan haberdarım. Ama ben bir şey daha eklemek istiyorum bu röportaj ile ilgili olarak. Birincisi çeviriden çok memnun kaldım. Bir de şunu eklemek istiyorum. Benim yaptığım en harika röportajlardan biri oldu. Çünkü çok güzel sorular hazırlamışsınız ve çok derin şeyler sordunuz bana. Ben sizin yaklaşımınızdan beni ne kadar ciddiye aldığınızı ve ne kadar çok beni tanımak için çabaladığınızı gördüm. İnanılmaz başarılı ve çok iyi bir röportaj oldu.
Beni çok mutlu etti. Çok teşekkür ederiz.
Size çok harika bir yaz diliyorum.
Ben açılışı İngilizce yaptım sen kapanışı Türkçe yapmak ister misin?
Ben zaten sürekli yeni diller öğrenmeye çalışıyorum. 8 tane dil öğrenmeye çalışıyorum şu anda. Seve seve yaparım. İstiyorsanız ben bakayım ya da söylememi istediğiniz bir şey varsa onu söyleyeyim.
Sen seçebilirsin.
Bir şey deneyeceğim, yanlış söylersem de kusuruma bakmayın. Türkiye’ye gitmek için sabırsızlanıyorum. Selamünaleyküm Türkiye.
Röportaj bittikten sonra birkaç tane cümleyi filan bana yazabilir misiniz çalışmam için?
Türkiye’de günlük hayatta kullanılan kalıp cümleleri yazıp sana iletmeyi çok isterim Herman.
Çok teşekkür ederim.